Yaz aylarının hüküm sürmesi, bu nedenle de ısınma amaçlı doğal gaz kullanımının geçici de olsa masraf hanesinden çıkması, dar gelirli bütçelere iyi gelmişti.
Eylül ayı ile birlikte sıcaklıkların mevsim normallerine çekilmeye başlamasıyla kendini hatırlatan doğalgaz faturaları, bir korku filminin verilen kısa süreli aradan sonra yeniden başlamasını andırıyor.
Eylül pek sorun olmaz…
Ekim de…
Akşamları biraz serin olsa da uzun kollu mevsimlik giyeceklerle Kasım ayı ortalarına kadar ısınma amaçlı tüketim tutarları faturalara yansımaz.
Ondan sonrası mı?
İşte orasını düşünmek bile istemiyor insan…
Üst üste gelen yüksek oranlı zamlar, şimdiden kış günlerinin korkulu rüyası oldu…
Ocaklarda günlük kullanım için tüketilen doğal gaz faturalarının ödenmesinde bile sıkıntı yaşayan pek çok aile, ısınma amaçlı kullanım bedellerinin altından nasıl kalkacağını kara kara düşünüyor.
Birikmiş borç yüzünden doğal gazı kesilmiş olan ailelerin çaresizliğini anlatmak için ise kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Isınma amaçlı alternatifler de yüksek oranlı zamlardan nasibini aldığı için derde derman olmuyor.
Elektrik sobası desen, doğal gazdan da beter…
Aydınlanma amaçlı kullanıma ilişkin faturalar bile almış başını giderken ısınma amaçlı kullanımın faturasını düşünmek bile ürkütüyor.
Odun, kömür giderlerini düşününce soba da çare değil…
Duruma bakılırsa, battaniye, yorgan en yaygın alternatifler arasında yer alacak…
Yünlü yorgan…
Yünlü battaniye…
Bir tek çay eksik.
O da olursa yeme de yanında yat…
Oysa Karadeniz'de doğal gaz bulunduğu müjdesi verildiğinde ne çok sevinmiştik…
Kullanıma geçiş süreci birkaç yılı alacak olsa da hayali bile içimizi ısıtmaya yetmişti…
Aya seyahat bile söz konusuydu…
Ölmezdik ya!
Birkaç yıl daha dişimizi sıkardık.
Hem dememişler mi idi?
Mayıs Nisan'dan,
Haziran Mayıs'tan,
Temmuz Haziran'dan
Ağustos, Temmuz'dan iyi olacak diye…
Yine de enseyi karartmamak lazım…
Bakarsınız bir yerlerden petrol fışkırır…
Altın bile çıkar bolca…
Belli mi olur?