Ülkemizde toplumsal gerilimlerin artması, siyasal kutuplaşmanın yoğunlaşması sonucunu doğuruyor...

Buna paralel olarak siyasal sahnede yer alan belli başlı partiler 'Cumhur İttifakı' ve 'Millet İttifakı' adı altında iki ana grup halinde toplanmış bulunuyor...

Bu durum ittifakların kendi içlerindeki çelişkileri de artırıyor.

***

Örneğin...

'İslamcı' ideolojinin önde gelen temsilcisi AKP, on yılı aşkın bir süre tek başına iktidarını sürdürdükten sonra bu kutuplaşmanın itkisiyle 'Türk-İslam sentezi' formülünü uygulamak, MHP ile ittifak kurmak ve bu tür bir sentezi öteden beri savunun Büyük Birlik Partisi'ni ittifaka dahil etmek zorunda kalmıştır...

Ancak bu durum MHP içindeki gerilimi artırmış ve bunun sonucunda İYİ Parti'yi örgütleyecek olan bir grup partiden kopmuştur.

***

Kutuplaşma etkisi, geleneksel olarak Cumhuriyet değerlerini savunan, ancak oy oranı yüzde 25-30 bandında gezen CHP'yi de bu akımın dışında müttefikler aramak zorunda bırakmıştır...

Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin ilk döneminde AKP'den kopan Abdullah Gül'e umut bağlanmış, MHP ile bağlar kurulmuş, 'Ekmeleddin vakası' bu dönemde meydana gelmiştir...

Bu 'vaka'nın 'fiyasko' ile sonuçlanmasının ardından MHP bu bloktan ayrılarak AKP ile ittifak kurmuştur...

Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, 'İslamcı cepheden kopanlar'ı kazanma çabalarını yoğunlaştırmış, bu cepheden CHP'ye milletvekili transferleri yapmış, partinin 'ideolojisini' bu doğrultuda 'yumuşatmış'tır. Neticede, ortaya 'yeni CHP' olarak adlandırılan yapı çıkmıştır.

***

Ne var ki, CHP'nin 'İslamcı' cepheden kopanlarla ittifak kurma çabaları nedeniyle parti tabanında 'ulusalcı' politikaları savunanlarla parti yönetimi arasındaki çelişkiler yoğunlaşmış, Muharrem İnce liderliğinde önemli bir muhalefet hareketi oluşmuştur...

Tam da bu dönemde MHP içinde yaşanan bölünme ve bunun sonucunda İYİ Parti'nin doğması CHP yönetiminin imdadına yetişmiştir...

Kılıçdaroğlu, İYİ Parti ile ittifakı sağlamak için seçimlere girme hakkı ortadan kaldırılan bu partiye 15 milletvekilini ödünç vererek Meclis'te grup kurdurmuş ve bu partinin Meclis'te temsil edilmesini sağlamıştır. Böylece 'Millet İttifakı' doğmuştur.

***

Bu iki partinin kurduğu Millet İttifakı, AKP iktidarının karşısına 20 yıla yakın bir süre sonra ilk defa gerçek bir iktidar alternatifinin çıkmasını sağlamıştır...

Ancak İttifak'ın iktidar olma olasılığı artınca iki parti arasındaki gerilim de büyümüştür...

Özellikle İYİ Parti içinde yer alan ve yönetimi elinde bulunduran 'ülkücü' kesim, CHP içinden bazı kesimlerle birleşerek ittifakın büyük gücü olmak, böylece 'aslan payını almak' hayaline kapılmıştır.

***

Bu durumu gören Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi ile İYİ Parti'ye karşı ittifak yapacak yeni güçler arayışına girmiş....

Bu güçleri, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz darbesi sonrasında ABD ile arasına mesafe koymasından ve ABD'ye kendisinden daha yakın duran isimleri etkisizleştirme çabalarından rahatsız olan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ali Babacan'ın kurduğu DEVA partisinde bulmuştur...

Aynı dönemde AKP ile anlaşamayan Saadet Partisi ile AKP'nin içindeki merkez sağ unsurlara hitap edebilecek Demokrat Parti de ittifaka dahil edilmiş, bu partilere CHP kontenjanından Meclis'te temsil, hatta grup kurma imkanı sağlanmıştır. Böylece hem İttifakın tabanı genişletilmiş, hem de İYİ Parti'nin İttifakın 'yönlendirici' gücü olma çabalarının önü kesilmiştir.

***

CHP'nin bu çabaları sonucu Altılı İttifak, AKP-MHP-BBP tarafından oluşturulan Üçlü İttifak karşısında 20 yıldan bu yana ilk kez bir siyasal iktidar alternatifi oluşturmuş bulunuyor...

Bu arada Altılı İttifak içindeki güç mücadelesi de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in masadan kalkma restinin uyandırdığı büyük tepkiden sonra CHP ve Kılıçdaroğlu lehine sonuçlanmıştır...

Bu gelişmeler üzerine AKP-MHP-BBP'nin kurduğu ittifakın sınırlarının genişletilmesi çabaları yoğunlaşmıştır. Kuşkusuz, bu çabalar sonucu iktidar blokuna da önümüzdeki günlerde bazı katılımlar olacaktır...

Ancak ülkenin siyasal güçleri iki cephe halinde karşı karşıya gelirken cephelerin içindeki çelişkiler de keskinleşmeye devam etmekte ve yeni çatlaklar oluşmaktadır.

(Devam edecek)