Şair Nilgün Cunedioğlu şiirlerini Türkçe yazsa da aslında o bir emekli İngilizce öğretmeni. 2013 yılından bu yana bini bulan şiirlerinin 100 kadarını ‘NİL’in İncileri’ adı altında kitaplaştıran şair Nilgün Cunedioğlu, www.baskentgazete.com.tr’ye “Yazmak, beni için her zaman vazgeçilmez bir tutku oldu” sözleriyle şiire olan tutkusunu dile getiriyor.

“İÇ SESİM OLAN KONUŞMALARIMLA BAŞLADIM”

Lise eğitimi yıllarında bölümlerin edebiyat, müzik, resim olarak ayrıldığını anlatan Cunedioğlu, kendisinin edebiyat bölümünden mezun olduğunu belirtirken, “Bir çoğumuzun yaptığı gibi okul yıllarında günlük tutmakla başladım. Yıllar geçtikçe gözlemlerimi, duygularımı ve iç sesimle olan konuşmalarımı yazarak devam ettim” sözleriyle duyguları dile getiriyor.

ŞİİR ONU ŞAİRLİĞE ÇEKTİ

“İngilizce öğretmeni olmama rağmen, şiir yazmak aslında aklımda yoktu” diyen Nilgün Cunedioğlu, “Önce babamın, kısa bir süre sonra da annemin vefatından sonra bir ‘el değdi’ ve aklımdan geçmezken kendimi şiir yazarken buldum. Hani o ‘ilham perisi’ dedikleri var ya; bana biraz geç geldi, ama iyi ki geldi. Hayata daha farklı bakmama neden oldu. Artık olayları ve duygularımı çok daha rahat ve gerçekçi olarak yorumlayabiliyorum. Bazen bir 5 dakikada bir şiir yazdım” diyor.

Duygularını şiire yansıtırken, bir dörtlüğünü şu sözlerle betimliyor sanatçı Cunedioğlu:

“Gül müdür ‘aşk’ı anlatan? Yoksa…Kırmızı mı, güle yakışan? Aşkın rengi mi kırmızı… Yoksa acısı mı? Gönülde kanayan…”

Gönül kırgınlıklarına da şiirlerinde değinen Cunedioğlu, “Bende sevda arama” şiirinde ise şöyle bir dörtlüğe imza atıyor:

“Bende sevda arama. İstesen de bulamazsın. Bir zalimdeydi bir zamanlar. Yüreğimi söktü, gitti. ‘İnan bana, güven’ dedi. Gönül verdim, canım dedim. Beğenmemiş olacak ki; Yüreğimi attı, gitti.”

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu