Geçtiğimiz günlerde Amsterdam'da turizmi azaltmak ve şehri daha yaşanılabilir bir şehir haline getirmek amacıyla yeni otel inşaatı yasaklandı, Airbnb gibi uygulamalar için ise kısıtlama yapılma yoluna gidilmesi öngörülüyor. Hollanda için turizm gelirleri görünüşe göre önem derecesinde ilk sırada yer almıyor. Peki bu ihtiyaç nereden doğdu?

Öncelikle şehirleri daha yaşanılabilir bir hale getirmek kavramıyla ne kastediliyor ona bakalım. Yerel halk için sürekli turistle iç içe olmak, yeterince güven ortamı sağlamıyor, devamlı ilişkiler kurabilecekleri insanlar ile komşu olmalarına engel oluyor. Bu durumdan şikayetçi yerel halk bu konuyu "Mülteciler Hoş Geldiniz, Turistler Defolun" başlığı altında oldukça ilginç bir şekilde dile getirdiler.

Kendi ülkemize bakacak olursak bu uygulamadan öğrenmemiz gereken çok şey var. Ege ve Akdeniz bölgeleri ve tabii ki İstanbul bu konuda oldukça mağdur ve turizm gelirlerinin sesi vatandaşın taleplerinden daha gür çıkıyor bu bir gerçek. Üstelik bu otellerin çoğunda kendi vatandaşlarımızın tatil yapmaya ne sıklıkla gittiği ise can sıkıcı bir konu. Yanlış anlamayınız efendim, ben turist çok seviyorum ama kendi ülkesinde daha deniz görmemiş ne kadar insan var ne yazık ki. 

Özetle merkez ekonomiye sahip ülkeler turizm gelirlerinden kolayca para kazanma işini tezgaha kaldırma sürecine girmiş bulunmakta, artık başka öncelikleri var. Aynı önceliklere sahip olabilmek ve önce vatandaşımızın hayatını kolaylaştırabilmek dileği ile, esen kalınız...