Kredi kartı harcamalarındaki artışa ilişkin verileri paylaşan Gürer, “Tencere de yemek borçla kaynıyor. Sofralar borçla kuruluyor. Düşük emekli maaşı ve düşük ücret ile işsizlik geçimi zorlaştırıyor. Gıda harcamalarındaki kredi kartı kullanımındaki artış, geçimin geldiği noktayı net biçimde ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı. Gürer, “Kredi kartı kullanımındaki artış bir ihtiyacı gösteriyor. Vatandaş temel ihtiyaçlarını dahi kredi kartında borçlanarak borçla yaşamaya çalışıyor ve sonunda borcunu ödemek için birden çok kredi kartı ile dönmeye çalışıyor. Borcunu ödeyemeyen icra ile tanışıyor” diye konuştu.
6 AYDA YEMEK HARCAMALARI YÜZDE 44.5 ARTTI
Gürer, “Sadece 6 ayda çeşitli gıda harcamaları yüzde 32,7, market harcamaları yüzde 32,6, yemek harcamaları ise yüzde 44,5 oranında artış gösterdi. Toplam kredi kartı harcamalarında ise yüzde 24,5’lik artış yaşandı. Bu oranlar, enflasyonun ne denli vatandaşın yaşamında etkili olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Aralık 2023’ten Temmuz 2025’e kadar olan 1,5 yıllık dönemdeki değişimlere de dikkat çeken Gürer, "Toplam kredi kartı harcamaları yüzde 79,1 arttı. Çeşitli gıda harcamalarında yüzde 103 artış yaşandı. Market harcamaları yüzde 111, yemek harcamaları ise yüzde 133 oranında arttı. Bu artışlar vatandaşın kredi kartına mecbur hale geldiğini de gösteriyor. Gıda gibi temel ihtiyaçlara dahi nakit ayıramayan milyonlarca yurttaş borçla geçiniyor.” diye konuştu.
Geçim sıkıntısı nedeniyle kredi kartı ve tüketici kredisine yönelen kişi sayısının arttığını belirterek, “2025 yılının Mayıs ayında 192 bin kişi ilk defa kredi kartı, 118 bin kişi ise ilk kez tüketici kredisi kullandı. Bu tablo geçimin ne kadar zorlaştığını gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
"VATANDAŞIN KREDİ KARTINA 2 TRİLYON LİRA BORCU VAR"
Vatandaşın bankalara olan kredi kartı borcunun da arttığını belirten Gürer, “2024 yılı sonunda kredi kartı borcu 1 trilyon 848 milyar 502 milyon TL iken, 2025 yılı Temmuz ayında bu borç 2 trilyon 357 milyar TL’ye yükseldi. 2024 yılının Ocak-Mayıs döneminde kredi kartlarına ödenen faiz 122 milyar 838 milyon TL iken, bu rakam 2025’in aynı döneminde 188 milyar 538 milyon TL’ye çıktı.
Vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 4-11 Temmuz günleri arasındaki haftada 38,9 milyar lira daha artarak 4 trilyon 865 milyar liraya yükseldi. Varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ’ye olan borçlarıyla birlikte vatandaşın toplam finansal borcu ilk defa 5 trilyon lira sınırını aştı ve 5 trilyon 24 milyar lira oldu.” dedi.
Gürer, “2024 Mayıs ayında kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 531 bin 31’di. 2025 Mayıs ayında bu sayı 755 bin 160 kişiye çıktı. Bu da vatandaşın borcunu çevirmede zorlandığı ve son yıllarda icra ve takip ile sıkıntılı bir sürece düştüğünü gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Gürer, kredi kartı borcunu ödeyemeyen ve bankalar tarafından takibe alınan borç tutarının da arttığını belirterek, “2025 yılı başında 53 milyar 809 milyon TL olan takipteki kredi kartı borcu, 2025 yılının 11 Temmuz haftasında 96 milyar 468 milyon TL’ye yükseldi. Kredi kartlarında batık sorunu giderek büyüyor” diye konuştu.
“VATANDAŞ AÇLIĞINI BASTIRARAK YAŞAMINI DEVAM ETTİRİYOR”
Ülkemizde derin yoksulluk yaşayan sayısının arttığını vurgulayan Gürer, "Enflasyon düşse de bunun temel ihtiyaçlarda fiyat düşeceği anlamına gelmiyor. Açlık sınırının altında geliri olan milyonlar var. Geçim sıkıntısı geniş kesimleri etkiliyor. Veriler, milyonlarca yurttaşın sorun yaşadığını gösteriyor. Temel ihtiyaçlarını dahi borçla karşıladığını, sonunda bu borçları ödeyemediğini ortaya koymaktadır. Enflasyon mutfakta, markette hissedilmektedir. Çarşı, pazar, market fiyatları yaz ayına rağmen bölgelerde yerel ürünler devreye girdiği halde gerilemek yerine artmaktadır. Sofraya gelen tencere ateşte borçla pişmektedir. Vatandaş sağlıklı beslenme değil, açlığını bastırarak yaşamına devam etmektedir. Vatandaşın yaşadığı sorunları gören bir iktidar zihniyeti de ortada yok. Yurttaşın önemli bölümü kredi kartına yüklenerek yaşam sürdürmektedir. Öncelikle de emekli, sabit ve dar gelirli, asgari ücretli yaşamlarını idame edecek seviyeye ücretler acilen çıkarılmalıdır.” dedi.