Dijital Eczacılık Zirvesi 2021 toplantısı online olarak eczacılara özel gerçekleştirildi. İzmir Eczacı Odası ile Eczacının Sesi e-Gazete işbirliğinde ve Serenas Group altyapısı ile yapılan toplantıda Ecz. Kazım Aykanat, gıda takviyelerinin sadece eczanelerde satılması gerektiğini anlattı. Aykanat, şunları söyledi: 'İlaç en basit tanımla etki mekanizması ile hastalığı iyileştiren, semptomları azaltan veya hastalıktan koruyan doğal, yarı sentetik veya sentetik bileşimlerdir. Gıda takviyesi dediğimiz ürünler de, aynı amaçla satılmak istenilen tablet, kapsül, ampul gibi farmasötik tüm formlar da ilaçtır. Etkinlik ve yan etkileri nedeniyle, içinde etken madde içeren tüm ürünler halk sağlığını korumak için doktor önerisi veya eczacı danışmanlığında, Sağlık Bakanlığı onay ve denetiminde, 7/24 birinci basamak sağlık hizmetini büyük bir özveri ve güvenle veren, aldığı eğitimlerle bu alanlarda uzmanlaşan, meslek etiği içerisinde önce danışanını düşünen Eczacı danışmanlığında sadece Eczanelerde satılmalıdır.' Aykanat, 'Dijital Eczacılık Zirvesi 2021 kapsamında yaptığımız sokak röportajlarında, Halkımızın Eczacılara olan güvenini bir kez daha gözlemledik. Vatandaşlarımız ilaç ve gıda takviyelerini Eczane dışındaki satış kanallarından almayı güvenli bulmadıklarından dolayı tercih etmediklerini belirttiler.' diye konuştu. Kovid-19 pandemi sürecinde bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen kişilerin, vitamin ve takviye edici gıdalara yoğun ilgi gösterdiğini belirten Aykanat, 'Türkiye'de bazı e-ticaret siteleri ve marketler de vatandaşların bu taleplerini fırsatçılığa çevirerek insan sağlığını adeta ticarete döker hale getiriyorlar. Eczanelerde ısı, nem gibi tüm saklanma koşulları dahil olmak üzere kayıtları itinayla tutulan, kontrollü bir şekilde gerektiğinde hastaya verilen bu ürünler; marketlerde adeta 'fast-food' olarak tüketime sunulması ve pazarlanması insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.' dedi. Ecz. Kazım Aykanat, 'İşleri sadece 'satış' olan hangi market, hangi internet satış sitesi, hangi doğrudan satış kanalı yan etkiden bahsedecektir?, daha kaç kişi bu yüzden ölecek, kaç kişi zehirlenecek? Sağlık Bakanlığımızın acil müdahale ederek; yeni yasal düzenlemelerle, halk sağlığını korumak, ölümleri ve zehirlenmeleri azaltmak için bu ürünleri bu konuda yetkin olan sadece Eczanelerde satılmasını sağlamalıdır. Akılcı ilaç kullanım ilkeleri doğrultusunda eczacı, özel eğitim almış, ilacı hazırlama sanatını bilen ve ilaçları hastalar için sağlayan kişidir. Hasta, hasta yakını, ürünlerin olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri konusunda bilgilendirilmelidir. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar, çocuklar, yaşlılar, böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlar, ilaç alerji öyküsü olanlar, takviye ve ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli davranmalıdır. Ayrıca güvenilir olmak ve satışlarını artırmak için, Eczacılarla hiçbir alakası olmayan ürünlerin 'Sadece Eczanelerde' diye satılmasına; havan, steteskop, tablet gibi tıp-sağlık sembollerinin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Bununla ilgili her türlü yasal girişimlerle engellenmesini, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere talep ediyoruz.' şeklinde konuştu.
'SAĞLIK OKURYAZARLIĞI ÇOK ÖNEMLİ'
Dijital Eczacılık Zirvesi 2021 Düzenleme Kurulu Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Özlem Demir de sağlık okuryazarlığına dikkat çekerek, 'Pandemi dönemi ile birlikte net olarak anladığımız durum, toplum sağlığını korumak için sağlık okuryazarlığı konusuna eğilmeliyiz.' dedi. Demir, 'Günümüze kadar insanoğlu birçok hastalık ve salgınla karşılaşmış, çoğunun tedavisi bulunurken, birçoğunun ilerleyişinin önüne geçilmiş, ya da yavaşlatılmıştır. Son bir yıldır yaşadığımız pandemi ile sağlık sorunları artık daha geniş kitlelerin gündemindedir. Sağlık okuryazarlığı konusu ise her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Bilgiye çok kolay ulaşım ve bunun yanında bu bilginin ne kadar bilimsel ya da doğru olduğunun bilinememesi ve dahası istenilen ürün, ilaç, medikal malzemeye çok kolay ulaşılabilir halde olması bu konuda hızlı adımlar atılmasını öncelikli sorumluluklarımız arasındadır. Bireylerin, yaşamlarını sağlıklı sürdürebilmeleri için hasta olduklarında uygun şekilde sağlık bilgisine ulaşmaları, anlamaları ve bu bilgiye uygun davranabilmeleri önem kazanmış, bu alanda yapılan çalışmalarla sağlık okuryazarlığının geliştirilmesinin önemi anlaşılmıştır. Gelişmelerle birlikte, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün tanımı şöyle olmuştur: Sağlık okuryazarlığı genel okur-yazarlık ile ilişkili olup insanların yaşamları boyunca sağlık hizmetleri ile ilgili konularda kanaat geliştirmek ve karar verebilmek, sağlıklarını korumak, sürdürmek ve geliştirmek, yaşam kalitesini yükseltmek için sağlık ile ilgili bilgi kaynaklarına ulaşabilme, sağlık ile ilgili bilgileri ve mesajları doğru olarak algılama ve anlama konularındaki istekleri ve kapasiteleridir. Teknolojinin gelişimi ve yaygınlaşması ile sağlık okuryazarlığı okuma-yazma becerilerinin ötesinde sağlıklı davranışlar, ilaçların doğru kullanımı, sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacağını bilmek, aydınlatılmış onam formlarını anlamak ve imzalamak, özbakım ve hastalık yönetimi hakkında kararlar verebilmek, evdeki tıbbi cihazları doğru kullanabilmek, bakım veren rolünü üstelenebilmek gibi sağlık bilgilerini kavrama ve değerlendirme yetisini de getirmektedir.' diye konuştu. Tüm bu gelişmeler ve sorumluluklarımızla birlikte sağlık okuryazarlığı kadar sağlıklı davranış biçiminin geliştirilmesinin gerektiğine dikkat çeken Demir, şunları söyledi: 'Genel politikaların yanında, sağlık profesyonellerinin bu konuda oldukça katkı verebilecekleri açıktır. Ülkemizde oldukça yaygın durumda olan eczaneler ve eczacılarımızla yapılabilecek çalışmalarla, bu konuda beklenenden hızlı yol alınabilecektir. Özellikle sağlık meslek örgütlerinin bu konuda birlikte yapacağı çalışmalar, günümüzdeki karmaşayı azaltmak ve genel toplum sağlığını yükseltmek açısından kıymetli olacaktır.'
BEL AĞRILARI İHMAL EDİLMEMELİ
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Dijital Eczacılık Zirvesi 2021 Bilimsel Kurul Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Kiraz, bel ağrıları ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Kiraz, 'Türkiye'de yüzde 16,4 ile sağlık sistemine başvuruların başında bel ağrısı gelmektedir. Bel ağrısı en sık karşılaşılan ağrı nedenlerinin başında gelmektedir. Erişkinlerin yüzde 80'i yaşamlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesinde ağrıdan yakınmaktadır. Bel ağrısı şiddetli ya da uzun süreli olduğu zaman kişilerin günlük ve iş yaşamlarını olumsuz yönde etkileyerek, yaşam kalitelerini belirgin derecede düşürebilmektedir.' ifadelerinde bulundu.
'EN SIK GÖRÜLEN TÜRÜ 'MEKANİK BEL AĞRISI'
En sık rastlanan bel ağrısı tipi mekanik bel ağrısı olduğunu belirten Kiraz, 'Mekanik bel ağrısı olan kişiler bunu genellikle zonklama veya acıma olarak tanımlamaktadırlar. Ayrıca ağrının hareketle kötüleştiğini ve istirahatle iyileştiğini belirtmektedirler. Mekanik bel ağrısı hayatınızı birçok yönden etkileyebilir ve genellikle zorlanma veya yaralanmadan kaynaklanır; ancak, mümkün olan en kısa sürede doğru tanı konması çok önemlidir. Mekanik bel ağrısı; herhangi bir yaşta başlayabilir, sabah tutukluğu 30 dakikadan kısa sürer, ağrı genellikle istirahatle iyileşir, değişken başlangıçlıdır ve hızla gelişebilir, ağrı sıklıkla yaralanma veya zorlanma ile ilişkilidir.' dedi.