Filistinlilerle Yahudiler arasındaki mücadelenin tarihi yaklaşık üç bin yıl öteye uzanır...
Bu mücadelede kimi zaman Filistinliler kimi zaman Yahudiler üstün geldi...
Ama sonunda hep kazananlar kaybetti.
***
Yahudilerin kutsal kitabına yansıyan Samson ve Dalila, Davut ve Golyat gibi efsaneler bu mücadelelerin iz düşümleriydi...
Bir dönem “Deniz Halkları” adı verilen kuzeyli istilacılarla birlikte gelerek Yahudiler üzerinde egemenlik kuran Filistinliler (Pulasatiler/Pelasglar) aradan zaman geçince Yahudi devletlerini birleştiren Kral Davut’un köleleri ya da esirler ordusunun askerleri oldular...
Sonra Yahudi devletleri yenilerek dağıtılınca bu kez Yahudilerin kendileri Asurluların, Babillilerin ve Romalıların esareti altına girdiler.
***
Bütün tarih boyunca kazananların sonunda hep kaybettiği bu mücadelelerde hem Yahudiler hem de Filistinliler ancak dinlerine sarılarak kimliklerini koruyabildiler...
Sonunda İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitlerci Naziler tarafından soykırıma uğratılan Yahudilere Filistin’de bir yurt verilince kurulan devlet de yasalarını dinsel dogmalara dayandırdı...
Ve yine dinsel inançları sayesinde emperyalist devletlerin işgallerine direnebilmiş Müslüman Filistinlileri yaşadıkları topraklardan sürmeye kalktı.
***
Dini bir devlet olan İsrail devletinin kuruluşunda Ortadoğu’yu sömürgeleştirmiş emperyalist devletlerin sömürgecilik dönemi sona ererken geride kendileri için askeri/siyasi üs görevini görecek bir devlet bırakma düşünceleri önemli bir oynamıştı...
Bu projede Batılı devletlerin mali operasyonlarını yöneten Yahudi bankerler ise işin mali yönünü halletmişlerdi...
Böylece emperyalist devletlerin desteği, Yahudi bankerlerin fonları ve dünyanın dört bir tarafına dağılmış Yahudi bilim insanlarının katkılarıyla kurulan İsrail devleti Tanrı tarafından ataları İbrahim’e verildiğini düşündükleri Nil nehrinden Fırat’a kadar uzanan bölgeyi hegemonyası altına alarak denetlemeye çalışan bir “küçük dev adam” haline geldi.
***
İsrail 1967 savaşında İsrail Arap topraklarının önemli bir bölümünü işgal eder ve Arap ordularını bozguna uğratırken Karameh adlı bir kasabada Yaser Arafat adlı bir eski bir Müslüman Kardeşler örgütü militanı tarafından kurulan El Fetih örgütü örnek bir direniş sergileyerek İsrail birliklerini geri çekilmek zorunda bıraktı...
Bu direniş sayesinde El Fetih kısa zamanda yalnız Filistinlilerin değil tüm Arap aleminin desteklediği devasa bir örgüte dönüştü...
El Fetih’in başarısı kısa zamanda yeni Filistin direniş örgütlerinin kurulmasına ve bu örgütlerin Mısır tarafından kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü ele geçirerek onu gelecekte kurulacak bir Filistin devletinin çekirdeğine dönüştürmelerine yol açtı.
***
Bu gelişmeler karşısında İsrail istihbaratı FKÖ içinde toplanmış gerilla örgütlerini etkisizleştirmek amacıyla İslamcı militanları çatısı altında toplayacak HAMAS’ın kurulmasına ve güçlenmesine yardım etti...
Ancak El Fetih ve diğer gerilla örgütlerinin etkisizleşmesine yol açan en önemli olay 1990 sonrasında Filistin gerilla örgütlerinin en büyük destekçisi olan Sovyetler Birliği’nin dağılması oldu. Aynı dönemde Çin yardımları da kesilince gerilla örgütlerinin faaliyetleri ve eylemleri büyük ölçüde sona erdi...
Bu durumda FKÖ ve El Fetih lideri Arafat Batılı devletlerin aracılığıyla İsrail ile pazarlıklara girişerek küçük bir “devletçik” yaratma çabası içine girdi. Bu tavır HAMAS tarafından eleştirildi ve El Fetih başta olmak üzere gerilla örgütlerinin zayıfladığı dinci HAMAS’ın güçlendiği bir süreç başladı.
***
Sonunda 2020’li yıllara gelindiğinde Suudi Arabistan ve Körfez emirlikleri tarafından desteklenen HAMAS Filistin halkının büyük bir bölümünün temsilcisi haline gelmeyi başardı ve Gazze’de yönetimi ele geçirdi...
Ancak 2023 yılında yaşanan gelişmeler HAMAS’ı da büyük bir bunalıma ve yalnızlığa sürükledi...
Son elli yıl boyunca İsrail’e karşı yürütülen en büyük operasyon olan “Aksa Tufanı” bu gerileme sürecini tersine çevirmek için yapılmış bir hamleydi.
(Devam edecek)