‘’Bizim zamanımızda’’ ya da ‘’eskiden…’’ diye başlayan anıları dinleye dinleye büyüdü minikler.
Geçmişin minikleri, bakıp da etrafa çocukluk günlerini anımsayınca, şimdinin miniklerine aktarırken mazide kalan anıları anlatmaya hep öyle başlarlardı söze:
Bizim zamanımızda…’’
Ya da,
‘’Eskiden…’’
Eskilerin yenilere dair anlatacakları çok şeyin olduğu bir kenttir Ankara…
O alışılmış girizgah sözcükleri ne çok kullanılmıştır şimdinin büyükleri tarafından.
Onlarca yılın geride kaldığı dönemde ne çok değişmiştir Ankara.
"Eski Ankara" ile "Yeni Ankara" arasındaki farklar, kentin tarihî dokusunun zamanla nasıl değiştiğini gösterir. Bu değişim fiziksel yapı, kültürel yaşam ve kentleşme anlayışı açısından önemli ayrımları ortaya koyar.
Eski Ankara’dan söz edince akla ilk gelen Ulus, Kale çevresi, Hamamönü gibi tarihi bölgeler olur.
Geleneksel Osmanlı-Türk evleri, dar sokaklar, taş yapılar ve anıtsal yapılar, gözler önüne gelir.
Yeni Ankara’da çok sayıda yerleşim bölgeleri oluşmuş, modern binalar, geniş caddeler, alış-veriş merkezleri kentin yeni fotoğrafını yansıtmıştır.
Eski Ankara’da plansız yerleşim ağırlıklıdır, yeni Ankara’da planlı yerleşim çabaları dikkat çeker.
Eskiden sınırlı olan toplu taşımada önemli gelişmeler sağlandı Metro, Ankaray devreye girdi, otobüs seferleri arttı.
Sosyal ve kültürel yaşam büyük değişikliklere uğradı.