Bir önceki yazımızda, gazetecilik yaşamı boyunca siyasi cinayetler ve yolsuzluklara karşı cesaretle mücadele eden ve bu uğurda hayatını veren Uğur Mumcu'nun yazılarından bazı örnekler vermiş ve şunları söylemiştik:
'Mumcu'nun Cumhuriyet gibi etkili bir gazetede yazdığı halde bir türlü duyulmayan sesini 'belki duyulur' ya da 'geçmişten belki bir ders çıkarılmıştır' umuduyla günümüze taşıyacağız...
Daha sonra görevli olduğu üniversitede güpegündüz öldürülen Doç. Dr. Orhan Yavuz cinayeti üzerine Mumcu'nun yazdığı yazıdan şu pasajı aktarmıştık: 'Eşkiyanın kökü üniversitenin dışındadır. Bir çete, alçak, hunhar bir çete, ellerine verilen silahlarla bütün yurdu kana buluyor da, bunca etkili ve yetkili hep birlikte susuyor. Ne biçim ülke olduk?'
***
Görmeyen, duymayan ve konuşmayan 'üç maymun' hikayesini herkes bilir... Gerçekten de geçmişten günümüze kadar siyasi cinayetler ve yolsuzluklar gibi konular ülkemizde tabu gibi görülmüş, bu konuların üzerine gidenler ya işinden ya hayatından olmuş, ve toplumun büyük bir kesimi bu insanların 'gerçek uğruna' verdikleri bu mücadele karşısında duyarsız kalmayı yeğlemiştir...
Hal böyleyken Sedat Peker adlı 'suç örgütü lideri'nin bir sosyal medya kanalından yaptığı son açıklamayı anında izleyenlerin sayısı 200 binin üzerine çıkmış, toplam izleyici sayısı 5 milyona yaklaşmış, videoların toplam izlenme sayısı 156 milyonu aşmış, abone sayısı 1 milyonu geçmiştir...
Bu 'popülarite'nin sebepleri nelerdir?
***
Adli bir 'vaka' olmanın yanı sıra 'sosyal bir vaka' haline dönüşen bu olayın nedenlerini saptamak hiç kuşkusuz basit ve kolay bir iş değildir...
Çünkü olayın ekonomiden siyasete, kültürel yapılardan adli soruşturmalara kadar bir çok yönü bulunmaktadır...
Ancak yine de bu ilginç durum üzerine bazı gözlemler yapılabilir.
***
Örneğin soruna 'itibar' açısından yaklaşılabilir...
Bilindiği gibi türlü türlü itibar vardır...
Toplumun açıklamalarına itibar ettiği kişiler ise, genellikle ekonomik ya da siyasi açıdan güçlü insanlardır.
***
Günümüzde yaptığı her açıklamanın başına haklı olarak 'suç örgütü lideri' yaftası yapıştırılsa da Sedat Peker son yıllarda 'hayırsever işadamı' olarak büyük bir ün kazanmış; hatta medya kuruluşları tarafından kendisine ödüller verilerek topluma örnek gösterilmiştir...
Söz konusu kişi, bu itibardan yararlanarak iktidarı eleştiren kesimlere tehditler savurduğu siyasi içerikli mitingler düzenlemiş, toplumsal barış için bildiri yayınlayan akademisyenleri 'Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız' diyerek tehdit edebilmiştir...
Dahası, bu sözlerinden ötürü 'suç işlemeye tahrik' ve 'tehdit' suçlarından cezalandırılması istemiyle hakkında açılan kamu davasından 'atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle' ceza almadan kurtulabilmiştir!
***
Bu kişi, cezaevinden çıktıktan çok kısa bir zaman sonra öyle bir servet edinmiştir ki, Suriye'de cereyan eden savaş sırasında yüzlerce arazi aracını ve kurşun geçirmez yelek vb sayısız 'yardım malzemesini' üzerine 'Reis Sedat Peker'den Özgür Suriye Ordusuna' yazılı pankartlar asarak konvoylar halinde sınır ötesine gönderebilmiştir...
Aynı kişi, iktidar partisine mensup ünlü siyasetçilerle içli dışlı olmuş, şehir içinde bir yerden bir yere giderken resmi korumalar eşliğinde 'çakarlı' araçlarla gövde gösterileri yapabilmiştir...
Halen yayınladığı videolarda kendisinden yardım isteyen bazı siyasetçilere binlerce dolar değil 'arabayla' para gönderdiğini söyleyerek övünmeye devam etmektedir.
***
Avrasya Araştırma şirketinin başkanı Kemal Özkiraz, geçtiğimiz ay sonunda yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını, 'Seçmenlerin yüzde 75'i Sedat Peker'in iddialarına inanıyor' şeklinde yorumlamıştır...
Aynı dönemde MetroPOLL Araştırma'nın sahibi Özer Sencar, yaptıkları kamuoyu yoklamalarından yola çıkarak Peker'in videolarını izleyenler arasında 'üniversite ve üstü grupta' yer alanların en yüksek oranı oluşturduğunu açıklamıştır...
Kısacası, izlenme rakamları ve sosyal araştırma amaçlı anketler, sözü edilen kişinin toplum nezdinde inandırıcılığının yüksek olduğunu ve en fazla itibarı da eğitimli kesimden gördüğünü ortaya koymuş bulunmaktadır.
(Devam edecek)
