Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’nın artan su ihtiyacını karşılamak amacıyla 1930 yılında yapımına başlanan baraj, 3 Kasım 1936 tarihinde açılarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk betonarme barajı olarak tarihe geçmiş. Yıllar boyunca şehre içme ve kullanma suyu sağlayan baraj, aynı zamanda gölü, yeşil alanları ve sosyal tesisleriyle Ankara halkı için önemli bir mesire ve dinlenme alanı olarak hizmet vermiş.

Ancak 1994 yılında barajın su tutması durdurulmuş ve aynı yıl Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiş. Zamanla alüvyon birikmesi ve çevresel kirlilik nedeniyle işlevini yitiren barajda, yıllarca atıl durumda kalan Göl Gazinosu ve çevresindeki bazı yapılar 2016 yılında yıkılmış. 2010 yılında başlatılan temizlik çalışmaları kapsamında, Çubuk ve Karaköy Atıksu Tesisleri’nin hizmete girmesiyle barajın yeniden canlandırılması için ilk adımlar atılmış.

Göreve geldikten sonra “Ata’nın yadigârına sahip çıkacağız.” sözleriyle projeyi yeniden gündeme getiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kapsamlı düzenleme çalışmalarının ardından Çubuk-1 Barajı Rekreasyon Alanı’nı 29 Ekim 2020 tarihinde halkın kullanımına açtı.

Bugün Çubuk-1 Barajı Rekreasyon Alanı’nda, doğayla baş başa vakit geçirilebilecek dumanlı ve dumansız piknik alanları, bisiklet ve doğa yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, etkinlik alanları ve çeşmeler yer alıyor. Alanın en dikkat çekici ve sembolik noktaları ise Atatürk Evi, Kitabeli Kapı ve seyir tepesi olarak öne çıkıyor:

SEYİR TEPESİ
Baraj çevresinin en etkileyici noktalarından biri olan Seyir Tepesi, ziyaretçilere göl manzarası eşliğinde dinlenme ve gözlem imkânı sunuyor.

Tepede yer alan 4,30 metre yüksekliğindeki Atatürk Heykeli, Cumhuriyet’in ilk yıllarında verilen emeği simgelerken; çevrede konumlandırılan banklar, peyzaj düzenlemeleri ve bilgilendirici panolar da alanın işlevselliğini artırıyor.

ATATÜRK EVİ
Baraj inşaatı sırasında Atatürk’ün çalışmaları yerinde takip etmek için kullandığı bu yapı, aslına uygun şekilde restore edilerek yeniden düzenlendi.

Günümüzde içindeki dönem sergileri, fotoğraflar ve eşyalarla adeta bir açık hava müzesi işlevi görüyor.

KİTABELİ KAPI
Baraj bendinde dört sütundan oluşan bir kitabeli kapı yer alıyor. Kapının sol tarafında yer alan kitabede, "Bu Çubuk Bendi Türk Ulusunun ilk Cumhur Reisi Kemal Atatürk devrinde devlet merkezi Ankara' nın su ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur. (1929-1936)" yazısı yer alıyor.

Sağ taraftaki kitabede ise "Bu esere Büyük Başvekil İsmet İnönü zamanında 1929' da başlanmış ve sırasıyla onun nafıa vekillerinin devamlı çalışmaları ile 1936' da Ali Çetinkaya' nın vekilliğinde bitirilmiştir. Bu müddet zarfında müsteşar olarak bulunmuş olan Arif Baytın' ın değerli emekleri geçmiştir. Eserin bütün masrafı devlet hazinesinden ödenmiştir. Projesi ve inşası Türk mühendisleri tarafından yapılmıştır. Cumhuriyet devrinin bu eserinin kurulmasında fikirleriyle emekleriyle bedenleriyle hizmetleri geçenlerin cümlesine ebedi şükran ve hürmet. (1929-1936)" yazısı bulunuyor.

NASIL GİDİLİR?

Çubuk-1 Barajı’na özel araçla gitmek oldukça kolay. Ankara şehir merkezinden yola çıkarak, Çubuk ilçesi yönünde ilerlediğinizde yaklaşık 40 kilometrelik bir mesafe sonunda baraj alanına ulaşılabilir.

Baraj çevresinde ziyaretçiler için ayrılmış geniş otopark alanları bulunıyor. Bu nedenle özel araçla gelen ziyaretçiler için park sorunu yaşanmıyor.

Toplu taşıma kullanmak isteyenler için de ulaşım oldukça mümkün. Ankara şehir merkezinden Çubuk ilçesine sefer yapan 447,439,440,474 numaralı EGO otobüsleri veya özel halk otobüsleri ile ilçeye ulaştıktan sonra, ilçe merkezinden kalkan minibüsler ile baraj alanına geçiş sağlanabiliyor.

Muhabir: Muhammed Ali Yahşi