CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, iktidarın kentsel dönüşüm başta olmak üzere, Türkiye’deki konut stokunun niceliği ve niteliği hakkındaki açıklamalarında bir karışıklık olduğunu dile getirdi. Kara, verdikleri soru önergesine gelen cevapta; 6306 sayılı kanun kapsamında, 13 yıl boyunca, 1 milyon 86 bin bağımsız bölüm içeren 291 bin 431 yapı için test yapıldığı, bunlardan 977 bin bağımsız bölüm içeren 271 bin riskli yapının yıkıldığının açıklandığını hatırlattı.

“Bu yapıların yerine 2 milyon 117 bin bağımsız birim yapılmış” diyen Yıldırım Kara, “Cumhurbaşkanı’nın grup toplantısında döküp saydığı istatistikleri bu açıklamayla yan yana koyduğunuzda, bir karmaşa ortaya çıkıyor. 2012 yılından bu yana yalnızca İstanbul’da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümü; bu sırada ülke çapındaki kentsel dönüşüm alanlarında da toplam 2 milyon 285 bin bağımsız birimin dönüşümü tamamlanmış; 23 yılda TOKİ, 1 milyon 547 bin konut üretmiş ve toplam 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa edilmiş. Buradaki temel sorun, dönüştürülen ‘bağımsız birim’ ifadesi çünkü bağımsız birim dediğinizde, binanın içindeki tekil bölümleri kastetmiş, böylece haliyle yüksek bir sayı vermiş oluyorsunuz. Bakanlığın ve Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının bir ortalaması olarak, 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüştürülmesinin kaç yapının dönüşümüne, inşasına karşılık geldiği anlaşılmıyor. Oysa farklı tarihlerde yapılan açıklamalara göre tüm Türkiye’de 6 ile 7 milyon arasında riskli konut var” ifadelerini kullandı.

TOKİ’nin dönüşüm amacıyla yaptıkları belirsiz

TOKİ’nin ürettiği söylenen 1,5 milyon konutun kaçının dönüşüm amacıyla yapıldığının belirsiz olduğunu vurgulayan Yıldırım Kara, şöyle devam etti: “3 milyon 700 bin kadar konutun kaçı sosyal konut, kaçı dönüşüm konutu o da anlaşılmıyor. Cumhurbaşkanı ve bakanlık açıklamalarında verilen dönüştürülen birim sayısının ortalaması üzerinden basit bir hesap yapıldığında, ortalama olarak 2 milyon 201 bin bağımsız bölümün dönüştürüldüğü; bunun da kaba bir oranlamayla 610 bin yapıya karşılık geldiği görülüyor. Bu hesaba göre iktidar, 13 yılda, depreme karşı dayanıksız olan 6 milyon yapının yüzde 10’unu dönüştürebilmiş oluyor. Bu da kentsel dönüşüm sürecinin ne kadar heba edildiğini gösterir.

Cumhurbaşkanına, öncelikle, tüm deprem bölgesinde, bir yıl sona ermeden kimseyi evsiz bırakmayacaklarına dair vaatlerini hatırlatmak isteriz. Bugüne kadar 201 bin konutun inşa ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı, yıl sonuna kadar 453 bin konutu bitireceklerini vaat ediyor. Oysa seçimden önceki vaat, konut sorununun bir yıl içinde çözüleceğiydi. 453 bin konutun yıl sonuna kadar biteceğine ilişkin elle tutulur, gerçekçi bir veri de zor görünüyor. Cumhurbaşkanı aynı konuşmasında Millet Bahçesi projesini övüyor, yerel yönetimlerimizin buna denk bir projesi olmadığını iddia ediyor fakat İstanbul’da, depremden sonra sığınılacak yeşil alan kalmadığı için yurttaşların otoyolların kenarlarına, refüjlerine çıktığını elbette söyleyemiyor. İktidarın deprem toplanma alanını mümkünse AVM’lerle doldurulması gereken bir boşluk olarak gören bu düşünüş tarzıyla şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getirmek hayaldir.”

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU