CHP’li Genç, bugün yaptığı yazılı açıklamada, 2002 yılında, 45 milyar 255 milyon dolar olan özel sektörün dış borcunun, Haziran 2025’te 286 milyar 929 milyon dolara ulaştığını vurguladı.

Genç, borç miktarının 23 yılda 6 kat arttığını belirterek, “Bu artış, tesadüfi değildir; Türkiye’nin bu iktidarlar döneminin üretim ve ihracat temelli bir ekonomi yerine, sıcak para ve dış borçla ayakta kalmaya çalışan bir yapıya mahkûm edilmesinin doğal sonucudur” ifadelerini kullandı. CHP’li Genç, açıklamasında şunları kaydetti:

“Özel sektörün bu derece yüksek dış borca bağımlı hale gelmesi, ülke ekonomisinin yapısal sorunlarının en somut göstergesidir. Çünkü bu borçlar yalnızca finansal tablolarla sınırlı değildir; aynı zamanda Türkiye’nin dışa bağımlılığının, kırılganlığının ve ekonomik bağımsızlığını kaybetmesinin de bir yansımasıdır. Bugün şirketlerimiz yatırım yapmak, üretim tesislerini çevirmek, hatta işletme sermayesini karşılamak için bile dışarıdan borç almak zorunda bırakılmıştır. Bu durum, üretimden koparılmış, ithalata mecbur edilmiş bir ekonomik düzenin acı sonucudur.

“DÖVİZ İHTİYACI SÜREKLİ YENİ BORÇLARLA KARŞILANIYOR”

Üstelik dış borcun büyüklüğü sadece rakamlardan ibaret değildir. Bu borçların geri ödenmesi için döviz gereklidir. Türkiye, üretim ve ihracat kapasitesini artıracak politikaları hayata geçiremediği için döviz ihtiyacını sürekli yeni borçlarla karşılamaktadır. Yani özel sektörün dış borcu büyüdükçe, ülkenin dövize olan açlığı da artmakta, döviz bulmakta zorlandıkça yeni borçlara yönelmekte ve bu kısır döngü ekonomiyi daha da kırılgan hale getirmektedir. Özel sektörün dış borcunun ulaştığı bu seviye, Türkiye ekonomisinin en hassas alanlarından biridir. Kur dalgalanmaları, faiz artışları ve küresel piyasalardaki dalgalanmalar, bu borç yükü nedeniyle ülkemizde çok daha şiddetli hissedilmektedir. Küresel ölçekte en ufak bir finansal oynama, Türkiye’de şirketleri iflasın eşiğine getirebilmekte, üretim zincirini kırabilmekte, istihdamı tehdit etmektedir.

“TÜRKİYE BORCA BAĞIMLI BİR EKONOMİYE DÖNÜŞTÜ”

Bugün geldiğimiz noktada tablo çok açıktır: 23 yılda Türkiye, kendi kaynaklarıyla büyüyen bir ekonomi olacağına, borca bağımlı bir ekonomiye dönüşmüştür. Özel sektörün dış borcunun 45 milyar dolardan 286 milyar dolara çıkması, iktidarın ekonomi yönetiminde izlediği yanlış politikaların, günü kurtarmaya yönelik tercihlerin ve yapısal reformlardan uzak durmasının açık sonucudur. Borçla büyüme, aslında büyüme değildir; yalnızca geleceğin ipotek altına alınmasıdır.”

Muhabir: Hatice GÜREL