İş kazaları açısından Avrupa’da birinci, dünya genelinde ise kimi zaman ikinci kimi zaman üçüncü olmak üzere hep ilk beş içinde yer aldığını hatırlatan Nalbantoğlu, şunları ifade etti:
“SANKİ SAVAŞTAYIZ”
“Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi raporlarına göre ülkemizde hemen her gün ortalama 172 iş kazası yaşanmakta, bu kazalar sonucu 4-5 işçi yaşamını kaybederken en az 5-6 işçi ise sürekli iş göremez hale gelmektedir. Bu kazaların neredeyse tamamı önceden öngörülebilir ve engellenebilir. Ancak bunun için başta işçilerin bilinçlenmesi ve sınıf bilincine erişmesi, ülkeyi yönetenlerin de emekten yana samimi ve kararlı bir duruş sergilemeleri gerekir. Oysa bu iktidarlar dönemi boyunca iş kazalarının dalgalı bir seyir izlese de hiç azalmadığını ve bunların ancak basına düştüğünde inceleme, araştırma ve soruşturma konusu edildiğini görüyoruz. Yıllar geçiyor ama hiçbir şey değişmiyor. Olan işçiye, emekçiye ve ailesine oluyor. Son beş yıla baktığımızda 2020 yılında 2 bin 427, 2021 yılında 2 bin 170, 2022 yılında Bin 843, 2023 yılında Bin 932, 2024 yılında Bin 897 olmak üzere toplam 10 binin üzerinde işçi iş kazası adı altında iş cinayetine kurban gitti. Bu kabul edilemez bir durumdur.
2025 yılının ilk dokuz ayına bakıldığında da Ocak’ta 180, Şubat’ta 124, Mart’ta 159, Nisan’da 156, Mayıs’ta 178, Haziran’da 164, Temmuz’da 207, Ağustos’ta 192 ve Eylül’de 206 olmak üzere toplam Bin 566 işçi iş kazası sonucunda yaşamını yitirdi. Her 3–4 saatte bir işçi ölüyor, sanki savaştayız.
“MECLİSİ GÖREVE DAVET EDİYORUM”
Ülkemizde iş kazalarının bu denli artmasının ve alınan önlemelere rağmen azaltılamamasının nedenleri arasında üretimde esnek çalışma biçimleri ve güvencesizliğin yaygınlaştırılması, örgütlenme ve sendikalaşmanın engellenmesi, daha fazla kâr etme hırsı ile ihmal ve denetimsizliK büyük bir rol oynamakta. Bu durumu ancak her türlü siyasi, ekonomik ve kültürel odaklardan bağımsız bir işçi sağlığı ve iş güvenliği politikasının oluşturulmasıyla mümkün olabilir. Bu sorunların çözümü için Meclis’i göreve davet ediyorum.”