CHP’li Gülcan Kış, Hazine’nin 2025’in ilk yedi ayında 1 trilyon 700 milyar TL borçlandığını, bunun 807 milyar TL’sinin ihtiyaç fazlası olduğunu hatırlatarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e “İhtiyacınızın çok üzerinde borçlanma yapma gereğini neden duydunuz?” sorusunu yöneltti.
Ancak Bakanlıktan gelen yanıt, rakamsal detaylardan çok genel ifadeler içerdi. Hazine’nin “borçlanma stratejisi makul risk düzeyinde yürütülüyor” ve “nakit rezervi tutmak uluslararası bir uygulamadır” açıklamaları üzerine Kış, tepki gösterdi:
“Rakam sorduk, ezber cümle geldi. 807 milyarlık fazla borçlanmayı ‘strateji’ diye meşrulaştırmak, halka değil faiz lobilerine hizmettir.”
“Hazine kasayı dolduruyor, vatandaş borçla barınmaya çalışıyor”
Kış, Hazine’nin fazla borçlanmayı “nakit tamponu” olarak nitelemesine de sert çıktı:
“Hazine’nin kasasında 321 milyar TL varken vatandaşın cebinde tek kuruş kalmadı. Ortalama kredi kartı borcu 120 bin TL’ye ulaşmış durumda. Asgari ücret 22 bin, emekli maaşı 14 bin lira. Artık bankalar ‘kira kredisi’ vermeye başladı. Halk borçla yaşarken Hazine borçla zenginleşiyor.”
Kış, Hazine’nin “rezerv” gerekçesiyle yeni faiz yükleri yarattığını savundu:
“Deprem bahanesiyle borçlanmayı gördük; şimdi ‘nakit tamponu’ bahanesiyle yeni faiz sarmalına sokuluyoruz. Adına strateji dedikleri şey, milletin sırtına yeni bir kamburdan ibarettir. Bu tablo, ekonomi değil, borç ekonomisidir.”
“Şimşek tasarruf diyor ama en çok borçlanan Hazine!”
CHP’li Kış, Bakan Şimşek’in “tasarruf ve kemer sıkma” söylemlerine de dikkat çekerek çelişkiyi şu sözlerle dile getirdi:
“Vatandaşa sabır, memura tasarruf, emekliye kırıntı… Ama Hazine’ye gelince sınırsız borçlanma! Şimşek’in modeli halkı değil, piyasa aktörlerini koruyor. Rasyonellik dedikleri şey üretimi değil, faizi büyütmek olmuş.”
“Ekonomiyi borçla değil, güvenle yönetirsiniz”
Kış, Hazine’nin şeffaflıktan uzak bir tutum sergilediğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Ekonomiyi borçla değil, güvenle yönetirsiniz. Şeffaflık yoksa, bütçe rakam değil, yüktür. Hazine’nin ‘nakit tamponu’ bahanesiyle yaptığı fazla borçlanma, halkın cebinden alınan paranın faiz lobisine aktarılmasıdır. Bu, milletin geleceğine vurulmuş bir zincirdir.”
“Sorulara yanıt yok, kriz derinleşiyor”
Açıklamasının sonunda Kış, Hazine’nin tutumunun ekonomik krizin boyutlarını gözler önüne serdiğini belirtti:
“Bakanlık rakamlarla yüzleşmekten kaçıyor. Bu da Türkiye’nin ekonomi yönetiminde geldiği noktanın en açık göstergesidir. Bu yanıt aslında bir itiraftır: Hazine’nin eli kasada, gözü faizde. Biz halkın cebinden alınan her kuruşun hesabını sormaya devam edeceğiz.”
