Önceki gün akaryakıt istasyonlarına yansıyan zamla birlikte, Türkiye’de mazot fiyatları bir kez daha rekor kırdı. Mazotun litre fiyatı birçok kentte 56 lirayı aşarken Ankara’ da litre fiyatı 56,43 ; Antalya’ da ise 57,78 lirayı buldu.
CHP Antalya milletvekili Erdem, iktidarın sık sık 2002 yılı ile kıyaslama yaptığını ve pembe tablolar çizdiğini söyleyerek “Vatandaş artık iktidarın yalanlarına inanmamaktadır” dedi. Erdem şöyle devam etti:
“2002 Yılında 1 Litre mazot yıl ortalamasında1 lira 10 kuruşmuş. Yurttaş 50 lira ile yaklaşık 45 litre mazot alıyormuş. Tek adam rejimine geçildiği 2018 yılında yine 1 litre mazot yıl ortalamasında 5 lira 80 kuruşmuş. Yurttaş 50 lira ile yaklaşık 9 litre mazot alıyormuş. Bugün hep 50 liralık mazot alan o yurttaş 1 litre mazot alamıyor. Bugün pompada gördüğümüz rakam, yalnızca bir akaryakıt fiyatı değildir; AKP iktidarının beceriksiz ekonomi yönetiminin faturasıdır.”
Mustafa Erdem, dünyada Brent petrol fiyatlarının yıl başından beri yaklaşık yüzde 22 oranında düştüğünü vurgulayarak, pompaya yapılan zamların iktidarın iddia ettiği gibi küresel dalgalanmalardan kaynaklanmadığını söyledi.
“1 Litre akaryakıtın yaklaşık yüzde 40’ı vergi. 56.43 TL olan mazotun 22,40 TL’ si ÖTV+KDV’ den oluşmakta. 50 Litrelik bir depoda yurttaş 1120 TL vergi ödüyor” diyen Erdem, “Petrol fiyatı düşerken pompa fiyatlarının artması işte AKP iktidarının yurttaşa reva gördüğü bu vergi yüküne bağlıdır” dedi.
Zamların yalnızca akaryakıt fiyatını değil, nakliye maliyetlerini, üretim maliyetlerini doğrudan artırdığı için gıda, hizmet, ulaşım ve diğer tüm piyasaları etkilediğini vurgulayan Erdem, “Bu durumun halkın alım gücünü azalttığını ve hayat pahalılığını artırdığının altını çizdi. Erdem şöyle devam etti:
“Yoksulluk sınırı 91 bin liraları bulmuş. Asgari ücretli ve emekli açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edilmiş. Çiftçi üretemez duruma gelmiş. AKP İktidarı ise ekonomi politikalarının yükünü dar ve orta gelirli vatandaşların sırtına yüklemekte. Artık yeter.”
Erdem ayrıca, verginin adaletli bir şekilde alınması ve akaryakıt üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğine de vurgu yaparak, özellikle taşıma, üretim ve tarım sektörlerine yönelik maliyet baskılarının azaltılması gerektiğinin altını çizdi.
