Trendyol 1. Ligindeki 3 temsilcisi bu haftada, Başkent’e 2 iyi, bir kötü sonuç yaşattı. İlk sahneye çıkan Keçiörengücü, düşmesi kesinleşen rakibi Y.Malatyaspor’a adeta gol olup yağarken, averajı da iyice düzeltti. 4 haftalık yenilgi serisine Bandırma deplasmanında son veren Mor- Beyazlılar, kendi adına 7-0 ile sezonun gol rekorunu kırarken, moral motivasyonunu üst düzeye çıkartı. Yaptığı 3 transfer Ezeh, M.Silva ve Hasan Ayaroğlu’na 2.yarıda yer vererek uyum sorununu giderme fırsatı tanıdı. Gençlerbirliği, Eroğlu ile yakaladığı çıkışı, adeta sil baştan yenilenen Iğdır karşısında aldığı 2-0’lık net sonuçla sürdürürken bu sezon, başarı istatistiğinde rekorlar kırmaya da devam ediyor. Ankaragücü’nde ise Ümraniye karşısında yeniler de ilaç olmazken üst üste ikinci yenilgisini aldı ve puan cetvelinde play-off hattından süratle uzaklaşarak tehlike bölgesine yaklaştı. Owusu ise forma giydiği ilk maçında kırmız kart gördü.

GENÇLERDE REKORLARLA GELEN MÜTHİŞ ÇIKIŞ

Geldiği günden beri yazıp çiziyorum… Gençler ehil bir ele teslim edildi diye. Doğrusu ben bile bu kadarını beklemiyordum… Demek ki insan ömrünün büyük bir bölümü alt yapıya adayınca, futbolcu psikolojini yutuyormuş, bu nedenle de oyuncuların içindeki cevheri ortaya çıkartabiliyormuş. Tabi ki Djitte gibi bazı kaşarlar hariç… Baktı ki takımı frenliyor, sahada ruh gibi dolanıyor, giydiği formanın hakkını vermiyor o zaman da gözden çıkartıyor.

Hüseyin hocayı sadece sahadaki başarılar yüzünden takdir etmiyoruz, bir takımın yalnızca futbolcular, teknik kadro ve yöneticilerden oluşmadığını, emeklerinin karşılığını zamanda alamayan kulüp emekçileriyle de bir bütün olduğunu bir yerlere ders olarak gösterdiği için de gönlümüzdeki beğeni çıtasını epeyce yukarıya çıkardı. İnşallah işin muhatapları gerekli dersi almışlardır. Tabii ondan asıl beklentimiz bu sezon A takımının hedeflenen başarısı sağladıktan sonra, Gençlerbirliği’ni tıpkı merhum İlhan Cavcav dönemindeki futbolcu fabrikası haline dönüştürmesidir. O zaman da tıpkı Cavcav gibi efsane mertebesine ulaşır.

Gelelim saha başarısına, haberlerini her zaman dikkate aldığım Gençlerbirliği Haber Ajansının istatistiki bilgilerine göre kırmızı-siyahlılar, tam 69 ay (2019 Nisan) sonra üst üste 4 maç kazandı. Gençlerbirliği, ayrıca 5 maçtır kalesini kapatmış durumda. Hüseyin Eroğlu ile 5 maçta 13 puan toplayan koca çınar, bu maçlarda kalesinde gol görmedi. Başkent ekibinin bu alandaki rekoru da 2018-19 sezonundaki 6 maçlık gol yenmeyen seri. Ayrıca atılan 8 golle de averaj dezavantajının ortadan kaldırılması da altı çizilecek bir başarı…

Osman Özköylü çok şanslı bir hoca, millet 1-2’ye hasretken yönetimi ona 12 transfer yetkisi veriyor. Öyle bir kadro sahaya çıkarıyor ki 9’u yeni, hatta takımın 7 golle en etkili futbolcusunu Regattin’i de bençte unutuyor. Ama sonuç yine geçen 7 haftadaki gibi hüsran. Ama Osman Hoca maç sonu istatistiklerle avunuyor. Ben pek göremedim doğrusu, hocam topla oynama üstünlüğünü söylüyormuş… Ama takımın o kadar harcamaya karşın gol pozisyonlarına bakmıyor mu acaba? Bir tek net pozisyonu yok ama Gençlerin 2 golü artı 3-4 de üretkenliği var. Eğer 19’daki Metehan’ın vuruşunda Bahadır’ın müthiş kurtarışı ve Amilton’un tercih hataları olmasaydı, sonuç çok acı olurdu. Neymiş, çok transfer ve topa fazla sahip olma yetmiyormuş.

ANKARAGÜCÜ’NE YENİLER DE İLAÇ OLMADI

Kemal Özdeş ile bir iyi, bir kötü gidişle başlayan Ankaragücü, Ümraniye deplasmanında aradığı iyi sonucu bulamadı.

Santrafor sorununu eski futbolcusuyla gidermeye çalışan Başkent ekibi, ayağının tozuyla forma giydirdiği Owusu ile yeni transferden Dalcio ve Rakoczy’i de sahaya sürdü. Maça iyi başlayan ve 6.dakikada Rotariu ile öne geçen sarı- lacivertliler, 15’ten sonra adeta rakibinin üzerlerine gelmesine çanak tuttular. 23’te penaltıya sebep oldular, Ertaç gole izin vermedi. 2 dakika sonra penaltıyı kaçıran Benny, ceza yayı dışından mükemmel vurdu, bu kez kalecinin yapacağı bir şey yoktu.  Bu arada gol öncesi sakatlanan Mahmut Tekdemir’in yerine Cem Tuna’yı oyuna alan Kemal Özdeş, yeni transfer Rakoczy’nin veriminden hoşnut kalmadı ki 28’de yerine Nico Schulz’u aldı. İlk yarının sonlarında biraz baskılı gözükseler de sonuç değişmedi.

Ümraniye, ilk yarının acısını çıkartırcasına 48’de Soukou’nun ayağına çarpıp yön değiştirerek Ertaç’ı yanıltınca öne geçti. Ev sahibi takım 70’ten sonra rakibin üzerine gelmesini bekleme amacı güttüğü son 20 dakikada Ankaragücü, etkili gibi göründü. Ancak sonuç değişmedi, tıpkı takımda bir şeylerin değişmediği gibi! Düşünün Ertaç 2 gol yemesine karşın biri penaltıdan 4 kurtarışla takımın en iyisiydi.