Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran Ankara Ticaret Odası’nın Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, KOBİ’lerin Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,7’sini oluşturduğunu ve toplam istihdamın yaklaşık yüzde 70’inin, toplam cironun ise yarısının bu işletmeler tarafından sağlandığını belirten ATO Başkanı Baran, “İhracatçılarımızın neredeyse yüzde 95’i KOBİ statüsündeki işletmeler ve ihracatımızın yaklaşık yüzde 40’ı KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor. KOBİ ihracatının son 20 yılına baktığımızda 20 milyar dolar fazla vererek, dış ticaret dengesine hep olumlu katkı sunduklarını görüyoruz. Mevcut koşullar tüm şirketleri finansmana erişimde olumsuz etkilese de, en çok sıkıntıyı ekonomimizde önemli bir yeri olan KOBİ’lerimiz çekiyor. KOBİ’lerimizin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, iş dünyamızın en temel ve öncelikli beklentileri arasında. KOBİ’lerimizin bankalara getirilen kredi büyümesi kısıtlamalarından muaf tutulması ve KOBİ’lere özel seçici ve hedef odaklı kredi uygulamaları başlatılması gerekiyor. Bu tür adımlar, ekonomimizin can damarını oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerimizi güçlendirirken, ekonomik büyümeye ve istihdam artışına da katkı sağlayacaktır” ifadesini kullandı.
KOBİ TANIMI GÜNCELLENMELİ
Mevzuat gereği 250 kişiden az çalışanı istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 500 milyon lirayı aşmayan girişimlerin KOBİ olarak kabul edildiğini söyleyen Baran “Buradaki hasılat ya da bilanço durumu güncel koşullara göre yenilenebiliyor. KOBİ kriterlerinin güncellenmesi, KOBİ karşılığı işletmelerin daha doğru tasnif edilmesini ve dolayısıyla ilgili desteklerin de daha doğru adreslere aktarılmasını sağlayacaktır” dedi.
KREDİ KULLANIMINDA, “VERİMLİLİK” ESAS ALINMALI
Baran, finansmana erişimin kolaylaştırılmasını istediklerini ancak burada kaynak israfına karşı olduklarını belirterek, “Kredilerin verimsiz bir şekilde kullanılmasını engellemek için yıllardır herhangi bir katma değer üretmeden, sadece borçla ayakta duran tabela şirketleri için de düzenlemeye gidilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Onlarca göstermelik şirketin kullanacağı küçük miktarlardaki finansmanı, geçici olarak zor durumda olan, ancak bugüne kadar hep verimli çalışmış tek bir KOBİ’miz kullansa, çok daha olumlu sonuçlar alırız” ifadesini kullandı.
KARLILIK DÜŞTÜ, ÜCRET BEKLENTİSİ ARTTI
İşletmelerin, kamu ücret politikasının kamuoyunda yüksek ücret beklentisi oluşturması ve istihdam, vergi ve diğer yükler nedeniyle zorlandığını ifade eden Baran, “İstihdam yükü sadece üç beş çalışanı olan işletmeler için değil, büyük işletmeler için de sorun. Mevcut koşullar, işletmelerin karlılık oranlarını düşürmüş durumda. Son birkaç yılda, çalışanlarımıza ödediğimiz ücretler fahiş düzeyde arttı. Dile getirilen rakamlar, işletmelerin ödeyebileceği rakamlar ne yazık ki değil” dedi. Tekstil, hazır giyim ve ayakkabı sektörleri başta olmak üzere üretim yapılan sektörlerde sıkıntılar yaşandığını anlatan Baran, “İşletmelerimiz üretim maliyetleri yüksekliği nedeniyle fabrikalarını başka bir ülkeye taşımayı düşünüyor. Böyle giderse ülkemiz yatırım açısından cazibesini ne yazık ki kaybedecek” diye konuştu.
KONKORDATO MÜESSESESİ YENİDEN ELE ALINMALI
ATO Başkanı Baran, yüksek faiz ortamı, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, işletme sermayelerinin erimesi ve nakit akışının bozulmasının, iş dünyası üzerinde oluşturduğu baskının, iflas ve konkordato ilanlarına yol açtığını ifade ederek “Bu yılın ilk beş ayında mahkemelerce verilen korkordato geçici mühlet kararı sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 97 oranında arttı” dedi.