Dostlarım Atatürk’ün, dinini doğru öğrensin diye kurduğu Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 2011 yılında Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü olarak atandığı Diyanet'te bir kez Anıtkabir’e gitmedi. Hutbelerin merkezden gönderilmesinden sonra Atatürk ve Silah arkadaşları için dua ettirmedi. Açık kaynaklardan Ali Erbaş’ıın kimliğini taradım. 10 Eylül 1961’de Ordu'nun kırsalında bulunan Kabadüz ilçesi Yeşilyurt köyünde dünyaya gelmiş. 1980’de Sakarya İmam-Hatip Lisesi’nden, 1984’de ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olmuş. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde 1987’de Tefsir Anabilim Dalında “Kur’an’daki Tekrarlar” isimli teziyle Yüksek Lisansını, 1993’te ise Dinler Tarihi Anabilim Dalında “İlâhî Dinlerde Melek İnancı” isimli teziyle doktorasını tamamlamış.
1993 yılında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı’na Yardımcı Doçent olarak atanmış Kasım 1998’de Doçent, Ocak 2004’de Profesör oldu.
Prof. Dr. Ali Erbaş 8 Haziran 2017 tarihi itibariyle Yalova Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 17.09.2017 Tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanmış.
FETÖCÜ KADİP/Kültürlerarası Diyalog Platformu'nda yönetim kurulu üyeliği yapmış
Yine 'FETÖ' davaları kapsamında kapatılan Kimse Yok mu Derneği toplantılarına katılmış.
İlginç olanı şu:
Ali Erbaş göreve başladıktan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı vakarı ile hareket etmedi. Örneğin 9 Kasım 2018 tarihinde “Keşke Yunanlılar kazansaydı” diyen fesli deccal çakma tarihçi 'Fesli Deli Kadir’i ziyaret etti.
2020 yılında müze statüsünün kaldırılıp tam olarak ibadete açılmasının ardından okuduğu hutbede "Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar." diyerek Atatürk ve bakanlar kuruluna hakaret etti.
Dostlarım, insanların yaşam biçimi ve inanışları ve etnik kökenini ben ilgilendirmez.
Benim yaşam biçimime müdahale etmediği sürecek. Atatürk benim kutsalımdır. Kimsenin hakaret etmesine sessiz kalamam.
Ancak kamuoyunda dolaşan bir iddia var. Özellikle Ordu ve Giresun’un dağlık kesimlerinde doğup Marmara’ya göç etmiş kendini Türk olarak tanımlayan ama inanılmaz bir şekilde ayrımcılık yapan grup var. Geçmişi Katolik veya Ortodoks ama tamamına yakını İmam Hatip ve İlahiyat okuyup devlet kadrolarında örgütlenmişler.
Bununla ilgili Kocaeli’de 21020 yılında yayınlanan bir linki paylaşıyorum:
https://www.bugunkocaeli.com.tr/kocaeliyi-gurculer-mi-yonetiyor/amp
….
Ayrıca; son yıllarda otobüslerle taşınan siyah çizgili, kirli sakallı çapulcu grupların Anıtkabir’de “Başkan Tayyip Erdoğan” diye slogan atması da en hafifinden “saygısızlık”tır.