Günlerdir iktidarın CHP'li belediyelere karşı verdiği bir mücadele söz konusu! Ki öyle böyle değil… Unututtuk pandemiyi falan… Varsa yoksa CHP'li belediyelerin millete vermek istediği destekler sıkıntı olan birilerine! CHP'li belediyeler vatandaşa pandemi sürecinde niye destek verecekmiş? Devlet içinde devlet olmazmış…

Öyle ki; millete yardım etmeye çaba gösteren belediyelerin ne paralelliği kaldı, ne PKK'lılığı… Her türlü yaftalama, karalama hakmış gibi iktidar tam gaz… Veriyor veriştiriyor… Bu bağlamda işin nereye varacağını kestirmek de artık çok mümkün gibi değil…

Konu bu noktaya getirildi getirilmesine de…

Kötü bir vesile ile de olsa aslında AKP'nin belki kendine bir çeki-düzen verme fırsatı olabilirdi pandemi süreci… Döktüğü, kırdığı ne varsa belki toparlardı bir nebze… Gerçekten birlik olmayı sağlayabilirdi belki… Ama yine hırslar öne çıktı ve yine yeni bölünmeler yaratıldı böyle bir dönemde… Oysa daha bir yıl öncesinde ötekileştirmenin, karalamanın sonuçlarını İstanbul seçiminde yaşamıştı Cumhur İttifakı… AKP Hükümeti…

Gidelim şöyle bir 31 Mart seçimlerine… Üç büyük kentte halk Millet İttifakı adaylarını tercih etti başkan olarak… Yani bu memleketin seçmeni irade kullandı, sandığa gitti ve seçimini yaptı… Var mı bunda garip bir durum… Yok…

Ama ne yaptı Cumhur İttifakı; 'Biz nerede yanlış yaptık… Halk niye böyle bir tercih yaptı' demek yerine 'Olmaz, olamaz!' diyerek, karalama, itiraz ve sonucu kabullenmeme… Yenilenen seçimler… Yeniden, yeniden saydırılan sandıklar…

Seçmenin tipinden hangi partiye oy verdiğini bilenler… 'Bir şeyler oldu ama ne oldu bilemiyoruz' diyenler… Tedbirlerin tam olarak alındığını, seçim güvenliğinde sıkıntı olmadığını açıklayan yetkililerden Cumhur İttifakının kaybetmesiyle 'oylar çalındı' suçlamaları… AKP tarafından gelen itirazı kabul edip, diğer partilerin aynı gerekçelerle yaptıkları itirazları kabul etmeyenler… Milletin kafasını karıştıran çok fazla şey…

Derken, Cumhur İttifakı'nın tüm tedbirleri alarak yenilediği İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi!

Sonuç; Cumhur İttifakı'nın karaladığı, ötekileştirdiği, mazbatasını almasını engellediği Ekrem İmamoğlu, 800 bini aşan bir oy farkı ile İstanbul seçimini kazandı… Yani rakibi Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım ile arasındaki oy farkı 59 kata çıktı…

Dahası kendi içinde bölünmeleri de hemen ardından yaşadı AKP… Gelecek Partisi çıktı AKP içinden… DEVA Partisi kuruldu peşinden…

Şimdi bu noktada Cumhur İttifakı'na bir hatırlatma naçizane…

Bu pandemi süreci bitecek… Bu memleket yine seçimlere gidecek…

Ve de bu millet yaşananlara kayıtsız kalmayacak…

Sandıkta söz milletin olacak…