Düşük su ihtiyacı, toprağı zenginleştirme özelliği, geri dönüştürülebilir yapısı ve ekolojik dengeye katkısıyla çevreci, aynı zamanda ekonomik ve stratejik anlamda da yüksek potansiyele sahip bir ürün olan kenevir, tekstilden otomotive, yapı malzemelerinden, kağıt endüstrisine, kompozit ürünlere kadar birçok sektörde de tercih ediliyor. Bu yönüyle sadece bir ürün değil, aynı zamanda sürdürülebilir sanayi politikalarının yapı taşlarından biri olma potansiyeli taşıyor.

Özellikle 2026 yılında yürürlüğe girecek Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı regülasyonları kapsamında hazır giyim sektörünün de doğal elyaflara yönelmesinin kaçınılmaz hale geleceğine dikkat çeken, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Çağlar Bağcı, “Bu bağlamda kenevir, yalnızca çevre dostu bir alternatif değil, aynı zamanda yeni regülasyonlara uyum sürecinde de sektörümüz için kritik bir çözüm olacaktır” değerlendirmesi yapıyor.

Sektörümüz için ve sürdürülebilirlik için önemli bir hammadde

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Muzaffer Kayhan ise “Sektörümüz için ve sürdürülebilirlik için önemli bir hammadde olan kenevirin başlıca çevreci özellikleri; pamuk gibi geleneksel liflere kıyasla %50–70 daha az suyla büyür. Doğal olarak zararlılara karşı dayanıklı olup, pestisit ve herbisit kullanımını en aza indirir. Yılda birden fazla hasat imkânı sunarak toprağı verimli kullanır. Fitoremediasyon özelliği sayesinde kirli toprakları temizler, organik madde birikimini arttırır. En önemlisi, karbon yutak özelliğiyle atmosferdeki CO₂’yi emerek iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlaması, fotosentez yoluyla atmosfere salınan karbondioksiti hızla bünyesinde depolamasıdır. Bu özellikler, keneviri sadece ekonomik değil, ekolojik açıdan da stratejik bir ürün haline getiriyor” diye konuştu.

Biobozunur özelliği ile çevre dostu bir alternatif

Tekstil Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tuğrul Tamtürk, “Sürdürülebilirlik kavramı da tüm sektörler için vazgeçilmez bir pusula haline geldi. Tekstil sektörü de bu dönüşümün bir parçası olmak zorunda. Geleceğin lifi olarak adlandırılan kenevirde potansiyel çok fazla. Hızlı büyümesi sayesinde atmosferden önemli miktarda karbondioksit emen bu bitki, aynı zamanda biobozunur özelliği ile çevre dostu bir alternatif. Kenevirden elde edilen lifler dayanıklılığı ve doğal yapısıyla tekstil ürünlerine üstün nitelikler kazandırıyor. Tohumları da gıda ve kozmetik sanayinde, sapları ise biyokompozit malzeme ve enerji üretiminde değerlendiriliyor. Bu özellikleri keneviri döngüsel ekonomiye mükemmel şekilde uyum sağlayan bir hammadde haline getiriyor” dedi.

100 milyar doları aşacak

Marka Tekstil Danışmanlık Şirketi Firma Kurucusu Nebahat Kılıç, “Uluslararası Enerji Ajansı’na göre 2050’ye kadar kenevirin dahil olduğu ürün pazarının büyüklüğü 100 milyar doları aşacak. Şu an bu pazarda Çin ve Fransa en etkili ülkeler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin bundan pay alma potansiyeli büyük. Kenevir, biyoplastik, tekstil, yapı malzemeleri, gıda, kağıt, kompost, enerji sektörlerine entegre edilebilecek bir ürün. Bu konudaki farkındalığı artırmamız lazım” diye konuştu.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU