Üniversite yerleştirme sonuçlarını beklemek, milyonlarca genç için hem umut hem de kaygı dolu bir süreçtir. Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu sürecin gençler ve aileler üzerindeki etkilerini ve başa çıkma yollarını detaylı olarak anlattı. “Yerleştirme sonuçlarını beklemek, öğrenciler için heyecan verici olduğu kadar stresli bir süreçtir” diyen Ülkü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler bu dönemde sık sık kendilerini sorgular, ‘Ya istediğim bölüme yerleşemezsem?’ veya ‘Ailemin beklentilerini karşılayabilir miyim?’ gibi kaygılı düşünceler akıllarına gelir. Bu tamamen normal bir durumdur ve duygusal dalgalanmaların yaşanması beklenen bir tepkidir. Kendilerini yalnız hissetmeleri de olasıdır, ancak unutulmamalıdır ki bu hisler geçicidir ve doğru yaklaşımlarla yönetilebilir.”

KAYGIYI YÖNETMEK İÇİN PRATİK YÖNTEMLER

Ülkü, gençlerin kaygı ve stresle başa çıkabilmeleri için bazı teknikler önerdi:

Nefes egzersizleri ve meditasyon: Günde birkaç dakika bile olsa derin nefes alma ve meditasyon çalışmaları yapmak, stresi önemli ölçüde azaltır. Özellikle sınav sonuçları gibi belirsizlik dönemlerinde, nefes egzersizleri öğrencilerin kendilerini daha sakin hissetmelerine yardımcı olur. Örneğin, 4 saniye nefes alıp 6 saniye nefes vermek, kalp atış hızını ve kaygıyı düşürür.

Gevşeme ve fiziksel aktivite: Kas gevşetme egzersizleri ve hafif egzersizler, bedendeki stres hormonlarının azalmasına katkıda bulunur. Düzenli yürüyüş, yoga veya hafif sporlar, gençlerin hem fiziksel hem zihinsel olarak daha dengeli hissetmelerini sağlar.

Rutin oluşturmak: Belirsizlik dönemlerinde günlük rutin, gençlere güven duygusu verir. Belirli bir saatte uyanmak, düzenli öğünler yemek, uyku düzenine dikkat etmek ve hobilerle vakit geçirmek kaygıyı azaltır. Günlük yaşamda küçük ama düzenli adımlar, öğrencilerin kendilerini kontrol edebildiklerini hissetmelerine yardımcı olur.

Hobiler ve sosyal etkinlikler: Sanat, spor ve müzik gibi aktiviteler, gençlerin zihinsel olarak meşgul olmalarını sağlar ve olumsuz düşüncelerden uzaklaşmalarına yardımcı olur. Örneğin bir enstrüman çalmak, resim yapmak veya yazı yazmak, beynin ödül mekanizmalarını aktive ederek olumlu duyguları artırır.

AİLENİN DESTEĞİ HAYATİ ÖNEMDE

“Bu süreçte ailelerin yaklaşımı çok önemlidir” diyen Ülkü, ailelere de şu tavsiyelerde bulundu: “Aileler, çocuklarının duygularını yargılamadan dinlemeli ve onlara destek olmalıdır. Yerleştirme sonuçları ne olursa olsun, gençlerin tüm emeklerini takdir etmek özsaygılarını korumalarına yardımcı olur. Baskı yerine empati, bu dönemde gençlerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Beklenen sonuçlar gerçekleşmediğinde aileler panik yapmamalı, alternatif yollar üzerinde konuşmalıdır.” Ülkü, öğrencilerin beklenmedik sonuçlarla karşılaşabileceklerini ve bunun normal olduğunu vurguladı: “Yerleştirme sonuçları, gençler için sadece bir dönemeçtir. Beklenen sonuçlar gerçekleşmediğinde bu, başarısızlık değil, yeni fırsatlar ve deneyimler için bir kapı açabilir. Üniversiteye giriş süreci, hayatın sadece bir aşamasıdır. Bu deneyimden alınacak dersler, gençlerin gelecekte karşılaşacakları zorluklarla başa çıkmalarını kolaylaştırır. Olumsuz sonuçlar, gençlerin dayanıklılığını artırabilir ve hedeflerine daha sıkı çalışmaları için teşvik edici olabilir.”

PROFESYONEL DESTEK ÖNEMLİ

“Yoğun kaygı yaşayan öğrenciler, bir psikologdan destek alabilir” diyen Ülkü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Profesyonel destek, gençlerin duygularını ifade etmelerine ve başa çıkma becerilerini güçlendirmelerine yardımcı olur. Aileler ve öğrenciler, bu süreci bir öğrenme deneyimi olarak görmekten çekinmemelidir. Sonuçlar ne olursa olsun, gençlerin özsaygısını korumak, esnek düşünmeyi öğrenmek ve yeni fırsatları değerlendirebilmek önemlidir.” Ülkü ayrıca, ailelerin ve gençlerin birlikte alternatif planlar geliştirmesinin, belirsizlik dönemlerinde kaygıyı azaltmanın etkili yollarından biri olduğunu belirtti: “Örneğin bir öğrenci istediği bölüme yerleşmese bile, farklı üniversite seçenekleri, yaz okulları, yurtdışı programları veya staj imkanları gibi alternatifler değerlendirilebilir. Böylece gençler sadece sonuca odaklanmak yerine sürecin tamamından öğrenim çıkarabilir.” Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, sözlerini şöyle tamamladı: “Yerleştirme süreci heyecan ve kaygı karışımıdır. Olumsuz düşünceler normaldir; gençler kendilerini suçlamamalıdır. Nefes egzersizleri, meditasyon, rutin ve hobiler kaygıyı azaltır. Aile desteği ve empati, özsaygıyı korumak için önemlidir. Sonuçlar, öğrenme ve yeni fırsatlar olarak değerlendirilebilir. Profesyonel destek gerekirse mutlaka alınmalıdır. Üniversite yerleştirme sonuçlarını beklemek, gençler için stresli ama aynı zamanda kişisel gelişim ve dayanıklılık kazanma fırsatı sunan bir süreçtir.”

Muhabir: İrem AKBAY