6 Şubat ve sonrasında meydana gelen depremler nedeniyle mağduriyet yaşayan yurttaşlarla dayanışmak adına Mamak Afet ve Dayanışma Platformu kuruldu. Mamak Afet ve Dayanışma Platformu, 'Deprem değil rant öldürür dayanışma yaşatır' sloganıyla Tuzluçayır Abidin Aktaş Sokak'ta basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklamasını okuyan Anıl Aktaş, siyasal iktidarın deprem bölgesinde kentleri kapatmak, yardımları engelleyerek dayanışmayı kesmek ve gazeteciler tarafından doğru bilginin alınmasını engellemek ile uğraştığını söyledi. Arama kurtarma faaliyetlerinin sonlanmasıyla deprem sürecinin artık barınma, gıda, eğitim, psikolojik destek yardımı gibi konulara evirildiğini belirten Aktaş, 'Halkımızın, Ankara'ya göç eden bütün depremzedelere, evini, kapılarını açacağına inancımız tamdır. Dayanışmayı büyütmeye, yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Hiçbir baskı ve otoriter karar bizi halkımızın yanında olmaktan alıkoyamayacaktır' dedi.

'KAR HIRSI 50 BİN VATANDAŞIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLDU'

Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: '17 Ağustos depreminin ardından milyonlarca yurttaşımızın vergileriyle oluşturulan bütçe, ülkemizin depreme hazırlanması ve yurttaşlarımızın deprem karşısında güvenliğinin sağlanması için değil, AKP'nin siyasi rant devşirmek için art arda giriştiği yol, köprü gibi projelere aktarılmış ve yandaş müteahhitler zengin edilmiştir. Kapitalizmin özünde bulunan kar hırsı ve bu hırsın sahibi patronlar sınıfının arkalarını yasladığı tek adam rejimi resmi rakamlara göre yaklaşık 50 bin vatandaşımızın ölümüne sebep olmuştur. Başımıza çöreklenen ve bizi felaketlerden felaketlere savuran bu kokuşmuş düzen, patronlar sınıfı için bulunmaz bir nimettir. Bunun en somut örneklerinden birini yakın zamanda hep beraber yaşadık. Yaşıyoruz.' Aktaş, deprem bölgesine yardım ulaştırmaya çalışan muhalif kurum, kuruluş ve gönüllülere engel olunduğunu ve göçük altında bulunan yüzlerce depremzedeyle ilgili konum ve sağlık durumunu paylaşıldığı sosyal medya platformlarına getirilen engellemelerin de birçok insanın hayatına mal olduğunu ileri sürdü.

'İSANLAR HALA ÇADIR BEKLİYOR'

155 yıldır Türkiye'nin en büyük insani yardım kuruluşu olma unvanını taşıyan Kızılay'ın, iktidarın 20 yıllık düzeninin basit bir yansıması olduğunu belirten Aktaş, 'Evleri yıkılan insanlar hala çadır beklerken bu kurum, stokta beklettiği çadırları para karşılığında derneklere satıyor. Bu kurumun başkanı ise bu durumu 'Ahlaki, akılcı ve yasal' bulduğunu söylüyor' ifadelerini kullandı. TSK, AFAD gibi ulusal afetlerde birinci dereceden arama-kurtarma ve iaşe sorumluluğu bulunan kurumların AKP iktidarı süresince sistematik olarak zayıflatıldığını, kadro ve personel sayıları azaltılan kurumların çalışmalara yetişemez hale geldiğini söyleyen Aktaş, AKP bürokrasisinin onayından geçmediği için sertifika verilmeyen birçok gönüllünün de arama kurtarma çalışmalarına katılmasının engellendiğini belirtti. Aktaş, deprem yaşanmasaydı, 6 Şubat tarihinde yeni bir imar affının mecliste görüşüleceğini hatırlatarak şunları söyledi: 'İktidarın büyük müjdelerle duyurduğu imar afları, fay hatlarının geçtiği yerleşim bölgelerindeki yıkımın en büyük nedenlerinden biridir. Gerekli önlemler alınmadan projelendirilen binalar binlerce insanımızın ölümüne neden olmuştur.' Mamak Afet Dayanışma Platformu olarak dayanışmayı sürdüreceklerini belirten Aktaş, 'Ülkemize bunu reva görenleri asla unutmayacağız, asla affetmeyeceğiz' diyerek sözlerini sonlandırdı.

Muhabir: Haber Merkezi