Gültekin, davayla ilgili verilecek kararın kamu vicdanını ve aileleri tatmin etmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Biz, netice itibarıyla kamuoyunun bu olay karşısında verilecek kararın vicdanları tatmin etmesini, ailelerin yüreğindeki kanayan yarayı kısmen dindirmesini, ama en önemlisi de dünyadaki 6’ncı büyük can kaybına neden olan bu yangın karşısında emsal bir karar verilmesini bekliyoruz. Dolayısıyla verilecek karar yalnızca bize yönelik bir karar olmamalı. Türk adaletine, hatta Türk adaletinin yüz akı bir karar olmalı. Biz bunu bekliyor, temenni ediyoruz. İfadelerin son bölümü alınıyor. Yarın sabah itibarıyla kararın açıklanacağını tahmin ediyorum.”

‘9 PERSONEL TURİZM BAKANLIĞI’NI YÖNETMEYE DEVAM EDİYOR’

Gültekin, Bakanlık hakkında 9 personelle ilgili soruşturma izni verilmesine rağmen bu kişilerin hâlâ görevlerine devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Savcılığın dosyasında birinci derece kusurlu olan Turizm Bakanlığı, önce kendiliğinden 3 personeli hakkında soruşturma izni verdi. Daha sonra Danıştay 1’inci Dairesi, oy çokluğuyla bakın bu çok önemli Danıştay 1. Başkanı’nın muhalefetine rağmen Turizm Bakan Yardımcısı hariç diğer personel için soruşturma izni verdi. Ancak bugüne kadar, yani benim bu açıklamayı yaptığım ana kadar bu personel görevden el çektirilmedi. Savcılık, bu kişilerle ilgili ne bir çağrı yaptı, ne gözaltı kararı verdi, ne de tutuklamaya sevk etti. Bu 9 personel hâlâ Turizm Bakanlığı’nı yönetmeye devam ediyor. Böyle bir hukuk garabetini 35 yıllık hukukçu olarak söylüyorum, daha önce görmedim. Buna sessiz kalmamız mümkün değil. Ama bizim sesimiz yetmiyor. Bu yüzden basın mensuplarından bu konuda destek talep ediyorum. Böyle bir hadise kabul edilemez. Birinci derece suçlusunuz, 9 personelinizle ilgili soruşturma izni verilmiş ama hâlâ makamlarınızda oturmaya devam ediyorsunuz ve hiçbir adım atılmıyor. Sanıyorlar ki bu olay unutulur. Türkiye’de her gün yeni bir olay oluyor, bu da zamanla soğur diye düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Biz çok kararlıyız. 78 canın ailesi olarak, evlatlarımızın ve kardeşlerimizin kanını yerde bırakmamaya, bu olayda kusuru olan herkesin kusuru nispetinde ceza alması için mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız.”

‘ADALET YERİNİ BULSUN, BIRAKIN KOPARSA KIYAMET KOPSUN’

Yüksel Gültekin, dava sürecinde şehrin dört bir yanını ‘Adalet yerini bulsun, bırakın koparsa kıyamet kopsun’ yazılı afişlerle donattığını belirterek adaletin yerini bulmasını istediğini söyledi:

“Şehrin iki gündür dört bir tarafını şu afişlerle donattım: ‘Adalet yerini bulsun, bırakın koparsa kıyamet kopsun’ Burada bir mecaz var elbette. Kıyamet ne zaman kopar? Adalet yerini bulmazsa kopar. Çünkü devletin temeli adalettir. Biz adalet peşindeyiz. Bu adaletin mutlaka yerini bulmasını arzu ediyoruz ve bunun için çabamızı sürdürüyoruz. Afişin ikinci bölümünde şöyle yazıyor: ‘Ya Rabbi, şehit evlatlarımı Gazze’nin mübarek şehitleriyle birlikte haşret.’ Neden böyle yazdım? Çünkü Gazze’de de dünyanın gözü önünde büyük bir adaletsizlik yaşanıyor. Bizim evlatlarımızla ilgili adaletli bir karar çıkmasını diliyoruz. Bu açıklamadan hemen sonra Turizm Bakanlığı yetkililerinin de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilişkin idare mahkemesinin geri gönderdiği dosyada olduğu gibi, gereğini yapmasını bekliyoruz. Onların da kurtuluş şansı yok; onlarla ilgili araştırma devam ediyor. Eski valilerle ilgili de araştırma sürüyor. Netice itibarıyla biz, sorumlu olan herkesin yargı önüne çıkmasını ve bağımsız mahkemelerin uygun göreceği kararı vermesini talep ediyoruz. Bugüne kadar mahkemenin uygulamalarından memnunuz. Mahkeme, sanıkları ve sanık vekillerini sabırla dinliyor. Kendilerine teşekkür ediyorum. Adil bir karar çıkacağına inanıyorum. Bugün özellikle Turizm Bakanlığı’yla ilgili bu iki hususun altını çizmek istedim.” dedi.

Kaynak: DHA