Türkiye’nin gelecek yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği yapacağına ilişkin haberler üzerine Uluslararası Af Örgütü, Ankara’ya iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası yükümlülüklerine uygun hareket etme çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü İklim Adaleti Program Direktörü Marta Schaaf yaptığı açıklamada, Türkiye’nin COP31’in yeni ev sahibi olarak sorumluluğunun arttığını vurguladı. Schaaf, “Türkiye, bu yıl açıklanan Uluslararası Adalet Divanı’nın Tavsiye Görüşü’nün de doğruladığı üzere, iklim değişikliğiyle mücadele için kararlı ve şeffaf adımlar atmalı” dedi.
Schaaf, küresel ısınmayı 1,5°C’nin altında tutma hedefi doğrultusunda Türkiye’nin kapsamlı bir strateji ortaya koyması gerektiğini belirtti. Bu kapsamın, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik net hedefler belirlenmesini ve bunların uygulanmasını içerdiğini söyleyen Schaaf, fosil yakıtlardan hızlı, adil ve finanse edilen bir geçişin önemine dikkat çekti. Açıklamada, tüm sektörlerde insan haklarını koruyan politikaların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Örgüt, Türkiye’nin çevre odaklı insan hakları savunucularının çalışmalarını koruması ve kolaylaştırması gerektiğini de hatırlattı. Schaaf, COP31 öncesi, sırası ve sonrasında iklim adaleti savunucularının politikaların şekillenmesine özgürce katılabilmeleri için ifade özgürlüğü ve barışçıl protesto haklarının güvence altına alınmasının şart olduğunu dile getirdi.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı COP31’in, hem ülke içinde hem de küresel ölçekte iklim politikalarında daha iddialı ve insan haklarına dayalı adımlar için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti.
