Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası ve Çalışma Hayatı Derneği iş birliğiyle devreye alınan “Küçük Eller İçin Büyük Gelecekler: Çocuk İşçiliğine Hayır” projesi Türkiye’de çocuk işçiliğini en aza indirmeyi hedefliyor. Bu hedef kapsamında çalıştıklarını anlatan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, hedefin yüzde birin altında olması gerektiğini belirti.
Sidar, dünya genelinde 138 milyon çocuk işçi olduğunu belirtiyor. Sidar, “Çocuk işçiliğinin en yaygın olduğu ülkelerin başında yüzde 48 ile Güney Sudan, yüzde 45 ile Etiyopya ve yüzde 42 ile Burkina Faso geliyor; birçok Afrika ülkesiyle birlikte Nepal ve Yemen de yüksek oranlara sahip. En düşük oranlar ABD ve AB ülkelerinde; buralarda çocuk işçiliği yüzde 1’in altında. Türkiye’de ise yaklaşık 720 bin çocuk işçi bulunuyor. Ülkemizde çocukların yüzde 30,8’i tarımda, yüzde 23,7’si sanayide, yüzde 45,5’i ise hizmet sektöründe çalışıyor” dedi.
Türkiye çocuk işçiliğinde dünya sıralamasında orta basamaklarda. 2006 yılında çocuk işçiliğiyle mücadelede “Örnek Ülke’ seçilmiş Birleşmiş Milletler nezdinde oluşturulmuş olan Küresel İttifak Koordinasyon Grubu’nun 2024 yılındaki toplantısında da çocuk işçiliği ile mücadelede ‘Rehber Ülke’ statüsünü kazanmıştı.
“DÜNYADA ORTA SIRALARDAYIZ”
Türkiye’nin dünya sıralamasında hâlâ orta basamaklarda olduğunu belirten Kaan Sidar, bu alandaki ilerlemeleri de somut verilerle paylaştı. Sidar, “Ülkemiz, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan çocuk işçiliğinin sonlandırılması hedefi kapsamında bugüne kadar önemli kazanımlar elde etmiştir. 1992 yılında ILO’nun Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Programı’na (IPEC) katılan ilk 6 ülkeden biridir. Bu dönemde yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye, ILO tarafından 2006 yılında çocuk işçiliğiyle mücadelede “Örnek Ülke’ seçilmiştir. Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler nezdinde oluşturulmuş olan Küresel İttifak Koordinasyon Grubu’nun 2024 yılındaki toplantısında da çocuk işçiliği ile mücadelede ‘Rehber Ülke’ statüsünü kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ YÜZDE 1’İN ALTINA DÜŞMESİNE KATKI HEDEFLENİYOR
Yapılan çalışmalar kapsamında Türkiye’de 1994 yılında yüzde 15,2 olan çocuk işçiliği oranının 2019 yılında yüzde 4,4’e düşürüldüğünü ekleyen Sidar, “Mevsimsel tarım işçileri ve göçebe ailelerin çocukları ilgili merciler tarafından elektronik ortamda kayıt altına alındı. Böylelikle eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaları sağlandı. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere meslek kuruluşları ve ILO Türkiye Ofisi tarafından Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Deklarasyonu hazırlanarak Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri koordinatörlüğünde çocuk işçiliğiyle mücadele birimleri kuruldu. Bu çalışmalar sorunun kontrol altında tutulmasında ve tarım sektöründe çalışan ailelerin şartlarının iyileştirilmesine yönelik ciddi atımlar atılmasında yardımcı oldu.
Halen devam eden çalışmalarla ülkemizdeki çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılması hedefleniyor. Biz de projemiz kapsamında 1 yıl boyunca gıda ekosisteminin paydaşlarına çocuk işçiliğinin önlenmesiyle ilgili uluslararası mevzuat hakkında bilgi vereceğiz. Bunun yanı sıra işverenler için çocuk işçiliğiyle mücadele konusundaki sorumluluk ve yükümlülükleri ile ilgili eğitimler düzenleyeceğiz. Nihai hedefimiz yeni çalışmalarla desteğimizi artırarak ülkemizde çocuk işçiliği oranının yüzde 1’in altına düşmesine katkı sağlamaktır” dedi.
“ÇIRAKLIK İLE KARIŞTIRILMAMALI”
Çıraklık-çocuk işçiliği ayrımına ve işveren sorumluluklarına da değinen Kaan Sidar, “Çıraklık ile çocuk işçiliği kesinlikle birbirine karıştırılmamalı. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 71. maddesi, 14 yaşını doldurup zorunlu ilköğretimini bitiren çocukların, gelişimlerine zarar vermeyen ve eğitimlerini engellemeyen hafif işlerde çalıştırılabileceğini açıkça düzenliyor. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamındaki çıraklık eğitimi de bu çerçevede değerlendirilmeli; yani denetimli, güvenli ve eğitimle bütünleşik bir süreçtir, çocuk işçiliği değildir” ifadelerini kullandı.