Türkiye’de elektrik ve doğal gaz fiyatlarının halkın alım gücünü aştığını belirterek, enerji sektöründeki özelleştirmelerin kamu yararını ortadan kaldırdığını dile getiren THD Başkanı Kılıç, “Elektrik ve doğal gazda üretim, ithalat ve dağıtım kamulaştırılmalıdır. Bu hem sosyal devletin hem de tüketici hakkının gereğidir” dedi.
Türkiye’de dört kişilik bir ailenin aylık ortalama elektrik tüketiminin 230 kilovatsaat, doğalgaz tüketiminin ise 81 metreküp olduğunu belirten Kılıç, bu hesaplamaya göre, Ankara’da yaşayan bir ailenin aylık ortalama elektrik ve doğal gaz giderinin 1641 TL, yıllık giderinin ise yaklaşık 19 bin 700 TL olduğunu ifade etti.
“FATURALARIN YÜZDE 70’İ DAĞITIM BEDELİ”
Özellikle elektrik faturalarındaki dağıtım bedellerine dikkat çeken Kılıç, “2022 yılında asgari tüketim faturasında dağıtım bedelinin oranı yüzde 22 iken, Nisan 2025 itibarıyla bu oran yüzde 70’i aşmıştır. Üretim maliyetleri artmadığı halde özel dağıtım şirketlerinin zam yapması, dar gelirli tüketicilerin sırtından kaynak aktarımı yapıldığını gösteriyor” dedi.
“OECD’NİN ENERJİDE EN PAHALI ÜLKESİYİZ”
Kılıç, Türkiye’nin OECD ülkeleri içinde elektrik ve doğalgaz fiyatlarının en yüksek, satın alma gücünün ise en düşük olduğu ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. Kılıç, “Emekçiler, emekliler ve asgari ücretliler temel enerjiye ulaşamıyor. Pek çok aile kış aylarında soğukta battaniye altında yaşamak zorunda kalıyor. Bu tablo sosyal devlet ilkesine aykırıdır” ifadelerini kullandı. Kılıç, enerji sektöründeki özelleştirmelerin, kamusal hizmet anlayışını ortadan kaldırdığını belirterek şunları söyledi:
“Elektrik üretiminin yarıdan fazlası, dağıtımın ise yüzde 90’ı özel şirketlerin elinde. Doğalgazda da tablo aynı. Tüketici hakları, kamu yararı ve sosyal devlet anlayışı ayaklar altına alınmıştır. Bu rantçı düzen derhal sona erdirilmeli, elektrik ve doğalgaz kamulaştırılmalıdır.”
“BÜTÇEDE EMEKÇİYE YER YOK”
Kılıç, 2026 yılı bütçesinde dar gelirli yurttaşların temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti. Kılıç, “Açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonlarca emekçi ve emeklinin insanca yaşayabilmesi için maaşlar artırılmalı, enerjiye erişim hakkı güvence altına alınmalıdır. Elektrik ve doğal gaz halkın hakkıdır, şirketlerin değil. Kamulaştırma, sosyal adaletin ve tüketici hakkının en temel adımıdır” dedi.
