Düzenlenen etkinlikte yenilenebilir enerji, enerji politikaları, hidrojen ve diğer alternatif yakıtlar, iklim değişikliği, enerji sistemlerinin çevresel etkileri ve yapay zekâ uygulamaları gibi konular ele alınacak. TÜBA Üyeleri, alanında uzman öğretim üyeleri ve ilgilileri bir araya getirerek ilgili konularda insan kaynağı eğitiminin hedeflendiği yaz okulunda, uzun vadeli çözüm önerileri sunuluyor ve mevcut sorunların etkin bir şekilde ele almak üzere masaya yatırılacak. 24 farklı üniversiteden mühendislik alanında yenilenebilir enerji kaynakları, alternatif yakıtlar, nükleer enerji, hidrojen enerjisi, karbonsuzlaştırma ve enerji yönetimi konularında doktorasını yapan veya 3 yıl içerisinde doktorasını tamamlayan 54 nitelikli öğrenciye eğitim verilecek.
ENERJİ KRİZLERİ YÜZÜNDEN İNSANLIĞIN GELECEĞİNİ TEHDİT ALTINDA
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, enerjinin dünyadaki barışı, dünyanın ülkeler arası güvenlik rekabetini etkileyen önemli bir unsur olduğunu vurgulayarak, dünyadaki çatışma ve gerginliklerin arka planında genellikle bir enerji sorunu ve enerji krizinin yattığına dikkat çekti. Prof. Dr. Şeker, “Sanayi devrimiyle ortaya çıkan enerji ihtiyacının giderek artışı yeni teknolojilerle her geçen yıl doğal kaynakların sömürülmesi ve doğal kaynakların hunharca kullanılması bizi bu günlere getirdi” dedi. Şeker şöyle devam etti:
“Çatı bilimsel kuruluşlarda, dünya liderlerine yönelik yürütülen uyarı mahiyetindeki deklarasyonların yazıldığı toplantılarda biz de paydaş olarak yer alıyoruz. Ve bu platformlarda ülkemizin düşüncelerini ve görüşlerini yansıtıyoruz. G20 başta olmak üzere G20 ülke akademilerinin Science20 toplantısında TÜBA olarak Türkiye'yi temsil ediyoruz. Dünya Bilim Forumu (International Science-ISC), Inter Akademi Partnership, Asya Akademiler Birliği (The Association of Academies and Societies of Sciences in Asia-AASSA), Avrupa Akademiler Birliği (All European Academies-ALLEA), Dünya Akademiler Birliği'nde yer alıyoruz. Buralardaki konu başlıklarının genellikle ortak paydası enerji tüketimi, alternatif enerji kaynakları, enerji güvenliği ama bunların her birinin sonunda geldiği nokta insanlığın geleceği. İnsanoğlunun enerjiyi yeterli düzeyde kullanabilmek için savaşlar yapıp insan sayısını azaltmayı düşünecek kadar vahşileştiğini de görüyoruz. Bunu artık deklare de ediyorlar. Dolayısıyla Ukrayna Savaşı’nda ya da Gazze sürecinde, Filistin ve Orta Doğu ateş çemberinin arka planındaki enerji savaşını görmek zor değil” dedi.
ENERJİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÜNİVERSİTELERİN DE SORUMLULUĞU
Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar ise konuşmasında enerjinin, modern yaşamda sürdürülebilirliğin ve kalkınmanın temel taşı olduğunu ifade etti. Mersin Üniversitesi’nin, Enerji Bağımsızlığını Hedefleyen Sürdürülebilir Üniversite olmayı ilke edindiğini anlatan Rektör Yaşar, enerjisini üreten ve Dünya Bankası Projesi ile finansman sağlayan Türkiye’deki ilk üniversite olma özelliğine sahip olduğunu söyledi. Yaşar, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından finanse edilen ‘KABEV’ projesi kapsamında, güneş enerjisi santralleri kurularak yıllık 60 milyon TL’nin üzerinde tasarruf hedefliyoruz. Hastane, Tıp Fakültesi ve Mimarlık Fakültesi otoparklarına kurulan santrallerle yüzde 40 elektrik tasarrufu sağlanacak” dedi.