Başkent Pretoria'daki toplantı Güney Afrika'nın G20 Başkanlığı teması olan "Dayanışma, eşitlik, sürdürülebilirlik" ile uyumlu olan “Kapsayıcı İnsani Kalkınma ve Küresel Sürdürülebilirlik için Eşitlik Temelli Bilim, Teknoloji ve İnovasyon” başlığı altında gerçekleştirildi.

Asya Bilim Akademileri ve Toplulukları Birliği (Association of Academies and Societies of Sciences in Asia-ASSAA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Yurdusev'in de yer aldığı programın açılışını Ulusal İnovasyon Danışma Konseyi (National Advisory Council on Innovation-NACI) Başkanı Tilson Manyoni yaptı.

G20 ülkelerinin bilim akademileri, Birleşmiş Milletler (the United Nations-UN) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization -UNESCO) gibi kuruluşların temsilcilerinin yanı sıra Güney Afrika bilim ve teknoloji kurumları yöneticileri yer aldı.

BİLİM VE TEKNOLOJİ TOPLUMSAL BARIŞ VE ADALET İÇİN DE KULLANILMALI

Burada bir konuşma yapan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Şeker, her gün yeni teknolojilerin ortaya çıktığı hızlı değişim döneminin yapay zekâ, dijital araçlar, biyoteknoloji ve yeşil enerji büyük fırsatlar vadettiğine fakat aynı zamanda büyük eşitsizlikler getirdiğine dikkat çekerek, “Birçok ülke ve topluluk bu fırsatlara ulaşamıyor. Bu, karşımızda durmakta olan bir zorluktur. Bilim ve teknoloji sadece büyüme getirmemelidir. Aynı zamanda barış, adalet ve sosyal uyuma da hizmet etmelidir. Aksi takdirde, ilerleme bizi daha da bölücü hale getirecektir” dedi.

Eğitim sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, zararı önleyen ve refahı teşvik eden dijital politikaların geliştirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Şeker, küresel düzeyde adaletin önemine de vurgu yaptı. Şeker, bilim ve teknolojiden en çok yararlananalar gelişmiş ülkeler ve dolayısıyla sorumluluklarının da büyük olduğunu belirterek, “Adalet bilgi, kaynak ve teknolojiyi paylaşmaktır, herkes için güvenli ve sürdürülebilir bir gelecek sağlamanın tek yolu bu paylaşımdır” dedi.

Açık bilimin önemli bir araç olduğuna vurgu yapan Şeker bilginin azınlığın ayrıcalığı olmaması gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim, öğretim ve ortak projeler çok önemli. Beyin göçünü beyin dolaşımına dönüştürmeliyiz. Uzmanların ve bilim insanlarının sınırları aşmasına izin verelim. Bu sayede hiçbir toplumun geride bırakılmadığı, bilimin bölmek yerine birleştirdiği bir gelecek inşa edebiliriz” dedi.

BİLDİRGEDE ÜÇ ANA VURGU: KÜRESEL GÜNDEM, AÇIK BİLGİ SİSTEMİ, AFRİKA’DA KAPASİTE GELİŞTİRME

Günün sonunda açıklanan sonuç bildirgesinin Türkiye adına, memnuniyetle karşıladığını belirten Prof. Dr. Şeker “Bugün kabul ettiğimiz gelecek gündemi, ortaklık ve adalet temelinde şekillendi” diye konuştu. Şeker şöyle devam etti:

“Tüm delegasyonların yoğun çabalarını yansıtan bir bildirge yayımladık. Oldukça açık ve net bir metin olan bildirge bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki ortak görüşümüzü de ortaya koyuyor. Bilim ve teknolojinin tek başına birer amaç olmadığını, adalet, barış ve sürdürülebilir büyümeye ulaşmak için birer araç olduğunu bize hatırlatıyor. Bildirge temelde 3 öncelik üzerinde duruyor; Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini destekleyen bilim ve teknoloji için küresel bir gündem oluşturmanın yani adil ve kapsayıcı enerji geçişinin hayati önem taşıdığını, tüm ülkeler için açık ve adil bir bilgi sisteminin gerekliliğini vurguluyor. Açıklık bilime olan güveni güçlendirecek ve yeni ortakları küresel topluluğa kazandıracak diyor. Üçüncüsü ise gelişmekte olan ülkelerde, özellikle Afrika'da kapasite geliştirme konusu uzun vadeli istikrar ve insani gelişim adına önemli bir adım olarak kurgulanıyor.”

BEYİN GÖÇÜ BEYİN DOLAŞIMINA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

“Beyin göçünü” “beyin dolaşımına” dönüştürme çağrısının tüm bölgelerin bilim insanları ve uzmanların dolaşımından fayda sağlanmasına yardımcı olacağını özellikle belirten Prof. Dr. Şeker, bilim için kapsayıcı altyapı ve iyi yönetişim oluşturulmasına odaklanılmasını da değerli bulduğunu bu adımların hem güçlü hem de sürdürülebilir sistemler oluşturmak üzere çok önemli olduğunu söyledi.

Bildirinin, açık bilim konusunda net olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Şeker, verilerin ve sonuçların adil şartlarda paylaşılmasına ilişkin saptamaların çok yerinde olduğunu, bu adaletli hareketin bölünmeleri önleyeceği ve iş birliğini teşvik edeceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Şeker, “Bildiri sadece sözlerden ibaret değildir. Bir taahhüttür. Birlikte hareket edersek, bu bildiri bizi kapsayıcı insani kalkınma ve küresel sürdürülebilirliğe doğru yönlendirecektir” dedi.

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu