Mazeret…
Yaşamın hemen her döneminde başvurulan bir yöntem.
Okul sıralarından gelen bir alışkanlık….
Çoğu zaman karne dönemi açığa vurur kendini…
Haytalığın sonudur aslında…
Son kale…
''10 bekliyordum, 2 gelmiş…''
Siz hiç sızlanan öğrenicinin 3 ya da 4 beklerken 2 geldiğini söylemesine tanık oldunuz mu?
Olmazsınız…
Yoktur onu kabullenecek öğrenci…
İlerleyen dönemlerde de yakanızı bırakmaz o alışkanlık…
Sahadan 6-0 sıfır yenik ayrılmış takımın oyuncuları savunmaya geçer hemen:
''O üçüncü gölü yemeseydik. Sonuç farklı olurdu''
'Farklı da oldu zaten. Hem de altı fark.''
Teknik Direktör ise, damardan girer mevzuya:
''İyi oynadık, kazanabileceğimiz maçı kaybettik''
''İyi ki iyi oynamışsınız. Ya bir de kötü oynasaydınız''
Benzer alışkanlık, diğer pek çok alanda kendini gösterdiği gibi, siyaset arenasının da değişmez kuralıdır.
''Seçimin galibi biziz''
Mübarek, 8 parti girmiş seçimlere…
Parlamentoda tek bir sandalye kazanamamış lideri bile aynı türküyü söylüyor:
''Kazandık''
Bir de kaybın üstüne dikine dikine gitmek vardır.
Örneğin İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri…
Ekrem İmamoğlu'nun çektiği çile…
Say babam say…
Sonuç değişmiyor, aksine fark artıyor…
Geçmişte kaldı tabii…
Unutuldu mu?
Hayır…
Geldik bu günlere…
Bir süredir sonuçları merakla beklenen ABD Başkanlık seçimlerine…
Demokrat Lider Biden'in galibiyeti ile sonuçlanan seçimlere…
Durum orada da farklı değil.
Trump'un seçim sonuçlarına itiraz edeceği öne sürülüyor…
Hikaye…
Etsen ne olur, etmesen ne olur…
Atı alan Beyaz Saray'ın yolunu tutmuş…
Bize düşen ''O kazansaydı'', ''Bu kazansaydı''ları bırakmak.…
Yere sağlam basmak.
Önemli olan da bu.
Yoksa ha Ali Veli,
Ha Veli Ali,,,