ABD Başkanı Donald Trump, 1967 Arap-İsrail savaşından bu yana İsrail tarafından işgal altında tutulan Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini tanıyan kararnameyi imzaladı...

Bu hamle, Trump'ın İsrail'e destek amacıyla yaptığı üç önemli hamlenin ardından geldi...

Bunlardan birincisi, İsrail'in Filistinlilerin devlet kurma hakkını yok sayarak Batı Şeria'da inşa etmeye devam ettiği yeni yerleşim yerleri konusunda yaptığı destek açıklamasıydı...

İkincisi, İsrail'i Doğu Kudüs üzerindeki taleplerini destekleyecek şekilde ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasıydı...

Üçüncüsü ise İsrail'in isteği üzerine İran'la yapılmış olan nükleer anlaşmayı feshederek İran'a uygulanan ambargoyu güçlendirmesiydi.

***

Trump'ın İsrail sevdası kimi zaman kızının Yahudi lobisinin güçlü isimlerinden ve Netanyahu'nun yakın dostlarından biri olan Jared Kushner ile evlenmesine bağlanıyor...

Hatırlanacağı üzere kız, oğlana olan aşkından ötürü dinini de değiştirmiş ve Yahudiliğe geçmişti...

Trump'ın bizzat atadığı Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevden alınması da Kushner'in bu yöndeki isteklerine bağlanmıştı.

***

Ancak aile ilişkileri, Trump'ın davranışlarını tümüyle açıklamaya yetmiyor...

Unutmayalım ki, bir süre önce aynı Trump, herkesi şaşırtan bir emrivakiyle Suriye'den çekilme kararı vererek İsrail'i 'şoka' sokmuştu...

Çünkü bu kararın İsrail'in en güçlü düşman olarak gördüğü İran'ın elini serbest bırakacağı düşünülmüştü.

***

Hatırlanacağı üzere Trump'ın açıklamasından kısa bir süre önce Ulusal Güvenlik danışmanı John Bolton ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, 'İran destekli milislerin Suriye'den çıkartılmasına kadar' ABD askerlerinin Suriye'de kalacağı konusunda İsrail'e garanti vermişlerdi...

Yine sıkı bir İsrail dostu olan ABD Savunma Bakanı James Mattis, bu açıklamanın ardından Trump ile anlaşamadığını söyleyerek istifasını sunmuştu...

Dahası, Netanyahu, söz konusu açıklamanın ardından Trump'ı arayarak aldığı kararı geri çekmesini istemiş ancak Trump geri adım atmamıştı...

Bunun üzerine İsrail'in önde gelen düşünce kuruluşlarından Güvenlik Araştırmalar Merkezi'nin (İNSS) Trump'ın çekilme kararının İran'ın elini güçlendireceğini ve İsrail'i yalnız bırakacağını iddia etmiş...

Netanyahu da bir açıklama yaparak, İran'ın askeri tahkimatlarına karşı Suriye'de eylemlerini genişleteceğini söylemişti.

***

Trump'ın son zamanlarda ardı ardına İsrail'i memnun edecek hamleler yapması ile Suriye'den çekilme kararını giderek 'sulandırması' ve fiili çekilme için bir türlü 'düğmeye basmaması' arasında açık bir ilişki var...

Bu ilişkiyi anlayabilmek için, Trump'ın 'damat ilişkisi'nden çok ABD'de son sözü söyleyen gücün, yani devletin iplerini hala elinde bulunduran 'küresel elit'in İsrail ile sıkı ilişkisine bakmak gerekiyor...

Trump, ne zaman o gücün iradesine aykırı bir karar alsa ya geri çekilmek ya da aldığı kararı 'sulandırmak' zorunda kalıyor.

***

Trump'ın başkanlığının ilk günlerinde davranışlarını belirleyen esas etken, 'İsrail sevdası' ya da müttefiklerinin çıkarlarını korumaktan çok 'Önce Amerika' politikasıydı...

Bilindiği gibi 'Önce Amerika' sloganını savunan aşırı sağcı ve ırkçı Amerikalılar İsrail'e pek iyi gözle bakmıyorlar...

Bu nedenle de 'anti-siyonizm'le suçlanıyorlar.

***

Bunlardan biri Trump'ın seçim kampanyasını yöneten ve onun başkan seçilmesinin ardından onun baş danışmanlığına getirilen Steve Bannon'du...

Bannon'un yönettiği Breitbart News adlı internet ağı zaman zaman anti-siyonist makaleler yayınlıyordu...

Gerçi İsrail ve siyonist lobi, Trump'ı gücendirmemek için hiçbir zaman Bannon'u açıkça suçlamadı, ama sonuçta Trump Bannon'u yanından uzaklaştırmak zorunda kaldı.

***

Bu açıdan bakıldığında Trump'ın zaman zaman İsrail'in isteklerine karşı kararlar alması anlaşılabiliyor...

Ama ne zaman böyle bir tutum takınsa, geri adım atmak zorunda kalıyor...

Ve sonunda 'Önce Amerika' diyenleri bir kenara atıp, 'Önce İsrail' diyenlerin dümen suyuna giriyor.