Yaklaşık 37 yıl önce tiyatro gösterisi hazırlıkları sırasında bir aksesuara ihtiyaç duyduğunda malzemeyi temin edemeyen Dönmez, eve giderek annesinden atık kumaş, iğne ve iplik istedi.

Kendi diktiği aksesuarla çalışmalarına başlayan Dönmez, kısa süre içerisinde el işçiliğini geliştirerek birbirinden farklı çalışmalar ortaya koydu.

Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi'ndeki atölyesinde çalışmalarına devam eden Dönmez, çevresinden topladığı atık kumaşlar, pet şişe kapakları, düğmeler ve benzeri malzemeleri sahne kostümü haline getiriyor.

Dikiş makinesi kullanmadan tüm tasarımlarını yalnızca iğne ve iplikle ortaya çıkaran Dönmez'in ürettiği kostümler, tiyatro gruplarının yanı sıra bazı okullara da ücretsiz ulaştırılıyor.

"Pet şişe kapaklarıyla kostümler yapmaya başladım"

Şenol Dönmez, AA muhabirine, malzemelerin kendi elinde yeni bir öyküye dönüştüğünü söyledi.

Her bir ürüne sevgiyle yaklaştığını belirten Dönmez, bu işe başlamadan önce farkında olmadan malzemeleri kendisinin de attığını ifade etti.

Dönmez, eksik malzemeyi bulma isteğiyle başladığı bu süreçte birbirinden farklı kostümler ortaya koyduğuna değinerek, şöyle konuştu:

"Bir gün tiyatro oyununda bir şey lazım oldu. 'Ben bunu yaparım. Para verip ya da birisinden rica edip almayalım. Kendi işimizi kendimiz yapalım.' dedim. Eve gittiğimde rahmetli anneme, 'Bana atık malzemeler, ne varsa bana ver.' dedim. O da bana parça kumaşlar ve iğne, iplik verdi. Öyle ortaya çıktı. Daha sonra zamanla baktım ki iş bayağı büyüdü. Pet şişe kapaklarıyla kostümler yapmaya başladım. O da çevre temalı konuda ödül aldı."

İlk günden itibaren tüm malzemelerin kendisi için değerli olduğunu vurgulayan Dönmez, çevresindeki yakın dostlarının da buldukları atık ürünleri kendisine getirdiklerini, yolda giderken çevresine ve çöp konteynerlerine baktığını kaydetti.

Dönmez, yaptığı her tasarımın kendisi için özel bir anlam taşıdığını ve işine büyük sevgiyle yaklaştığını aktararak, "Biraz abartı gibi olacak ama yaptığım iş benim için evlatlarım gibi. Hepsi benim el emeğim, göz nurum. Bir makine dikişim yok. Bildiğimiz iğne iplikle dikiyorum." ifadesini kullandı.

"Giysileri atmadan önce iki kez düşünsünler"

Dönmez, tasarım sürecinde duygusal yoğunluk yaşadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazen, 'Ben bunları hangi ruh halimle yaptım, nasıl bir duygu yoğunluğuyla yaptım?' diyorum. Böyle dakikalarca bakıyorum ve şaşırıyorum kendime. O bir anlık yapılıyor ve 'İkinci kez yapar mıyım?' diyorum. Onu da bilmiyorum ama yeni doğmuş bir bebek nasıl insanı mutlu ediyor ya benim yaptığım tasarımlar da öyle. Aman aman bir şey olmayabilir ama ortaya bir şey çıkması beni mutlu ediyor. Seviyorum onları."

Tasarım sürecinde renklerin kendisi için ilham kaynağı olduğunu anlatan Dönmez, "Mesela bana bir kumaş geliyor. 'Olağanüstü bir renk.' diyorum. Benim ilham kaynağım renk. O an aklıma geliyor benim. Çizmiyorum yani kafada bitiriyorum tasarımı." dedi.

Dönmez, tiyatro alanında her tür giysi ve aksesuara ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, "Giysilerin kıymetini bilsinler. Atmadan önce iki kez düşünsünler. 1970'lerin, 80'lerin, 90'ların giysileri, anneannelerimizin, babaannelerimizin, dedelerimizin sandıklara koydukları, sakladıkları giysiler yıl 2025'te çok moda. O ikinci eller çok para ediyor kıymetini bilsinler." diye konuştu.

Sadece tiyatro gösterimleri için değil okul gösterileri için de ücretsiz olarak kostüm verdiğini dile getiren Dönmez, kendisinin yaşadığı zorluğu çocuklar yaşamasın diye onların da hizmetine sunduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA