2018 yılıyla birlikte başlatılan TİBKM Projesinin, insanlığın bilgi birikimine katkıda bulunması, Türk-İslam bilim ve kültür mirasına ait klâsik eserlerin tıpkı basımı, transliterasyonu, günümüz Türkçesiyle yayımladığı eserleri kütüphanelerdeki atıl durumlarından kurtarmaya bilim ve kültür insanları ile gelecek kuşakların yararına sunulması amaçlanıyor.
Bu kapsamda TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Feridun M. Emecen ve Prof. Dr. Vural Genç’in yayıma hazırladığı ruznamçe defteri Kanuni Sultan Süleyman’ın İkinci Doğu Seferi ve Sefer Rûznâmçe Defteri (955-956 / 1548-1549) adlı eser Osmanlı malî bürokrasisinin sefer organizasyonu ile ilgili hazırladığı hazine gelir giderlerini gündelik olarak anlatıyor. Ruznamçe adı verilen defter serileri, lojistik meseleler kapsamında yapılacak çalışmalar için eşsiz bilgiler sunuyor.
GELİR-GİDER DEFTERİ: HAZİNE MEVCUDU, MENZİL MENZİL KAYDEDİLDİ
Türk düşünce tarihinde büyük öneme sahip, Arapça, Farsça ve farklı Türk lehçelerindeki bu eserlerin, günümüz Türkçesine kazandırılarak 21. yüzyıl okuyucularına ulaştırılması, Türklerin düşünce ve kültür tarihindeki konumunu da hatırlatmaya önemli bir katkı sağladığını vurgulayan Prof. Emecen eser hakkında şöyle konuştu:
“Sefer Rûznâmçe Defteri, Kanuni Sultan Süleyman’ın 1548 yılında ikinci defa çıktığı Doğu seferi sırasında tutulmuş.1548-49 Doğu seferi boyunca hazineye kaydedilen gelirler ve buradan yapılan harcamaları günbegün göstermesi bakımından hem çok kıymetli hem de Osmanlı bürokrasisinin ulaştığı mükemmeliyeti açık şekilde ortaya koyan, bu açıdan da eşine çok az rastlanan erken tarihli bir örnek. Hazine mevcudunun nakdî ve eşya cinsinden dökümünün yapıldığı defter, sefer boyunca gelirlerin ve harcamaların hangi menzilde ve tarihte yapıldığını büyük bir özenle kayıt altına alıyor. Bu sayede gelirlerin kaynakları ile tam olarak nerelere harcandığı açıkça anlaşılıyor. Bu bilgiler istatistiki verilere dönüşebilecek bir kapasite de sağlıyor.”
Ruznamçe defterinin verdiği bilgilerden hareketle yaklaşık iki sene süren bu seferde hazineye toplamda ne kadar nakdî ve mal cinsinden irat kaydedildiğini, bunun ne kadarının harcandığını, ayrıca gelir-giderin aylara göre ortalamasını kabaca hesaplamanın ve hazinenin nakdî anlamda darlığa düşüp düşmediğini anlamanın mümkün olduğunu, sefer masrafları planlamasının buna göre yapıldığını, bir ölçüde modern bürokratik anlayışa yakın bir açılım sağladığını, bu açıdan eşsiz bir örnek olduğunu söyledi. Defterin sadece hazine işlemleri açısından değil sefere dair tarihî olaylara dayalı çok önemli bilgilere ulaşmayı sağlaması ve Osmanlı bürokrasisinin ulaştığı seviye ve birikimi göstermesi açısından da son derece önemli olduğunu vurguladı. Çalışmanın Osmanlı malî tarihi, teşkilatı ve bürokratik zihniyeti üzerine çalışma yapacaklar için temel bir kaynak özelliğine sahip olduğunu da belirtti.