Durmaz, erkek çiftçilerin yaş ortalamasının 58, kadın çiftçilerin ise 61’e yükseldiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Tarımın geleceği alarm veriyor. Tarlada çalışan eller yaşlanıyor, gençler toprağından kopuyor. Bu tablo sadece bir demografik gerçek değil, gelecekte kendi gıdamızı üretme gücümüzü kaybetme tehlikesidir.”

ÜRETİCİ MALİYETİN ALTINDA EZİLİYOR, ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR

Durmaz, çiftçilerin en büyük sorunlarından birinin artan üretim maliyetleri olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Mazottan gübreye, ilaçtan elektriğe kadar her kalemde fahiş artışlar yaşanıyor. Çiftçi, ürününü satamıyor, satanda maliyetinin altında satmak zorunda kalıyor.
Bir yanda küresel şirketlerin belirlediği girdi fiyatları, diğer yanda piyasanın insafına bırakılmış satış fiyatları var. Bu denklemde çiftçi her geçen gün biraz daha borçlanıyor, üretimden kopuyor. Tarım, artık sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır.”
Durmaz, üreticinin alın teriyle yetiştirdiği ürünün değerini bulamadığını, özellikle süt, buğday, domates, biber, karpuz, mısır, soğan, patates ve birçok ürün üreticisinin son yıllarda zarar ettiğini belirterek:

“Tüketici pazarda pahalıya ürün alıyor ama üretici kazanamıyor. Bu tablo, üretimden tüketime kadar yanlış kurgulanmış tarım politikalarının sonucudur.” dedi.

KÖYDE YAŞAYANIN KÖYDE KALMASINI SAĞLAYACAK POLİTİKALAR ŞART

Durmaz, kırsaldan kente göçün hızla arttığını, birçok köyün artık sadece yaz aylarında dolduğunu söyledi:
“Artık köyde doğan genç, köyde kalmak istemiyor. Çünkü orada yaşam yok; okul yok, sosyal imkân yok, internet yok. Kırsalda yaşam kalitesini artırmadan, gençlere ‘tarım yapın’ demek kuru bir temenniden öteye geçmez. Köyde yaşayanın köyde kalmasını sağlayacak sosyal, kültürel ve ekonomik politikalar acilen uygulanmalıdır.”

DEVLET, TARIMI GENÇLEŞTİRMEK VE ÜRETİCİYİ KORUMAK ZORUNDA

“Genç çiftçilere düşük faizli kredi, vergi muafiyeti, sigorta kolaylığı ve arazi edinme desteği sağlanmalıdır. Tarımsal destekler zamanında, yeterli miktarda ve doğrudan üreticiye verilmelidir. Tarımın kaderi, ithalat politikalarına terk edilemez. Çiftçimizin ürününü maliyetinin altında alıp sonra ithalat kapılarını açmak, üretimi değil tüketimi besler.” Durmaz, üretimde dijitalleşme ve modern tarım tekniklerine yatırım yapılmasının gençleri yeniden köye çekebileceğini de vurguladı.

KADIN ÜRETİCİ GÜÇLENMEDEN TARIM AYAKTA KALAMAZ

Kadın çiftçilerin yaş ortalamasının 61’e çıktığını hatırlatan Durmaz, kadın emeğinin tarımın bel kemiği olduğunu belirtti: “Kırsal kalkınmada kadını güçlendirmeden tarımı ayağa kaldıramayız. Kadın üreticilere özel teşvik programları, kooperatifleşme desteği ve sosyal güvence sağlanmalıdır. Kadın güçlü olursa, köy güçlü olur; köy güçlü olursa ülke güçlü olur.”

TOKAT TARIMIN KALBİDİR AMA ÜRETİCİ NEFES ALAMIYOR

Durmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Tokat, Anadolu tarımının kalbidir. Ancak Tokatlı üretici de tıpkı diğer illerdeki çiftçilerimiz gibi nefes alamıyor.
Üretim var, alın teri var ama kazanç yok. Eğer bugün gençlerimizi toprağa küstürür, çiftçimizi borçla baş başa bırakırsak, yarın gıda güvenliğimizden söz edemeyiz.
Tarımı yaşatmak, köyü yeniden ayağa kaldırmak, ülkenin geleceğini korumaktır.”

Muhabir: Nursel Dilek Manavbaşı