24 Ağustos'ta kaleme aldığımız son yazıda 'Taliban ne yapacak?' sorusunun cevabını ararken, büyük ihtimalle önümüzdeki dönemde örgütün ABD ile yakınlaşarak Rusya ve Çin'e karşı kullanılacağını söylemiş...
Ardından ABD Başkanı Biden'ın, geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda 'IŞİD' için 'Taliban'ın yeminli düşmanı' dediğini hatırlatarak, yazımızı şöyle son vermiştik:
'Şu sıralar IŞİD (yani El Kaide) 'düşman', Taliban da onun 'yeminli düşmanı' olduğuna göre, Taliban yakında Biden tarafından bir kez daha 'dost' ilan edilir ve Rusya'ya karşı kullanılırsa hiç şaşmamak lazım!'
***
Yazımızın yayınlandığı gün, Sözcü yazarı Aytunç Erkin de, gazetedeki köşesinde, 'Dün ABD emperyalizmiyle yürüyen bugün ABD işgaline karşı zafer kazanan Taliban'ın yarın ne yapacağını kimse bilmiyor! Bildiğimiz… Emperyalizmin gericilikle, gericiliğin de emperyalizmle birleştiği' dedi...
Erkin, bu yargıya, 11 Temmuz 2021 tarihinde eski ABD Büyükelçisi Şükrü Elekdağ'ın Uğur Dündar'a verdiği röportajda yaptığı şu tespitten yola çıkarak varmıştı:
'Bence ABD'nin Afganistan'a giderayak yaptığı en büyük kötülük, Taliban'la 29 Şubat 2020'de imzaladığı anlaşma (Doha Anlaşması) olmuştur. Anlaşmanın 3. Maddesi aynen şöyle: Taliban olarak bilinen Afganistan İslam Emirliği, Afgan taraflarla Hicri Kameri takviminde 15 Recep 1441'e ve Hicri Şemsi takviminde 20 Hut 1398'e karşılık gelen 10 Mart 2020'de Afganlar arası müzakereleri başlatacaktır.'
***
Bu sözler, ABD'nin kendi yarattığı kukla rejimi gözden çıkardığını ve Afganistan'ı Taliban'ın yönetiminde bir 'emirlik' olarak kabul etmeye hazırlandığını gösteriyordu...
Daha sonraki gelişmeler de bu öngörüyü doğruladı...
ABD'nin etkili gazetelerinden The Wall Street Journal, geçtiğimiz günlerde CIA Direktörü William Burns ve Taliban liderlerinden Molla Abdulgani Baradar'ın Kabil'de gizlice buluştuklarını açıkladı... ABD'nin görüşlerini duyuran 'Voice of America' da, Kongre'deki iki büyük grubu temsilen Demokrat Parti üyesi Seth Multon ve Cumhuriyetçi Parti üyesi Peter Meijer'ın Taliban yönetimindeki başkent Kabil'e 'habersiz' bir gezi yaptıklarını duyurdu.
***
Aynı günlerde, ABD tarafından oluşturulan Afganistan Ulusal Ordusu komutanlarından General Sami Sadat, 'konuk yazar' olarak New York Times'a bir makale yazdı. 'Siyaset ve liderler tarafından ihanete uğradık' başlığını taşıyan makalede Sadat, ABD'nin Doha'da yapılan anlaşmanın ardından 'kendi adamlarını' terk ettiğini söylüyordu...
Makalede 'Afgan ordusunun savaşma isteğini kaybettiği doğru. Ama bunun nedeni, ABD'li müttefiklerimizin bize yaşattığı terk etme hissi ve son aylarda Biden'ın kelimelerinde yansıyan saygısız ve vefasız tondur.' denildikten sonra Afgan ordusunun savaşmadan çökmesi şu üç nedene bağlanıyordu:
'İlk neden Trump'ın 2020'de Doha'da Taliban'la yaptığı barış anlaşması; ikinci neden lojistik ve bakım desteklerinin durdurulması; üçüncü neden ise Afganistan hükûmeti ve ordusundaki yolsuzluklardır.'
***
Sonuçta tüm bu gelişmeler, ABD ile Taliban arasında yakınlaşmanın bir yılı aşkın bir süre önce başladığını gösteriyor...
Bilindiği gibi, ABD'nin Afganistan'dan askerlerini çekme planı aslında Trump döneminde hazırlanmıştı...Taliban'a iktidar yolunu açacağı belli olan plan, Suriye'den askeri gücün önemli ölçüde çekilmesi ve NATO'nun ekonomik yüklerinin Avrupalı ortakların sırtına yüklenmesi gibi unsurları da içermekteydi...
Plan uyarınca Rusya ile bir 'yumuşama' ortamı yaratılırken Çin tecrit edilecek, böylece Çin'in Asya'daki gücünü artırmak amacıyla geliştirdiği 'Yeni İpek Yolu' projesi ve Pasifik'teki ticari hamlesinin önü kesilecekti.
***
Planın, Rusya ile yumuşama ve NATO'yu etkisizleştirme bölümlerine itiraz eden Pentagon ve onu destekleyen 'askeri sınai kompleks'in Trump'ın seçimi kaybetmesinde önemli bir rol oynadığı biliniyor...
Bu güçlerin desteğiyle başkanlık koltuğuna oturan Biden'ın daha sonra ani bir dönüş yaparak Afganistan'dan çekilme kararı almasından sonra ise şu soru gündeme geliyor:
Biden, Trump'ın Çin'i baş düşman olarak belirleyen planını uygulamaya mı karar verdi, yoksa Pentagon'un niyetleri doğrultusunda Taliban'ı esas olarak Rusya'ya karşı mı kullanacak?
(Devam edecek)