Sanatçı Mustafa Sevinç’in “Suyun Öte Yanı” sergisi sanatçının kendi yaşam öyküsünü genel tarih akışıyla ve doğal zamanla harmanlayarak varoluş, oluş, yaşam ve ölüm gibi temel kavramları ele alıyor. Sergideki eserler, içkin ve aşkın olan arasındaki ilişkiye dikkat çekerken, ölçülebilir olanla ölçülemez olan arasındaki gerilimi vurguluyor.

Sakin, steril ve geometrik biçimlerden oluşan bu yapıtlar, zaman içerisinde dönüşen yapılarıyla kendi içlerinde bir ikilik ve gerilim yaratıyor. Çalışmalar, varoluş sürecindeki zamanı ve iç/dış dünya ilişkilerinin temsil imkanlarını sorguluyor.

Sanatçı Aslı Aslan Sevinç'in "Özel Alanın İnşası" sergisi ise, barınma ve yer edinme gibi insanın en temel güdülerinden birine odaklanıyor. Sanatçının el yapımı kağıtlardan oluşturduğu mimari öğeler, bireyin kamusal alan içindeki özel alan ihtiyacına yanıt arıyor. Kağıtların hassas ve geçirgen yapısı, mekânı şeffaf ve modüler bir biçimde dönüştürüyor. Sergideki yerleştirme ve fotoğraf gibi farklı tekniklerle hazırlanmış çalışmalar, tüm sergi mekanını kamusallıktan çıkararak bir ev imgesine dönüştürmeyi amaçlıyor.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU