Türk-İş, Birleşik Kamu İş ve KESK sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarla İsrail’in saldırılarını kınadı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada şunlara yer verdi: “Katil İsrail'in Gazze zulmü tüm dünyanın kör bakışları arasında artarak devam etmektedir.
İşgal ve soykırım yetmezmiş gibi şimdi de açlığa mahkum edilen Filistin halkına dünyanın dört bir yanından ulaştırılmaya çalışılan insani yardımlara saldırı düzenlenmiştir. Yaklaşık 50 gemiden oluşan ve bebeklerin açlıktan öldüğü Gazze'ye insani yardım malzemeleri taşıyan Sumud Filosu, dün gece itibariyle İsrail'in saldırısına uğramıştır. Yardım gemileri henüz uluslararası sularda olmasına rağmen İsrail'in askeri gemileri tarafından önce tacize uğramış, sonra baskına uğramıştır. Farklı inanışlardan ve farklı ülkelerden aktivistlerin bulunduğu Sumud Filosu'ndan “Bebek maması taşıyoruz” anonsu yapılmasına rağmen, filonun birçok gemisine İsrail kuvvetleri tarafından yapılan sert baskında 30'u Türk 201 aktivist gözaltına alınmıştır. Henüz müdahale edilmeyen ve Gazze'ye yaklaşan bazı gemilerle iletişimin kesilmesi de endişeleri artırmıştır.
Her zaman barıştan, insanlıktan, Deniz'lerin vurguladığı gibi “Özgür Filistin'den” yana olan Birleşik Kamu-İş olarak altını çiziyoruz: Büyük bir insanlık dramının yaşandığı Gazze artık herkesin meselesi olmalıdır. Gazze'nin özgürlüğünden, onurlu ve kesin bir barıştan yana olmak artık bir tercih değil insanlık meselesidir. Dış politikada yalpalayan, otoriterleşen yönetim biçimi için ABD'den ticari imtiyazlar karşılığında “meşruiyet” ithal etmeye çalışan hükümet, iç politika malzemesi haline getirdiği Gazze için artık samimi davranmak mecburiyetindedir. İsrail'in en kanlı saldırıları yaptığı dönemde bile İsrail ile ticareti kesmeyen, İsrail'e açık destek veren ABD Başkanı'na bu konuda dönüp tek kelime etmeyen hükümet, insanlık onuru için samimi adımlara ve samimi yaptırımlara imza atmalıdır.
“BÜYÜK BİE UTANÇ VE TARİHE GEÇMİŞ KARA BİR LEKE”
TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu ise, yaptığı açıklamada, “İsrail’in, Gazze’de yıllardır süregelen ablukayı kırmak ve insani yardımı ulaştırmak amacıyla yola çıkan “Küresel Sumud Filosuna” yönelik gerçekleştirdiği saldırı, insanlık adına büyük bir utanç, tarihe geçmiş kara bir lekedir. İsrail’in her gün süren bombalamaları, Gazze katliamları ve Sumud Filosuna yönelik saldırılar, yalnızca Filistin halkının değil, tüm insanlığın ortak vicdanına yapılmış bir şiddet eylemidir. Amacı sadece insani yardım olan çok sayıda ülkenin vatandaşları İsrail tarafından saldırıya maruz kalmış ve alıkonulmuştur. Alıkonulanlar arasında bulunan Türk vatandaşlarımızın ve diğer filo katılımcılarının bir an evvel serbest bırakılmasını; İsrail'in uluslararası hukuk önünde hesap vermesini istiyoruz. Gazze’de açlık, susuzluk, yoksulluk ve hastalıklarla mücadele eden masumların yardımına koşan sivil bir girişime yönelik müdahale, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez. İsrail hükümeti, işlediği bu insanlık suçu ile uluslararası hukuk normlarını hiçe saymakta ve dünyanın gözleri önünde yeni bir utanç vesikasına imza atmaktadır. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu; İsrail’i, katliamlarını ve sivillere yönelik saldırılarını derhal durdurmaya, uluslararası toplumu, yaşanan katliamlara ve hukuksuzluğa karşı etkili yaptırımlar uygulamaya çağırmaktadır. İsrail katliamlarını, amacı insani yardım olan “Küresel Sumud Filosuna” yönelik saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz.” İfadelerine yer verildi.
“YÜKSELEN DAYANIŞMA İRADESİNİ DE HADEF ALAN BİR SALDIRI”
KESK ise, yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi: “Siyonist İsrail’in aylardır sürdürdüğü, organize bir soykırıma dönüşen Gazze ablukasını delmek, açlığa mahkûm edilen halka insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu,uluslararası sularda İsrail donanmasının saldırısına uğradı. İsrail savaş gemilerinin uluslararası sularda gerçekleştirdiği bu müdahale, uluslararası hukukun açık bir ihlali olmasının yanında, dünya halklarının ortak vicdanına da yapılmış bir saldırıdır. Sumud Filosu’na yönelik bu kuşatma, Gazze’deki ablukanın yalnızca Filistin halkına değil, onların yanında duran küresel adalet ve özgürlük mücadelesine karşı da sürdürüldüğünün en somut göstergesidir. Gazze’de hastaneler ilaçsız bırakılırken, çocuklar açlıktan ölürken ve temel yaşam malzemeleri bölgeye sokulmazken, Filonun karşılaştığı bu saldırı yalnızca insani yardımı engelleme girişimi değil, aynı zamanda bütün dünyadan yükselen dayanışma iradesini de hedef alan açık bir gözdağıdır. İnsani yardım taşıyan gemilerin karşısına savaş gemileri çıkaran bu zihniyet, ablukayı daha da derinleştirirken, aynı zamanda tüm dünyaya “dayanışmaya dahi izin vermeyeceğiz” mesajı vermektedir. Ancak ne Filistin halkının özgürlük iradesi ne de küresel dayanışmanın kararlılığı bu saldırılarla kırılabilir. KESK olarak bir kez daha Filistin halkının yanında, İsrail devletinin barbarlığının karşısında olduğumuzu vurguluyor, Netanyahu hükümetini işgalci ve katliamcı politikalarına son vermesi konusunda uyarıyoruz.”