Beklenen oldu…

Ölümcül virüs, daha acımasız bir biçimde etkisini göstermeye başladı…

Perşembe'nin gelişi, çarşambadan değil, çok daha önceden belliydi…

Bayram ziyaretleri, asker uğurlamaları, tatil yörelerinin serin sularında kulaç atıp daracık kumsalda omuz omuza güneşlenme aymazlıkları, maskesiz dolaşma zıpırlıkları…

Sonunda olacağı buydu…

Gece-gündüz

Saat başı ambulans sesleri…

Bir kişi daha,

Bir kişi daha…

Sorumsuzluğun faturası böyle ağır oluyor işte…

Başlanılan noktaya gelindi yine…

Sen, bilezik gibi koluna takmaya devam et maskeni…

Ya da bronzlaş yan yana uzanıp kumlarda…

Sen devam et ki, pandemi kurbanlarına hastaneler dar gelsin.

Bak!

Bilkent Hastanesi'nin açılması nedeniyle kapatılan hastanelerin yeniden açılması gündemde.

Keşke hiç kapatılmasalardı…

O da ayrı bir sorun….

Numune Hastanesi ve Yüksek İhtisas Hastanesi'nin yalnızca pandemi vakalarına bakmak üzere yeniden hizmete açılması söz konusu.

Ankara Hastanesi'nin de tekrar hizmete sokulmasının düşünüldüğü söyleniyor.

Öte yandan, bugüne kadar alınan bazı önlemlere ek yeni önlemler getirilmesi de bekleniyor.

Önlemlerin daha da etkin hale getirileceği söylenen illerden biri de Ankara.

Belirli yaş grupları için hafta sonu sokağa çıkma yasağının ikinci bir değerlendirmeye kadar yeniden uygulamaya konulabileceği belirtiliyor.

Başkent'te virüs'ün yoğun olduğu bölgeler arasında yer aldığı belirtilen Turan Güneş Bulvarı paralelindeki Hilal Mahallesi'nde ambulans sesleri eksik olmuyor.

Mahalle Muhtarı Cansın Kaman Özkan'ın mahalle sakinlerine yönelik yazılı uyarısı da durumun ciddiyetine işaret ediyor.

Özkan, semt sakinlerine şöyle sesleniyor:

''Mahallemizde 12 günde bulunan temaslı ve pozitif vaka sayısı 53'ü bulmuştur. Sayı her geçen gün artmaktadır. Hilal Mahallesi sakinleri olarak kendi izolasyonumuzu oluşturmak zorundayız.''

Sorumsuzluğun faturası ağır oluyor…

Umalım da karamsar rakamlar akılları başlara getirsin.