Mimar Sinan’ın ‘Ustalık eserim’ dediği Selimiye Camisi’nde, 2023 Haziran'da Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onayıyla ana kubbe kalem işleri uygulaması başlatıldı. Kalem işleri uygulaması 2024 yılında tamamlanırken bu süreçte hat ve tezyinat uzmanlarından oluşan Selimiye Camii Tetkik ve Tahkik Heyeti tarafından mevcut projeye 2024 yılının Şubat ve Mayıs aylarında 2 kere itiraz edilerek, yeni kalem işi projesi önerisinde bulunuldu. Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu heyetin önerilerini reddetti. Kurul, heyetin yaptığı 3'üncü itirazı dikkate alıp, tarihi camideki kalem işi uygulamalarını ‘hatalı’ olduğu gerekçesiyle iptal etti. Bunun üzerine Selimiye Camisi’nin ana kubbesindeki kalem işleri için 29 Temmuz’da hazırlanan yeni proje uygulanmaya başlandı. Bu kapsamda son onaylanan proje ile kubbedeki mevcut 18'inci yüzyıla ait kalem işi katmanı kaldırılıp, yeni çalışma başlatıldı.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAVASI AÇILDI
Tarihi camide, mevcut 18’inci yüzyıla ait kalem işlerinin hatalı olduğuna yönelik iddianın bilimsel verilerden yoksun olduğunu savunan ve kimliği açıklanmayan bir kişi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ilgili Edirne İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açtı. Açılan davada gerekçe olarak, hem Yüksek Kurul’un hem de Bölge Kurulu’nun bilimsel esaslara göre karar vermek zorunda olduğu, işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürüldü.
30 GÜN SÜRE
Bölge İdare Mahkemesi, 26 Eylül’de toplanarak davayı görüştü. Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme; davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden savunma ve belgelerin cevaplarını göndermeleri için 30 gün süre vererek, yürütmeyi durdurma kararı aldı. Mahkeme kararında, "Selimiye Camii harim kısmı, ana kubbe, yarım kubbeler ve mihrap kubbesine ilişkin daha önce yetkili kurul tarafından kabul edilerek tatbik edilen kalem işi restitüsyon ve restorasyon projelerinin ortadan kaldırılarak onay verilen yeni bir projenin hayata geçirilmesine ilişkin olması nedeniyle, dava konusu işlemlerin uygulanması halinde tescilli tarihi eser açısından telafisi güç zarar doğurabileceği veya etkisi tükenecek nitelikte bulunduğu kanaatine varıldığından; 2577 sayılı Kanun’un 27/2'nci maddesi uyarınca, davalı idarenin birinci savunması ve yukarıda belirtilen ara karar cevabı alınıp ya da savunma ve bu ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına" denildi.
‘NİHAİ BİR KARAR DEĞİL’
Kararda ayrıca, yürütmeyi durdurmanın nihai bir karar olmadığına da yer verilerek, “İşbu kararın geçici mahiyette olduğu, yürütmenin durdurulması talebi hakkında nihai bir karar teşkil etmediği; uyuşmazlığa dair davalı idare savunması ile yukarıda istenilen bilgi ve belgelerin Mahkememize sunulmasından sonra yasal şartların mevcut olup olmadığı konusunda yapılacak değerlendirme neticesinde yürütmenin durdurulması talebi hakkında yeniden olumlu veya olumsuz nihai bir karar verileceği hususunun taraflara bildirilmesine" ifadeleri kullanıldı.