Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da gazetecilerin gündemdeki konulara dair sorularını yanıtladı.
Rusya'nın ABD ile sağlanan New START anlaşmasının 2026'da sona ermesinin ardından anlaşmaya bir yıl daha uymaya hazır olduğunu belirten Peskov, "Bunu yapacağız. Ancak bunun için ABD'nin de aynı tutumu sergilemesi gerekiyor." dedi.
Anlaşmanın uzatılması ihtimalini değerlendiren Peskov, şu şekilde devam etti:
"Anlaşmanın süresi dolmadan yeni bir belge üzerinde uzlaşıya varılması pratikte mümkün değil. Bu çok zor bir konu ve kapsamlı yaklaşım gerektiriyor. Bu koşullarda Rusya bir yıl daha anlaşmadaki kısıtlamalara uymaya hazır. Ancak bunun için ABD'nin bu konuda gerekli tutum sergilemesi ve uygun bir karar alması gerekiyor. Eğer karşı taraf kısıtlamalara uymazsa, elbette, önlem almak zorunda kalacağız."
Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ABD Başkanı Donald Trump ile temaslarında New START anlaşmasını ele aldığını ancak detaylı şekilde istişare edilmediğini aktardı.
Polonya'nın, "Rus uçaklarını NATO sahasını ihlal etme durumunda vurulması gerektiği" yönündeki açıklamasını değerlendiren Peskov, Rus uçaklarının uluslararası kurallar çerçevesinde uçuş yaptığını savundu.
Sözcü Peskov, Rusya'nın İran'da nükleer santralleri için yeni güç ünitelerinin inşa edilmesine ilişkin Tahran ile anlaşma üzerinde çalışıp çalışmadığı yönündeki soruyu ise cevapsız bıraktı.
New START anlaşması
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Güvenlik Konseyi ile yaptığı toplantıda, ABD ile yapılan New START anlaşmasının 5 Şubat 2026'da sona ermesinin ardından bir yıl daha uymaya hazır olduklarını belirterek "Bu, ancak ABD'nin de benzer şekilde hareket etmesi ve mevcut caydırıcılık potansiyellerin dengesini bozacak adımlar atmaması halinde uygulanabilir." ifadelerini kullanmıştı.
ABD'nin Sovyet Rusya ile 1991'de ve Rusya Federasyonu ile 1993'te imzaladığı Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşmaları'nın (START 1 ve START 2) uzantısı niteliğindeki "New START" anlaşması, Washington ile Moskova arasında yürürlükteki son nükleer anlaşma niteliğini taşıyor.
Anlaşma, uzun menzilli nükleer silah başlıklarına ve füzelere kısıtlama getiriyor.