Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) başkanı Şener Gençer, yeşil dönüşümün toplumların geleceğini değil bugününü şekillendiren en önemli başlıklar arasında olduğuna vurgu yaptı. EGEPLASDER Danışma Kurulu ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Çevre Komitesi Başkanı Erdoğan Çiçekçi ise geri dönüşüm bilincinin bugünün dünyasında ‘çevre meselesi’ olmanın çok ötesinde bir “kalkınma meselesi” olduğunu anlamak ve anlatmak gerektiğine dikkat çekti.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü tarafından düzenlenen “Sürdürülebilirlik Sohbetleri” kapsamında gerçekleştirilen “Yeşil Dönüşüm ve Ekonomi” başlıklı panelde plastik sektörü ve günümüzün yeşil dönüşüm sürecini değerlendiren EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Gencer, yeşil dönüşümün toplumların geleceğini değil bugününü şekillendiren en önemli başlıklar arasında olduğunu belirterek, “İklim krizi, doğal kaynakların tükenişi ve çevresel sorunlar, artık ertelenemez bir noktada. Bu dönüşüm sürecinde söz sahibi olmak, yön veren tarafta yer almak isteyen gençlerin ise bugünden harekete geçmesi gerekiyor. Sürdürülebilirlik sadece bir kavram değil; bir yaşam biçimi, bir sorumluluk anlayışı. Bu farkındalıkla hareket eden bireyler hem kariyerlerinde fark yaratabilir hem de topluma katkı sağlayabilir” dedi.
EGEPLASDER Danışma Kurulu Başkanı Erdoğan Çiçekçi ise üniversite-sanayi iş birliğinin önemine vurgu yaparak, “Yaşamımızın her alanında ve her anında yer alan plastik maddeler, pek çok kez geri dönüştürülebiliyor. Türkiye’de kişi başına plastik tüketimi 70-80 kg arasında değişirken, Almanya’da bu rakam 110 kilogramın üzerinde. Peki hiç Almanya’da denizlere, nehirlere, sokaklara, toplu yaşam alanlarına gelişigüzel atılan plastik madde görebilir misiniz? Elbette hayır. Bu nedenlerle, geri dönüşüm bilincinin bugünün dünyasında ‘çevre meselesi’ olmanın çok ötesinde bir “kalkınma meselesi” olduğunu anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Hele hele Türkiye gibi enerji ve hammadde kaynakları sınırlı ülkelerde, kaynakların verimli kullanımının bir tercih değil, zorunluluk olduğu kuşku götürmüyor” değerlendirmesi yaptı.
