CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen Çankaya Belediyesi Atatürk Sanat Merkezi açılışına katıldı. Açılışa Özel'in yanı sıra, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, ABB Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile eski Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de katıldı. Burada konuşan Özgür Özel, "Bugün burada bir birliktelik var. Siyasette bazen şöyle şeyler yaşanıyor. Daha önceki başkanın başlattığı bir iş biter, adını bile anmazlar. Bugün böyle olmamış sayın başkan projeyi ortaya koyan başlatan ilerleten kendinden önceki başkanı davet etmiş. Daha önceki başkan adaylaşmadı diye küser, davet almasa da alsa da gitmez. Öyle olmamış. Başkanımız kalkmış gelmiş burayı şereflendirmiş. Çankaya'ya hizmet ettiği dönemde bu binayla ilgili heyecanını gördüğüm ve bu binanın ilerlemesinde büyük emekleri olan sevgili Alper Taşdelen'e ve bir bayrak yarışıyla kendinden genç bir belediye başkanına bayrağı teslim etti. O bayrağı alıp ağabeyi gibi başarıyla taşıyan değerli kardeşim Hüseyin Can Güner’e bu tutumları için ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
'BİR PERİŞANLIK BELGESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
CHP Genel Başkanı Özel, "Diğer taraftan malum belediye başkanlarımıza, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğine yönelik inanılmaz bir itibarsızlaştırma, bir iftira kampanyası, neredeyse bir yılını dolduracak. Bu süreç boyunca her gün Anadolu Ajansı’ndan, TRT’den, yandaş basından merkez medyaya kadar çeşit çeşit iftiralarla muhatap olduk. Biz bunları yalanlamaktan, çürütmekten, söyleyenleri mahcup etmekten yorulmadık, onlar yenilerini dile getirmekten yorulmadılar. En nihayetinde aylardır 'İddianameleri bekliyoruz. İddianameler gelsin' dedik. Bu konuda zaten muhalefet liderlerinin, bilhassa Müsavat Başkanımızın, diğer muhalefet liderlerinin adil yargılanma hakkına yaptıkları vurgu, tutuksuz yargılama noktalarında yapmış oldukları, kullandıkları ifadeler, bir an önce iddianamelerin yazılması konusunda neredeyse Sayın Erdoğan dışında tüm liderlerin yapmış olduğu açıklamalar, birilerine 'Eylül ayının başında iddianame çıkacak' dedirtmişti. Nihayet bu akşam mesai bittikten sonra yargıdan sorumlu, yargıyı takip eden muhabirlerin kendi kurumlarına gitmeleri, bilgi notlarının ulaşmasıyla beraber nihayet iddianame ortaya çıktı. Yaz boyunca, aylardır söylediğimiz, 'İpe sapa gelmez bütün iftiranameleri bir araya getiremiyorsunuz' dediğimiz meselenin ne kadar gerçek olduğu, bir torbanın içine ilgili ilgisiz, birbiriyle neden sonuç ilişkileri kurulamayan, kanıtlardan mahrum ve iddiaların havada kaldığı 500 sayfaya yakın bir perişanlık belgesiyle karşı karşıyayız" diye konuştu.
'SAVUNMALAR OLACAK, İFTİRALAR ÇÖKECEK'
"Yargılanmamak için değil, yargılanmak için şu iddianameyi bir ortaya koyun bakalım” dediklerini ifade eden Özel, "Bin felaketi İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait çok daha tutarsızı, çok daha boşunun, çok daha perişanın çıkacağına olan inancımla, bugün çıkmış iddianamede ne görüyorum? Koca bir suçlanan kişi, yapmadığı kalmamış ama itirafçı olmuş. Örgüt kurmuş dışarıda. Güya o örgütte birlikte suç işlediğini iddia ve iftira ettiği kişilerin hepsi içeride. Kendisi hakkında dünya kadar şey yazıyor, serbestçe geziyor. Ama Adıyaman Belediye Başkanı bir satır, Adana Belediye Başkanı bir satır, Seyhan Belediye Başkanı bir satır, Ceyhan Belediye Başkanı bir satır. Bir de ne işleri var bunların İstanbul’da? Bu işlerin yeri, kendi memleketleridir. Onu orada tutabilmek için suçlamanın türünü değiştirmeler falan büyük bir tutarsızlık. Karşımızda adeta tel tel dökülen bir iddianameyi işte bir saat önce görebildik. Şimdi bu vakitten sonra yargılama evresine geçiliyor. Deliller tartışılacak, savunmalar olacak. İftiralar çökecek, iftiracılar bakalım bu sözlerini nasıl arkasında duracaklar? Sadece 'Özgürlük karşılığında şunu imzala, çık' dediklerini nasıl bir arada tutacaklar hepsini görüyoruz. Ama her şey bir yana bu işin bahanesi kalmamıştır. Bütün deliller toplanmıştır, iddianame yazılmıştır. Tutuksuz yargılama esastır. Kimsenin kaçacağı bir yer yoktur. Bıraktığınızda Zeydan Karalar’ın koşa koşa gideceği yer, Adana’ya hizmet etmektir; Ceyhan’a, Seyhan’a hizmet etmektir. Bütün deliller toplandıktan sonra neredeyse bir yıldır bu dosyadan değil, esas olarak kayyım dosyasından tutuklu olup konjonktür gereği oradan tutukluluğu kaldırılırken buradan yedekleme için içeriye sokulan Ahmet Özer hakkında iddia ortadadır. Belediye oradadır, Esenyurt hizmet beklemektedir. Tensiple birlikte tahliye ve tutuksuz yargılama adaletin, vicdanın, ahlakın gereğidir. Tüm belediye başkanlarımız için en çok suçlamayı üzerine yönelttikleri Rıza Akpolat’a, buradan tutuklanıp bir şey bulamayıp başka dosyalara gönderildiği anlaşılan gencecik arkadaşlarımıza tutuksuz yargılama bekliyoruz. Hodri meydan. Orada iddialar ortaya konulacak, savunmaları yapılacak, deliller tartışılacak. Eğer yüce heyet suçlu bulsa bile kesinleşmeyecek; İstinaf'a gidecek, Yargıtay'a gidecek. Bir yıldır yapılan zulüm durmalı. Yargılama yapılmalı, beraat eden etmeli. Burada artık daha fazla Mussolini'nin ön infaz yöntemiyle bu tutukluluklar sürdürülmemelidir” dedi.