Ankara'daki Ulus Hali'nde pazarcı ve vatandaşlar, önceki dönemlere nazaran alım gücünde düşüşler yaşandığını dile getirdi. Sebze, meyve, kırmızı ve beyaz etlerini Ankara'nın tarihi Ulus Hali'nde her zaman daha uygun aldıklarını söyleyen 67 yaşındaki Müyesser Dövmeci, 40 yıldır Ulus Hali'nden alışveriş yaptığını, son dönemlerde de 100 TL'lik alışverişten sonra buzdolabını artık dolduramadığını dile getirdi.
'BOĞAZIMIZDAN KISAR OLDUK'
Ulus Hali'nin 40 yıllık müşterisi olan Müyesser Dövmeci, artan pahalılıktan şöyle şikayetçi oldu: 'Geçmiş tarihlerde de birçok kriz yaşadık. Daha kötü günlerimiz de oldu. Ama hepsi geçti gitti. Bu dönemlerde de ciddi bir kriz yaşıyoruz. Patates, soğan alırken artık 2-3 kilogram değil 1 kilogram alarak evimize gidiyoruz. Ben aylık asgari ücret maaşı olan bir emekliyim. 1600 TL maaşla ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünüyorum. Artık boğazımızdan kısar olduk. Devlet bizi bu noktaya getirmemeli. Ekonomi güllük gülistanlık diyerek insanlara yalan söylemesinler. Çıkıp pazardaki halkın halini bir sorsunlar. Cebimizdeki paranın değeri kalmamış. Doğru düzgün alışveriş yapamadan çıkıyoruz pazardan. Ekonomi büyüdü diyorlar da nasıl büyüdük? Valla biz geçinemiyoruz. Eskiden orta direk vardı şimdi zengin ile fakir var. Zengin daha zengin oldu, fakir daha fakir.'
'MİLLETİN ALIM GÜCÜ YOK'
Tarla ile tezgah arasındaki aracıların kazandığını söyleyen pazarcılar da alım gücünün düştüğünü, zamlar nedeniyle eskisi gibi kazanamadıklarını söylüyor. 'Ramazanda işler açılır dedik ama açılmadı. Kurban Bayramında açılır dedik yine açılmadı' diye konuşan pazarcı Görkem Yardımcı, 'Ramazanda fırsatçıların yüzünden fiyatlar iki katına çıktı, o yüzden iş yok. Tezgahım hiç iyi durumda değil. Bu sene alışverişe gelen yok. Aslında 1 lira olmasına rağmen karpuz olmuş 3 lira. Kimse evine karpuz götürmüyor. Benzin fiyatı 6.5 liraya yakın. Bunlar etkiliyor. Ekonominin düzelmesi lazım. Eskiden bir kilo yağ 5 liraydı, şimdi olmuş 10 lira. Her şeye zam geldi, milletin alım gücü yok. Adamın aldığı 1600 asgari ücret, kira mı versin, çocuk mu okutsun, evini mi geçindirsin? 20 senedir çalışıyoruz ne ev var ne bark. Krediyi çekip diğer kredi ile ödüyoruz. Ekonomi kötüye gidiyor. Parası olan para kazanıyor, olmayan sürünüyor. 100 milyarı olan dolara yatırıyor bir ayda 150 milyar oluyor. Senin benim sırtımdan gidiyor bunlar' değerlendirmesini yaptı.
