• Pandemi, fırıncı esnafını nasıl etkiledi?

Sokağa çıkma yasaklarından sonra biliyorsunuz birçok kişi kendi ekmeğini yapmaya başladı. Günlük ekmek satışımız yüzde 20'ler civarında azaldı. Artan kısıtlamalardan dolayı zaten bizler de işimize gidemez olduk. Bu süreçte diğer tüm esnaf gruplarında olduğu gibi bizlerin de kira borçlarımız, işçi giderlerimiz devam etti. Bu durum bizi ciddi anlamda olumsuz etkiledi. Pandemi ilerledikçe evde ekmek yapımı azaldı. Elektrik faturalarının yüksek gelmesi ve insanların ekmek yapımına zaman harcamak istememesi evde ekmek yapımını azalttı. Şu anda yüzde 1'lik bir dilim evde ekmek yapımına hala devam ediyor. Sokağa çıkma yasaklarının da büyük oranda kalkması bize nefes oldu.

• Bu süreçte işinizi yaparken hangi önlemleri aldınız?

Pandemi döneminde almamız gereken önlemleri zaten valilikler belirledi. Tüm fırınlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri çerçevesinde koruyucu kıyafet, eldiven, maske kullanıldı. Havalandırma sitemleri çalışır vaziyete getirildi, havalandırma olmayan fırınlarda havalandırma sistemleri kuruldu. Fırınlarımızda çalışan tüm işçilere Koronavirüs testi öncelikli olmak üzere genel sağlık kontrolleri sık sık yapıldı. Çalışma vardiyalı sisteme geçildi. Fırınlarımızda sürekli dezenfektanlar kullanıldı. Bizlerden alışveriş yapacak vatandaşlarımızın sosyal mesafeyi korumasına önem gösterildi.

'HALA MESLEKİ KRİTERLERİMİZ YOK'

• Pandemi öncesinde de çözülmesi gereken sorunlarınız nelerdi?

Çalışma saatlerimiz bir türlü düzenlenmiyor. Hala mesleki kriterlerimiz belirlenemedi. Bir de mahalle fırıncısının rakipleri çoğaldı ondan kapasiteler düştü. Zaten kaçak yani ruhsatsız fırınlar var. Bunlara yönetimler müsaade etmemeli. Halk sağlığı açısından riskli. Virüs var diyoruz hala açıkta ekmek satanlar var. Bunlara müsaade edilmemeli, fırıncı ekmeği ambalajında satmalı. İşini düzgün yapmaya çalışan fırınların da hatalı uygulamalar ve kayırmalar yüzünden yasal çerçevenin dışına çıkmaya zorluyorlar. Asgari ücretle 6-7 kişi sigortalamışsın çalıştırıyorsun. Kaçak çalıştıranı değil gelip bana ceza kesmeye yer arıyorlar. Fırınlar arasında belli bir mesafenin olması lazım çünkü haksız rekabet oluşuyor dedik onu da ciddiye almadılar. Tüm bu sorunlarımız Pandemiden de önce vardı, hala devam ediyor.

• Ekmeğin ambalajda satılması konusunda neden bir kriter oluşturulamadı?

Bazı arkadaşlarımız onun da ek maliyet olacağını düşündü, ama bu uygulama maliyeti arttırmıyor. Tam aksine ekmeği ambalajlarda sakladığınızda onun kullanım ömrünü uzatmış olursunuz. Yani ekmeğin bayatlaması gecikirse satışı da hala devam eder, talep daha fazla olur. Biz bunu pratikte de gördük. Sabah erken saatlerde ürettiğimiz ekmeği ambalajladığımızda aynı tazelikte akşam da satabiliyoruz. İlk günden beri uygulanmasını istediğimiz kağıt ambalaja dönmenin tam zamanıydı aslında. Koronavirüs salgınına karşı ekmekler kağıt ambalajla satılmalı demiştik. Bu uygulamayı halihazırda sürdürdüğümüz yerler mevcut ama her yerde uygulanmıyor. Kağıt ambalaj sayesinde hem ekmeğe çıplak elle dokunmanın önüne geçiliyor hem de ekmeğin ömrü iki kat uzuyor. Biz hala bu uygulamayı sürdürüyoruz. Ekmek fırından çıktığı andan itibaren kağıt ambalaja koyuyoruz. Bu sayede ekmeği alan tüketici de eve götürürken dokunmamış oluyor. Ekmeğe zarar vermeyen ve geri dönüşümü kolay olan kağıt ambalaj kullanılması aynı zamanda hem atıkları önlüyor hem de çevreyi kirletmiyor. Çünkü kağıdın geri dönüşümü daha kolay.

'HAM MADDEYE SÜREKLİ ZAM GELİYOR'

• Yakın zamanda ekmeğe yapılan zam çok tartışıldı. Bu tartışmanın sebebi neydi?

Pandemi süreci bütün sektörleri etkilediği gibi bizleri de etkiledi. Hammaddede artan maliyetler, işçilerin maaş ve sigortaları, kira, elektrik, su, doğalgaz, stopaj paraları gibi maliyetler artık içinden çıkılamaz bir hal aldı. Bütün bunlara bakıldığında fırıncılar olarak bu zammı yapmak hasıl oldu. Basında ve sosyal medya üzerinden yapılan birçok haberde ekmeğe yapılan zammın yüzde 35 olarak gösterildiğini gördük. Ancak 200 gram olarak satılan ekmek, 220 grama çıkarılarak fiyatı ise 2 lira olarak belirlendi. Bugün un fiyatlarına bakıldığında bir çuval un 150 lira ile 160 lira arasında değişiyor. Un, son 13 ayda yüzde 40 zam yemiş. Fırıncılar olarak ekmeğe son zammı 12 ay önce yaptık. Fırıncı esnafı vatandaşın ekmeğine göz koymamakla beraber ayakta kalabilmek adına bu zammı yapmak zorunda kaldı.

• Ramazan öncesinde nasıl bir hazırlık yaptınız? Bu yıl Ramazan pidesi fiyatları nasıl olacak?

Her yıl Ramazan ayından önce yapılan hazırlıklar aynıdır. Ama geçen yıl ve bu yıl Pandemi nedeniyle hijyen kurallarına daha da ağırlık verdik. Ramazan öncesinde artacak olan yoğunluğu göz önüne alırsak fırınlarımızı tekrar dezenfekte ettireceğiz. Oluşacak kuyruklarda sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. İnsan yoğunluğu çok artarsa geçen yılki gibi iftardan iki saat önce fırınlarımızdaki üretim durdurulabilir ama şu ana kadar öyle bir uygulamanın olacağı söylenmedi. Onun dışında pidelerimiz için gerekli miktarda un ve yumurtalarımızı aldık. 300 gram Ramazan pidesi 2.5 TL, 350 gram ramazan pidesi 3 TL, 500 gram pide ise 5 TL'den satışa sunulacak. Bunun dışından tahinli, yağlı, kıymalı ve peynirli olmak üzere pide üretimlerimiz devam edecek.

'HERKESTEN ANLAYIŞ BEKLİYORUZ'

• Tüketicilere tavsiyeleriniz neler?

Orucun da etkisiyle iftara yakın saatlerde ihtiyaçtan fazla ekmek ve pide alınabiliyor. Bizim her Ramazan ayında olduğu gibi vatandaşlarımızdan ricamız, ekmek ve pidenin israf edilmemesi. Maalesef her yıl bu sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Vatandaşımızın yanında olup artan maliyetlere rağmen fiyatlarımızı yükseltmedik ama hala fiyatların yüksek olduğuna dair eleştiriler alıyoruz. Bu eleştiriler doğruyu yansıtmıyor. Tabi ki herkese kendi maliyetlerimizi teker teker anlatamayız. Bu konuda herkesten anlayış bekliyoruz. Bununla birlikle her yıl Ramazan ayında pide almak için sıra beklerken tüketicilerimiz arasında ya da vatandaşlar ile işçilerimiz arasında istenmeyen gerginlikler yaşanıyor. Orucun etkisiyle insanların sinir kat sayısında artışlar olabilir, bunu anlayabiliriz ama lütfen çalışanlarımıza karşı biraz daha anlayışlı olsunlar.

• Ramazan pidesi size göre nasıl tüketilmeli?

Ramazan pidesi her zaman sıcak alınıp soğuk tüketilmelidir. Oruç tuttuktan sonra sıcak pide sağlık açısından çok doğru değil. Pideyi dinlendirip tüketmek daha sağlıklı. Pideyi aldıktan sonra muhafaza etmek de çok önemli. Pideler sahura kalacaksa biraz soğuduktan sonra bir beze sarıp muhafaza etmek gerekiyor.

Editör: Haber Merkezi