Son günlerden gerçekleştirilen sahte diploma çetesine yönelik operasyon ile ilgili Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından açıklama yayınladı.

Özdağ yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Zafer Partisi olarak daha önce de defaatle ifade ettik: Üniversiteler akademik, idari, mali özerkliğe ve özgürlüklerine acilen kavuşturulmalıdır. Ayyuka çıkmış olan atama usulsüzlükleri ve sahtecilik iddiaları tüm akademik sistemi çürütmeden ciddi tedbirler alınmalıdır. Türkiye’de vakıf/özel üniversitelerde iş güvencesi yok. Üniversite yönetimleri, keyfi işten çıkarıyor. Devlet üniversitelerinde ise 50d araştırma görevlisi kadrosu dışında iş güvencesinden bahsedilebilirken mobbingin (yıldırma) giderek kurumsallaştığı görülüyor.

Üniversitelerin sorunları salt maaş yükselterek tabi ki çözülemez. Ancak bu maaşlar ile üniversitede gerçek bir akademik verim almak mümkün değil. Akademideki kadro yapılanmasındaki piramit tersine döndü. Neredeyse araştırma görevlisinden çok profesörümüz var diyeceğimiz noktaya ilerliyoruz. Araştırma görevlisi kadroları araştırmaların dinamolarıdır. Birimlerin araştırma performanslarına oranla araştırma görevlisi kadroları arttırılmalıdır. Bugün bir araştırma görevlisinin maaşı 74 bin civarında yani yoksulluk sınırının altında. Bir profesörün maaşı ise 112 bin TL yoksulluk sınırının az üstünde. Geçim sıkıntısı çeken akademisyen bilimsel araştırma yapamaz, eğitim faaliyetlerini de yürütmekte zorlanır. Kamuda maaş dengelerinin gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi şarttır. Bir profesörün aylık maaşı 4.500 dolar karşılığı TL olmalı. Diğer akademik maaşlar buna göre düzenlenmelidir.

Akademisyenlerin çalışma sahalarına uygun olacak şekilde yürütmekte oldukları araştırma projeleri, ürettikleri nitelikli yayın, patentler ve eğitim materyaline göre bugün uygulanmakta olan akademik teşvik kriterlerinden daha liyakatli bir sistemle öğretim üyeleri ve öğretim görevlilerine anlamlı ek ödemeler yapılmalıdır. Ülkemizin yükselişi ancak bilimle olur ve bilimin lokomotifi üniversitelerdir. Bir örnek olması açısından dikkatinize sunuyorum: 5G'yi icat eden Erdal Arıkan, Bilkent Üniversitesi'nde profesör. 5G'yi Türkiye'de buldu, sonra Çin makaleyi buldu ve Erdal Hocanın makalesine 600 milyon dolar para yatırıp bu işten 10 yılda 500 milyar dolar para kazandı. Türk akademisyenin Ankara'da ikamet ederken icat ettiği 5G üzerinden Çin para kazanıyor. Hayır bu bir fıkra değil!

Liyakat esaslı yönetim, akademik özerklik ve bilimin esas alındığı bir Türkiye’de nitelikli bilimsel araştırma, ArGe yatırım ve faaliyetleri ile kazanan Türkiye olabilir Akademisyenlerin haklı zam talebini ciddiyetle ele alma zamanıdır."

Muhabir: Hatice GÜREL