ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda eğitim ve bilimsel araştırmalardan sorumlu olan İbrahim Kaan Özgencil, 4 yıl toplulukta başkanlık yaptıktan sonra bayrağı genç arkadaşlarına devrettiğini belirtti. ODTÜ Biyoloji Bölümü'nde doktora öğrencisi olan Özgencil, aynı zamanda ODTÜ Biyoloji Bilimler Bölümü'nde araştırma görevlisi. Uzmanlığını ekoloji ve kuş bilimi üzerine yapan Özgencil, daha önceki yıllarda sporla çok aktif uğraştığını spor yaparken 2012'de bir süre sakatlık yaşadığını ve bu süreçte de kuş gözlem yapmaya başladığını söyledi. ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu'nun bir dönem sahipsiz kaldığını o dönemde topluluğa sahip çıktıklarını ve yönetimi devraldıklarını belirten Özgencil, şimdilerde ise topluluk olarak her geçen gün giderek büyüdüklerini ifade etti.
ODTÜ'nün kuşlar için çok önemli bir durak olduğunu belirten Özgencil, toplamda Türkiye'de 487 tane kuşun tespit edildiğini bunlardan 100 kadarının ODTÜ'de ürediğini kaydetti. ODTÜ'nün, 33 milyonun üzerinde ağacıyla, yaklaşık 500 tür kır çiçeğiyle, 20 tür memeli canlısı, 10 tür sürüngeni, 140 tür kelebeği ve 240 kuş türüyle, bir doğa parçası konumunda olduğuna dikkat çeken Özgencil, yaklaşık 140 kelebek türünü barındıran ODTÜ arazisinin, Ankara'nın belki de kelebek zenginliği en fazla olan alanı olduğunu söyledi. 350'den fazla kelebek türünün görüldüğü Türkiye'de, ODTÜ arazisinin önemli bir kelebek alanı olduğunu belirten Özgencil ile ODTÜ'den geçirilen çok şeritli yolu, Eymir Gölü'nde yapılmak istenen yapılaşmayı, nesli tehlike altında olan kuşları konuştuk.
ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu'nun amacı nedir?
Topluluğumuz Türkiye'deki öğrenci bazlı en eski kuş gözlem topluluğu. Çok köklü ve bu alanda Türkiye'deki en büyük öğrenci topluluğu ve en aktif kuş gözlem topluluğu şu anda. Topluluk olarak bilimsel çalışmalar, kuş gözlem, kamp ve eğitim etkinlikleri yapıyoruz. Ayrıca etkinlikler kapsamında okullara da eğitim veriyoruz. Hem bilim yapıyoruz hem eğitim veriyoruz. Rehabilitasyon alanında da Simurg Kuş Yuvası ile çalışmalar yapıyoruz. Bizim yaptığımız çalışmalar bilimsel ve izleme çalışmaları. Topluluk uzun süredir var ama birkaç sene öncesine kadar topluluğun düzenli bir çalışması yoktu. Yani güzel çalışmalar yapılmış bu alanla ilgili kitaplar da yazılmış ama herhangi düzenli bir izleme çalışması yoktu. 3 sene önce ilk defa düzenli izleme çalışmalarını başlattık.
İklim değişikliği, şehirleşme, sürekli yapılaşma tehdidi karşısında bizim okulumuzun kuşlarının düzenli bir şekilde izlenmesi gerekiyordu. Bunun için belirli rotalar çizdik, standart rotalar. Bu rotaları yılın aşağı yukarı aynı gününde, aynı insan sayısında ve de aynı sürede yürüyüp standart gözlemler yapıyoruz. Bu yıl 3'üncüyü bitirdik. Bunu 3 senedir yapıyoruz ve 2 tane rotamız var. Rotalarımızın sayısını arttıracağız bunlar hep yaz rotası iki tane de kış rotası koyacağız. Böylece okulumuzdaki kuşları pratik olarak takip etmiş olacağız. Bu yarı standart bir yöntem; yüzde yüz bilimsel bir yöntem değil. Fakat bu veriler bir 10-15 yıl da yani uzun vadede çok çok değerli olabilecek bilgiler.
AMAÇ EYMİR'DEKİ KUŞ ÇEŞİTLİLİĞİNİ BELGELEMEK
Bir de şu anda yaptığımız en önemli proje Eymir Gölü'nde bir biyoçeşitlilik projesi. Projenin esas amacı aslında Eymir'de koruma öncelikli alanların belirlenmesi. Eymir Gölü'de ODTÜ kampüsünün bir parçası. Oradaki kuş çeşitliliğini belgelemek ve bu kuş çeşitliliğinin nerelerde yoğunlaştığını tespit etmek ve korunması gereken alanların yerlerini belirlemek istiyoruz. Proje bitirildikten sonra da hazırlayacağımız raporda koruma öncelikli alanları oluşturmak. Biz bu çalışmayı daha da büyüttük. Eymir'i bölge bölge böldük ve bölge bölge çalışıyoruz.
İHSAN DOĞRAMACI BULVARI NİYE GENİŞLETİLMEDİ?
Eymir'in halka açık olmasına dair ne düşünüyorsunuz?
Şimdi ben bir bilim insanıyım ve 14 yıldır ODTÜ'lüyüm. ODTÜ'den şimdi yeni yapılan şehir hastanesinin besleyecek bir yol geçiriliyor fakat; ilk başta bu şehir hastanesine gerek var mıydı? Bunu tartışmamız lazım. Şehir hastanesine bu yol yapılacaksa neden İhsan Doğramacı Bulvarı genişletilmedi? Biz şehir hastanesine ihtiyaç varsa yapılsın diyoruz. O hastaneyi besleyecek bir yola ihtiyaç varsa o yolda yapılsın diyoruz. Biz kesinlikle bunlara karşı değiliz. Sadece çalışmalar keşke biraz daha bilimsel yapılsa. İnşaat mühendisleri, planlamacılar ve belediye ile birlikte oturup konuşabilsek bu projeye dair. Böyle yapılmıyor ne yazık ki bizi üzen şey bu. Biz bunların hiçbirine karşı değiliz.
EYMİR GÖLÜ SON SIĞINAK!
İç Anadolu denilen bölge yarı çöl, yarı kurak ve kimi yerlerinde de alanın içinde bir vaha. Şehrin uydu görüntüsünden baktığınızda tek yeşillik alan şu an Ankara'da. Eymir, topyekûn tek parça kalmış tek yeşil alan tek doğal yaşam sığınağı ve buradaki canlılar için son sığınak. Bu canlıların gidecek bir yerleri yok. Çevreleri kilometrelerce şehir ile çevrili. Onun için ODTÜ'nün doğası çok büyük önem arz ediyor. Burada yapılmış bilimsel çalışmalar var. ODTÜ'nün, göç eden kuşlar için beslenip güçlerini topladıkları bir yer olduğu belgelenmiş. Kuşların gerçekten ODTÜ'ye gelip beslenip yağ kütlelerini arttırıp yola devam edecek rezervlere sahip olduğu görülmüş.
ODTÜ'DE 90-100 ÇEŞİT ÜREYEN TÜR VAR
ODTÜ çok önemli bir durak ve sadece göç eden kuşlar için değil yaklaşık 90-100 arasında üreyen tür var ODTÜ'de. Toplamda Türkiye'de 487 tane kuş tespit edilmiş. Bunların 100 kadarının ODTÜ'de ürüyor olması çok büyük bir mevzu. Toplamda ODTÜ'de tespit edilen toplam kuş türü sayısının 240 olduğunu söyleyen ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Kaan Özgencil, 'Düşünün Türkiye'de tespit edilmiş kuş türlerinin yarısı ODTÜ'de. Türkiye'nin yüz ölçümünün %0.0038'ini oluşturan ODTÜ'de Türkiye'de görülmüş kuşların yarısı tespit edilmiş. Bu rakamlar ODTÜ'nün çok özel bir alan olduğunu gösteriyor ve burayı korumamız gerektiğini gösteriyor.
Neden korumalıyız? Biz de bilimsel çalışmalar yaparak bu soruları cevaplamayı amaçlıyoruz. Birileri, 'Eymir'in üzerinden yol geçireceğim' dediğinde 'Tamam bir yere yol yapılacaksa yapalım ama bak arkadaşım burada bu canlılar yaşıyor. Bunları bizim korumamız gerekiyor uluslararası antlaşmalarla korunan türler var şu an Eymir'de. Bunları korumak devletin de görevi. Çünkü biz bu antlaşmalara da tarafız' bunu diyebilelim.
MOGAN GÖLÜ'NÜ MAHVETTİLER
ODTÜ, sürekli bir tehditle karşı karşıya. En ufak bir problemde bile 'Eymir halka açılsın' Eymir zaten halka açık. 'Eymir'de insanlar mangal yakıyor. Her yer çöp. İnanılmaz bir kalabalık var. Zamanında Eymir nesli tehlike altında olan türlerin belki de ürediği bir yer. Dikkuyruk belki de Eymir'de ürüyordu bilemiyoruz. Şu anda ördek bile bulamıyoruz. İnsanoğlunun şunu anlaması gerekiyor. Burada bir göl var. Evet burada bir orman var ama her şey insan için yaratılmamış. Bu canlıların da yaşama hakkı var ve bizler akıllı organizmalar olduğumuz için onlara sahip çıkmak zorundayız.
Mogan Gölü'nü mahvettiler. Mogan Gölü'nde inanılmaz bir şehirleşme oldu. Şu anda etrafı beton ile çevriliyor. Yarısından fazlası betonla çevrili. Mogan'a hafta sonu kimse gitmiyor hala herkes koşa koşa Eymir'e gidiyor. Neden? Çünkü nefes alacak başka yer kalmadı. Orayı da kaybetsek, oraya da istediklerini yapsalar oraya da gelemeyecekler bu insanlar. Bizim doğayı korumak görevimiz doğayı korumak kendini korumak demek. Ekosistem hizmetleri diye bir gerçeklik var. Ekosistem hizmetleri demek insan dışındaki canlıların yaşantılarını sürdürürken bize sağladığı katkılar demek.
Arıların soyu tükeniyor deniliyor bu küresel ısınmanın sonucu mu?
Bu canlılar tozlaşma yapıyorlar biliyorsunuz bizim için en önemli şey. Bizim yetiştirdiğimiz zirai bitkileri de tozlaştıranların çoğu böcekler, bir kısmı da arılar. Onları kaybedersek çok büyük bir tozlaşma zararına uğrayacağız yani besini yetiştiriyorsunuz çiçek açıyor, o çiçeklerin polenlerinin taşınması gerekiyor çiçekten çiçeğe. Ve bunu yapan böcekler yoksa bu hayvanları biz kaybedersek ne olacak insan tutmamız gerekecek. İnsanlar eline alacak resim fırçasını bir çiçekten diğerine polen taşıyacak. Ya da arı boyutunda dronlar olacak. Bu da tarımda yine milyonlarca liralık zarar demek.
ODTÜ ÇOK ÖNEMLİ
Karadeniz'de istilacı türler çıktı bu küresel ısınmanın bir sonucu?
Bu sadece küresel ısınma ile ilgili bir durum değil biyolojik silah olarak da düşünülüyor. Küçük ötücü bir kuş olan çıvgın o istilacı kelebeğin tırtıllarını yiyormuş. Yani aslında doğada belki de bazı şeylerin çözümü. Kuşlar onun tırtıllarını tüketiyor. Bu istilacı türleri kontrol edecek belki de kuşlar. Ama kuş yok. Çıvgın göçmen bir hayvan belki ODTÜ'den geçmiş olabilir. Belki oradaki çıvgın geldi burada yemeğini yedi. Gidip orada fındıkları kurtarıyor. 3 tane 5 tane fındığı kurtarsa kar. Doğayı korursak bizim ekonomimize çok büyük bir katkısı olacak. Bu yüzden ODTÜ çok önemli. Buraya gelip beslenen hayvanlar belki de gidip Karadeniz'de ürerken orada bu tırtılları yiyecekler kim bilir. Buradan geçen hayvanın oraya bile katkısı olacak öyle düşünmek gerekiyor.
ODTÜ'DEKİ YOL KUŞ TÜRLERİNİN YOK OLMASINA NEDEN OLUYOR
Yol yapımında herhangi bir kuş türü yok oldu mu?
Kuşların yok olması öyle kolay olmuyor. Belki, ODTÜ'deki kuşların birkaç çeşidini kaybedeceğiz. Şu anda yolun geçtiği yer kayalık bazı alanları içeriyor. Şu anda ODTÜ'de bulmakta çok zorlandığımız bazı türleri biz orada bulabiliyorduk. Tam o yolun geçtiği yerlerde. O türler artık ODTÜ'de kaybolabilir. Belki Ankara şehir merkezinden de kaybedebiliriz. Bu iş yolun yapılması ile bitmiyor. Bu yolun yapılması bize başka dertler getirecek. ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu olarak bir rapor hazırladık. Bu yolun yaratacağı gürültü kirliliği ile ilgili. Bu yol çok şeritli bir yol. Bu yolun yaratacağı gürültü kirliliği üzerine bir araştırma yaptık. Bilimsel bir derleme, neredeyse bir makale. Gördük ki bu ses çok büyük bir sıkıntıymış. O yolun yaratacağı gürültü kirliliği nedeniyle sadece kuşlar değil kurbağalara kadar yaşanan bir kayıp var. Kurbağalar bile rahatsız oluyor. Bu sesin etkisi 2.5 kilometreye kadar uzanabiliyor. Bunların hepsini simule ettik coğrafi bilgi sistemleri programlarında gördük ki korkunç bir etki alanı var yolun. Eğer ses engellenmese ODTÜ'nün en bakir dolayısıyla en fazla kuş çeşitliliğinin görüldüğü bazı yerler sese gürültüye boğulacak. Orada kuşlar yaşayamayacak. Bununla ilgili bir öneri yaptık okul yönetimine bildirdik. Okul yönetimi kesinlikle umursamadı. Tek istediğimiz yolun etrafına dikilecek servi ağaçları ile yeşil bir duvar yapıp oluşacak gürültü kirliliğini biraz daha hafifletmek.
ÜVEYİK'İN NESLİ TEHLİKE ALTINDA
ODTÜ de nesli tehlike altında olan bir kuş türü var mı?
Nesli tehlike altında olan hayvanlar var tabii ki. Üveyik diye bir kuşun nesli tehlike altında. Kumru'ya benzer bir kuş. Alanı ziyaret eden nesli tehlike altında olan birçok havan var. Göç ederken ODTÜ'nün üzerinden geçen ODTÜ'deki sıcak hava akımlarını kullanıp yoluna devam eden kuşlar var. Toplamda küresel çapta 6 tane nesli tehlikede olan kuş ODTÜ'de görülüyor. Kimisi de aktif olarak beslenmek için kullanıyor bu alanı Mesela nesli tehlike altında olan Şah Kartal'ı Eymir Bölgesi'nin üzerinde gördük.