Bu verilerle mısır üretiminde, çiftçiyi de tüketiciyi de olumsuz etkileyecek bir durum söz konusu olmadığını kaydeden Yıldırım Kara, “Ancak Resmi Gazete’de 14 Temmuz’da yayımlanan ve 15 Temmuz’da da yürürlüğe giren bir kararla, 31 Temmuz’a kadar, sıfır gümrük ile 500 bin ton mısır ithalatına izin verildi. Böylece 2025 yılı içinde ithalatına izin verilen mısır miktarı 3,5 milyon tona; ulusal üretimimizin neredeyse yarısına ulaştı. Bu karar mısır hasadının başlamasına günler kala alındı” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Yıldırım Kara: ithalat bağımlılığı ekonomiyi felce uğratıyor

AK Parti’nin hem yerli üretimi kösteklediğini, hem ithalatçı lobilerini himaye ettiğini, hem de uluslararası şirketlerin yerli üreticiyi köşeye sıkıştırmasına vesile olduğunu söyleyen Yıldırım Kara, “İktidar, ithalatı Türk ekonomisinin ve emekçisinin faydasına değil; çok dar bir zümrenin cebini dolduracak biçimde kullanmaktadır. İthalat bağımlılığı, bütün ekonomik sistemimizi felce uğratan, üretim yapmayı, alın teri dökmeyi anlamsız hale getiren bir iktisadi uyuşturucu haline gelmiştir. Mısır hasadına günler kala ürünün tarlada kalmasına yol açacak olan, taban fiyat belirlenmesini fiilen anlamsız hale getiren bu ve benzeri uygulamalara bir an önce son verilmelidir. Türkiye, öncelikli olarak kendi ürününü ve üreticisini destekleyen bir tarım politikası geliştirmek zorundadır. Aksi takdirde gıda güvenliğimiz büyük bir tehlike altına girecek ne üretici ne tüketiciyi memnun eden bir kriz oluşacaktır” değerlendirmesi yaptı.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU