Ruhumuzun bir yansıması ya da güçlü bir ifade şekli olarak üzerimizde mutlulukta taşıdığımız takılar, çoğu zaman bir hikâyeyi, anıyı ya da bize hissettirmesini beklediğimiz duyguyu da içinde barındırıyor. Bu bazen geleneksel bir küpe oluyor bazen de heykelsi duruşuyla tek başına iddialı bir parça. Geçmişle bugünün uyumunu sunan Eğitmen ve Tasarımcı Zuhal Bakır ve Elif Özcanlı Ketencoğlu ile konuştuk merak ettiklerimizi.

• Takı tasarımı ile olan serüveniniz nasıl başladı?
Zuhal Bakır: Yeteneklerimi annem keşfetti ve benim terzi olmam için kız meslek lisesine gitmem gerektiğini aksi bir durumun mümkün olmadığını ısrarla anlattı. Ablam ve abim karşı çıktı fakat ben meslek lisesinin giyim bölümüne gittim. Atölye derslerini çok seviyor ve başarı da elde ediyordum fakat ilgi alanım makinalara oluyordu. Bozuk makinaları tamir ediyor, depodaki eksik parçası olan makinaları tamamlayıp arkadaşlarımın sıra beklemeden dikim yapabilmelerini sağlıyordum. Eğlenceli ve meraklıydım. Bence şu anda giyimden takı tasarımına geçiş döneminde de makinalara ve o el aletlerine ilgimin olduğunu düşünüyorum. Misal herkes doğum gününde çeşitli hediyeler alırken beni tanıyan kişiler ise bana pense, çekiç gibi hediye alırlar.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Çocukluğumdan bu yana el sanatlarına karşı merakım var. Aslında bu merakın oluşmasında annem ve halamın çok büyük etkisi var. Annem harika örgüler ve tığ işi oyalar yapardı ve elinde hep bir iş vardı. Halam ise olgunlaşma enstitüsü nakış bölümünde nakış öğretmeni olarak çalışıyordu. Dolayısıyla benim merakım ve onların öğretileri sayesinde tığ işinden örgüye kasnak nakışına kadar birçok işi onlardan öğrendim ve yaparken keyif aldım. Takı tasarımı ile ilgili serüvenim ise sevgili Zuhal Bakır hocamın tasarımlarını gördükten sonra başladı. Zuhal hocamın takı tasarımı ile ilgili sitesini incelerken eğitim verdiğini öğrendim ve böylece eğitime başladım. Eğitimin sonunda hocamın da desteği ile yaptığım ürünleri satışa sundum ve o günden beri üretiyorum. Bu inanılmaz bir mutluluk.

“HİKAYESİ OLAN VE GEÇMİŞTEN GELEN PARÇALAR BANA İLHAM VERİYOR”
•Tasarımlarınızda size ilham veren, motive eden öğeler var mı? Özellikle bir şeylerden esinlendiğiniz olur mu yoksa daha çok hayalinizde canlandırdığınız şekilde mi yapıyorsunuz tasarımlarınızı?
Zuhal Bakır: Eski parçaları çok seviyorum. Hikâyesi olan ve geçmişten gelen parçalar bana ilham veriyor. Bunun haricinde tasarımlarımı topladığım malzemelere göre oluşturuyorum.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Henüz yolun çok başındayım, emekler gibi hissediyorum kendimi. Beni en çok motive eden şey tasarladığım ürünün beğenilmesi elbette. Hele bu beğeni Zuhal hocamdan geliyorsa benden mutlusu yok. Tezgâhın başına oturduğumda renklerle oynuyorum aslında o anda gözüme hangisi daha uyumlu bazen de aykırı geliyorsa onları kullanarak model çıkartıyorum.

• Tasarımlarınızda hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Malzemelerinizi nasıl temin ediyorsunuz?
Zuhal Bakır: Genelde üreten benim. Fakat dokumada kullandığımız ipleri bir dokuma atölyesinden destek alarak üretiyoruz. Zincirleri hâlâ üretemiyoruz, Çin’den getirtip burada kaplıyoruz. Gümüş zincirleri ve numuneleri ise burada bir zincir üretim firmasında üretiyoruz. Aslında bakarsanız malzeme çok kapsamlı bir iş ve tasarımda en önemli olan unsur. Kullandığımız malzemelerin tamamını üreterek kullanmak istesek de bazen atölye destekleri alıyoruz.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Zuhal hocamın ürettiği ZBK ipleri ve pirinç zincirleri kullanıyorum. Bunların dışında ipek kurdele ve doğal taşlar da kullanıyorum. Sevgili hocamın atölyesinde her şey var. Malzemelerimi oradan alıyorum.

“RENKLERİN ETKİLEYİCİ GÜCÜNÜ SEVİYORUM”
• Sevdiğiniz özel malzemeler, kumaşlar, renkler ve aksesuarlar var mı?
Zuhal Bakır: İplerimi ve zincirlerimi seviyorum. Bütün tasarımcılar gibi renklerin etkileyici gücünü kullanıyorum. Kırmızı da tutkuyu, mavi de huzuru, yeşil de doğanın canlılığını, sarı da güneşin sıcaklığını, mor da gizemi, turuncu da cesareti arıyorum.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Pirinç zincirlerle çalışmayı çok seviyorum ve aralarına renkler katmayı. Sanırım en çok kırmızı ve mavi rengi kullanmayı seviyorum.
• Yaratan, yarattığı şeye mutlaka sızıyor. Siz kendinizi nasıl yerleştiriyorsunuz çalışmalarınıza?
Zuhal Bakır: Koleksiyon hazırlarken bir aparat belirliyor ve her parça da kullanıyorum. Geriye dönüp baktığımızda hangi yıla ait olduğunu anlıyorum.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Ben günlük yaşantımda sade ama şık olmayı seviyorum. Mesela siyah renk giyinmek en sevdiğim şey ama siyah giyinirken mutlaka ya bir takıyla ya da çanta ayakkabı gibi başka bir aksesuarlarla mutlaka renk katmayı seviyorum. Tasarladığım takılarında sade ama çarpıcı olması için çaba harcıyorum.
“EN KIYMETLİSİ NOLİVADE”
• Birçok tasarımınız var. Hangisinin hatırası sizde farklı?
Zuhal Bakır: Lazca adlandırdığım bütün ürünlerimin hem anısı hem de marka patenti var. En kıymetlisi “Nolivade”. En sevdiğim bahçemiz, sabahın ilk ışıklarında çiselerden oluşan o su damlacıkları sayesinde görüntü şöleni yaşanıyor. Çocukluğumdan beri bu görsel şöleni çok severim. “Nolivade” bittikten sonra manken giyindi sonra da ben. Üzerimde görünce bahçede gördüğüm su damlacıklarını görüyor gibiydim. Çocukluğumdan kalan bir görüntü, tazecik ve o anda, bu soruya cevap vermek bile beni heyecanlandırıyor.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Henüz eğitimlere başlamadan Zuhal Hocanın bileklik tasarlama atölyesine katılmıştım ve orada tasarladığım ilk bileklik benim için çok özeldir.
•Tasarımlarınıza nerelerden ulaşabiliriz?
Zuhal Bakır: Mağazamız Balat da. Websitemizden de satış yapıyoruz.
Elif Özcanlı Ketencoğlu: Tasarımlarıma www.zuhalbakır.com adresine girip tasarımcılar başlığı altında elishatelier sekmesinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca yine elishatelier isminde bir İnstagram sayfam var oradan da ulaşabilirsiniz ve en güzeli yolunuz Balat’ a düşerse Zuhal Bakır mağazasında da tasarımları görebilirsiniz.





