Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Vira Kültür Sanat, Gençlik Spor Derneğinin organizesinde düzenlenen festival, 14-17 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Festivale yurt içindeki şehirlerin yanı sıra Meksika, Güney Afrika, Moldova, Özbekistan, İran, Azerbaycan ve Kosova gibi ülkelerden katılan 795 yöresel halk dansçısı, Hüseyin Avni Aker Millet Bahçesi, 15 Temmuz Şehitleri ve Hürriyet Parkı ile bir alışveriş merkezinde ülkelerinin yöresel danslarını sahneledi.

Kıyafetleri ve performanslarıyla izleyenlerin beğenisini toplayan dansçılar, ayrıca kentin tarihi ve kültürel yapılarını da keşfetme imkanı buldu.

Şehrin en önemli turizm mekanlarından Uzungöl, Ayasofya, Sümela Manastırı ve Sera Gölü'nü gezen ve çoğunluğu ilk defa Türkiye'ye gelen dansçılar, yöresel yemeklerin de tadına baktı.

Katılımcı ülkelere horon dersi

Festivalin organizatörlüğünü yapan Erdoğan Cineviz, AA muhabirine, Trabzon'u ve horonu dünyaya tanıtmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.

Cineviz, Trabzon'un kültür, sanat ve spor şehri olduğunu dile getirerek, "Bu anlamda horon kültürünü de ön plana alıp, dünya ülkelerine Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile horon oynattık. Festivale katılan ülkelerin ekiplerine horon derslerimizi verdik, kendilerini horon oynayarak uğurladık." dedi.

Festival öncesinde yoğun bir hazırlık dönemi geçirdiklerini ifade eden Cineviz, grupların büyük çoğunluğunun ilk kez Türkiye'ye gelme imkanı bulduğunu belirtti.

Meksika'dan Trabzon'a 24 saatte geldiler

Meksika'nın başkenti Meksiko'dan Trabzon'a gelen Isabel Ochoa Zamora ise festivalin kendileri için unutulmaz anılar bıraktığını vurguladı.

Daha önce bir defa daha Türkiye'ye gelme imkanı bulduğuna değinen Zamora, "Festivale geldiğim için çok mutluyum. O yıllardan bugünleri kıyasladığımızda şu ana kadar katıldığımız en iyi festival." ifadesini kullandı.

Zamora, Trabzon'a 24 saatlik yolculuğun ardından ulaşabildiklerine işaret ederek, "Trabzon halkı bizi ilgi odağı haline getirdi. Daha sonra yeniden şehre gelmek ve gelecek yıl da düzenlenecek festivale katılmak istiyoruz." diye konuştu.

Ülkelerindeki dans gruplarına Türkiye'ye ve Trabzon'a gelmelerini tavsiye edeceğini anlatan Zamora, Türkçe olarak öğrendiği cümlenin ise "bize her yer Trabzon" olduğunu kaydetti.

"İnsanların bizi çok sevdiğini gördük, biz de onları sevdik"

Güney Afrika'dan festivale katılan Badirammogo Cultural Grubu'nun sözcüsü Matshidiso Lovely Malatsi de üç uçak seferiyle uzun ve meşakkatli bir yolculuğun ardından Trabzon'a ulaşmalarına karşın çok mutlu olduklarını söyledi.

Malatsi, festivalde birçok kültürle tanıştıklarını belirterek, "Trabzonlular oldukça nazik ve sıcak kanlı insanlar. Festivalin büyük olmasını ve şehri çok sevdik. İnsanların bizi çok sevdiğini gördük, biz de onları sevdik. Türkiye'ye ve Trabzon'a tekrar gelmek istiyorum." dedi.

Gösterileri izleyenlerden Fatma Sağlam da Trabzon için farklı ve güzel bir etkinlik düzenlendiğini, güler yüzlü ve sıcakkanlı insanlardan oluşan ekiplerin gösterilerini çok beğendiğinin ifade etti.

Erzurum'dan Trabzon'a gelen Davut Dursun da farklı kültürleri görmenin kendilerini heyecanlandırdığını dile getirerek, "Afrika'nın televizyonda, belgesellerde gördüğümüz hareketlerini burada görmek bizi şaşırttı ayrıca Kırgızlar da vardı. Çocuklarımla çok eğlendik." diye konuştu.

Kaynak: AA