Ankara, yağışlı havaların esiri oldu adeta.
Başkentin çehresi gibi iklimi de değişti zamanla…
‘’Nisan yağmurları’’ artık mazide kaldı…
Sağanak öncesi çakan şimşekler ve ardından gelen gök gürültüsü Nisan ayının geldiğinin işareti gibiydi.
Ayın başlarında düşen yağmurlar, kısa süreli aralıklarla ay sonuna kadar sürer, Mayıs başlarında yerini bol güneşli ve giderek artan sıcaklıkta bir havaya bırakırdı.
Yaza hasret gençler, akşam saatlerinde serinleyen havaya aldırmaz, biraz da fiyaka olsun diye kısa kollu giysilerle dolaşırdı.
Hafta sonu tatilinin tadını çıkarma hayalinde olanlar, meteorolojik tahminlere aldırmaz, akşam geç saatlerde evlerinin penceresinden dışarı sarkıp, havayı koklayarak adeta meteoroloji falcılığı yapardı.
Şimdilerde durum farklı…
Küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle yağışlar Mayıs, Haziran aylarına sarktı.
Tabii sıcaklıklar da buna bağlı olarak mevsim normallerinin biraz altında seyrediyor.
Önceki yıllar yazlığı olanlar, Ankara’yı çoktan terk etmişti.
İşçi-memur kesimi de sahil kentlerinin yolunu tutmaya başlamıştı.
Şimdilerde ise mevsimsel değişikliklere bir de hayat pahalılığı eklenince, deniz hasretinin kolay kolay sonlanmayacağı gerçeğiyle yüz yüze geliyor insanlar.
Ankara’nın günlük manzaraları durumun aynası gibi.
Eksilen bir şey yok..
Sabah saatlerinde otobüs durakları yine iş yerlerine ulaşmaya çalışan insanlarla dolu.
Kafeler ise eski havasında değil.
Pandemi yasaklarının kalkmasıyla birlikte başta gençler olmak üzere kafe ve pastanelere akın edenlerin sayısı, şimdilerde parmak hesabıyla ifade edilebilecek kadar az.
Yaşam koşullarının ağırlığı çok kişiyi tatil günlerinde bile evde oturmaya mahkum ediyor.
Sakarya, Filistin, Arjantin Caddeleri de eski havasında değil.
Cüzdanlar iflas noktasına gelince belli ki kafe ve pastanelerin müşterisi de azalmış…
Yağışlar, günü hesaplı kapatmaya müsait Altınpark, Seymenler, Kuğulu Park gibi yerlerin ziyaretçi sayısını da bir hayli etkilemiş görünüyor.
Banklar boş…
Kafeler, pastaneler boş…
Güzel günlere kavuşma hayali de
Nisan yağmurları gibi,
Sarktıkça sarkıyor.
