Çalışmalarında özellikle toplumsal rolleri masalsı göndermelerle anlatan Ressam Filiz Aydın Şahin kadına yönelik şiddeti ve hak ihlallerini çizgileriyle görünür kılıyor. “Masalsı öğelerle gerçekliği, komedi ile dramı yan yana getiriyorum.” diyen Ressam Filiz Aydın Şahin, “Çalışmalarımda özellikle kadın figürü, toplumsal roller, masalsı göndermeler ve ikilikler öne çıkar. Maskeler, yabancılaşma, ironik ya da dramatik durumlar resimlerimin merkezinde.” dedi.
• Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Çizgilerle olan hikâyeniz nedir?
Trabzon doğumluyum. Eğitimimi Karadeniz Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde tamamladım. Çocukluğumdan beri çizim ve resim hayatımın merkezinde oldu; önce oyun, sonra bir ifade biçimi, daha sonra da kimliğimin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Sanat benim için hem kişisel hem de toplumsal sorularımı görünür kılmanın en güçlü yolu.
Çizgi, benim için çocukluğumdan beri güvenli bir alan oldu. Kimi zaman oyun, kimi zaman sığınak, kimi zaman da kendimi anlamanın tek yolu. Zamanla çizgi, resimlerimdeki figürlerin kimliğini belirleyen, onlara ruh kazandıran bir unsur haline dönüştü.
• Resimlerinizde işlediğiniz konular nelerdir? Çalışmalarınızda neyi vurgulamak istiyorsunuz?
Çalışmalarımda özellikle kadın figürü, toplumsal roller, masalsı göndermeler ve ikilikler öne çıkar. Maskeler, yabancılaşma, ironik ya da dramatik durumlar resimlerimin merkezinde. İzleyici için hem tanıdık hem de huzursuz eden bir atmosfer yaratmak istiyorum; çünkü bu çelişki hayatın kendisine çok yakın geliyor bana.
BAZEN ÇOCUKLUK ANILARI BAZEN DE MASALLAR İLHAM KAYNAĞI
• Bir işin üretim süreci nasıl başlar? Nelerden ilham alırsınız? İşlerinizin üretim süecini anlatır mısınız?
Genellikle bir duygu, bir anı ya da bir cümleyle başlar. Bazen bir fotoğraf ya da bir tiyatro sahnesi beni harekete geçirir. Önce eskizler yapar, sonra renk ve kompozisyon üzerine düşünürüm. Ama çoğu zaman işlerim kendi yolunu bulur, ben planlarken o başka bir yön çizer. İlham kaynaklarım gündelik yaşam, edebiyat, tiyatro, çocukluk anıları ve bazen de masallar.
• Her ressamın bir imzası, üslubu var. Siz kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Üslubum figüratif bir temele dayanıyor ama teatral, ironik ve bazen grotesk bir sahneleme diliyle birleşiyor. Masalsı öğelerle gerçekliği, komedi ile dramı yan yana getiriyorum. Abartılı yüz ifadeleri, ikili ya da çoğul figürler, izleyicinin sahne önünde ama aynı zamanda sahne arkasında hissetmesini sağlayan bir anlatım benim imzam oldu diyebilirim.
• Sanat ve tasarım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok sesli, dinamik ama aynı zamanda görünürlük açısından zorlukları olan bir ortamdayız. Sanatın güncel meselelerle olan bağını kurması ve özgün dilini kaybetmeden var olması çok önemli. Tükiye'de sanatçı için yol biraz meşakkatli ama anı zamanda üretim için güçlü bir ilham kaynağı da barındırıyor.
“TİYATRO, EDEBİYAT VE MASALLAR RESİMLERİME YÖN VERİYOR”
• Çalışmalarınızı yaparken hangi sanatçılar sizi etkiliyor?
Figür anlayışlarıyla Otto Dix ve Egon Schiele'nin etkisini hissediyorum. Ekspresyonizmin çarpıcı dili bana çok şey kattı. Bunun dışında tiyatro sahneleri, edebiyat ve masallar da resimlerime yön veriyor. Ama her zaman kendi yolumu, kendi üslubumu kurmaya özen gösteriyorum.
• Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?
Üzerinde çalıştığım yeni bir seri var; yine kadın figürleri, maskeler ve ikili kimlikler üzerine kurulu. Yeni eserlerimi Ankara'da Artnova sanat fuarında ve İstanbul Bebek'te, “2.Perde” adı altındaki solo sergimde 27 Ekim-7 kasım tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturmak için sabırsızlanıyorum.